Mitolojilerdeki birçok ögenin alegorik olduğunu unutmamak gerekir. Antik medeniyetler gibi alegoriler üzerinden düşünmeye alışkın olmadığımız için, mitolojik anlatımları anlamakta zaman zaman zorlanabiliyoruz. Bu anlatımlar içinde Tanrılar farklı suretlere bürünebilir ve rollerini birleştirebilirler; bazı durumlarda bu ayrımlar açıkça belirliyken, bazen çizgiler oldukça belirsizleşir. Burada asıl önemli olan, kişinin sahip olduğu bilgi birikimi ve okuduğu metnin niteliğidir.
Örneğin Hades, hem bir âlemin adıdır, hem bir Tanrıdır, hem de bazı durumlarda doğrudan Zeus’un kendisini simgeler. Yine Zeus’un oğlu olan Alastor bir Daemon’dur; ancak zaman zaman "Zeus Alastor" ifadesiyle Zeus’un cezalandırıcı yönüne atıfta bulunulur. Bu gibi örnekler oldukça fazladır ve gerçekten de sonu gelmez. Lord Apollo, genel anlamda Lord Azazel ile özdeşleşir. Tanrıça Athena ise yeri geldiğinde hem Leydi Astarte hem de Leydi Ma’at ile özdeşleştirilebilir. Tanrılarımız her biri ayrı varlıklar olsa da, "birlik" olarak hareket ederler ve gerektiğinde birbirlerinin yerine geçebilirler.
Daha fazla bilgi için bu yazıları okuyabilirsiniz:
Zeus'un Üçlü Doğası: Şeytan/Beelzebul ve Satanik Efsaneler
Zeus'un Tapınağı: Çok Tanrılı mıyız, Tek Tanrılı mı?