Alterai
New member
- Joined
- Jul 19, 2021
- Messages
- 28
Türk Mitolojisi Hakkında
Her şeyden önce esenlikler, kısa bir süredir Türk Mitolojisi ve Satanizm arasındaki bağlantıları araştırıyorum. Bu süreçte belirli paralellikler bulmayı başardım fakat belirtmem gerekiyor ki Türk mitolojisi çok fazla dezenformasyona ve tahribata uğramış bir halde bulunuyor, ne yazık ki göçebe atalarımızda yazılı bir gelenek bulunmadığı için mitolojimiz hakkındaki bilgiler oldukça karman çorman ve birbirinden uzak tarihlerde tutulmuş. Elimizdeki kayıtların bir bölümü 1400-1900'lü yıllarda bölgeye giden Hristiyan misyonerlerden ve Ruslardan geliyor, bilgilerin diğer bölümü ise Alman araştırmacılar tarafından 1800-1900'lü yıllarda Orta Asya'daki kamlardan derlenip toparlanmış ancak şöyle bir sorun var ki Türk Mitolojisinin araştırılmasına çok geç tarihlerde başlandığı için Mitolojinin asli köklerinden çok son hali yani yozlaşmış haline dair bilgilere sahibiz.
Bu yozlaşmaya bir örnek vermem gerekirse Ceren Sungur adlı tarihçinin Şamanizm üzerine olan araştırmalarında bulduklarına göre, mitolojimizin son halindeki mevcut baş tanrı Ülgen'in aslen bir tanrıça olduğunu ve Göktürk Kağanlığının dağılması süreci sonrası inanç sisteminin değişmeye başladığını ve Ülgen adlı tanrıçanın Gök Tengri'nin yerini alarak insanımsı bir tanrı figürü haline geldiğini söylüyor. Yani tanrı Ülgen aslen bir tanrıçayken bir anda tanrı haline getirilmiş ve hatta baş tanrı konumuna kadar yükselmiş. Ben Yaşar Çoruhlu'nun Türk Mitolojisinin Ana Hatları ve Uno Harva'nın Altay Panteonu kitaplarına göz attığımda böyle bir şey göremedim ama muhtemelen Ceren Sungur, bunu bir kaynakta görmüştür konu hakkında bilgisi olan varsa burada belirtirse sevinirim. Bir diğer yozlaşma örneği olarak da kurban ritüelleri verilebilir asli olarak paganizmde kurban ritüelleri yoktur, bu kurban ritüelleri düşman ve düşmanın taraftarlarınca paganizmin içine eklemlendirilmiştir. Atalarımızın inanç sisteminde de (yozlaştırılmış halinde) bolca kurban ritüeli bulunmaktadır, buradan anlayacağımız üzere düşman atalarımızın inancına büyük bir saldırıda bulunmuş ve ne yazık ki başarılı da olmuştur, bize düşense doğrunun ve yanlışın karıştığı bu bilgi yığınından satanik bilgileri olabildiğince dikkatlice çıkartmak olmalıdır.
Gök Tanrı, Kayra Han ve Ülgen meselesi oldukça karışık bir konu olduğu için bugün bu kısma girmeyi hiç düşünmüyorum, kısaca bir bahsetmem gerekirse vikipedide bu tanrıların birbirleri ile baba oğul ilişkisi içinde olduğu yazıyor (Ülgen'in babası Kayra, Kayra'nın babası Tengri şeklinde) fakat aslında bu yanlış, erken tarihlere (Yedi yüzlü, binli tarihlere) kadar Ülgen adlı tanrı tanrı bile değil, bir tanrıça. Daha sonraları muhtemelen bir tanrı figürüne dönmesiyle Gök Tanrı ile akrabalaştırılmış. Kayra Han ise çeşitli boyların inançlarında Ülgen'in öteki adı iken çeşitli boylarda Tengri'nin öteki adı. Bazı araştırmacılarsa aslen bu üç tanrının aynı kişi olduğunu sonradan birbirlerinden ayrıştığını bile söylüyor anladığım kadarıyla.
Anlayacağınız Türk mitolojisi çok varyasyonlu (Farklı boylarda mitolojinin çok farklı ve birbiri ile alakasız versiyonları bulunuyor üstüne üstlük birde geçmişteki bu varyasyonlar bugünkünden farklı) ve bozulmuş bir durumda ancak tüm bu duruma rağmen en eski kayıtlarımızda dahi geçen Umay adlı tanrıçanın Lilith annemiz ile göz ardı edilemeyecek pek çok benzerliği olduğu dikkatli bakıldığında görülebiliyor. Zaten bu yazıda benim asıl değinmek istediğim Umay ve Lilith arasındaki paralellikler olacak. Şu ana kadar yazdığım şeyler konunun daha iyi anlaşılması ve mitolojimize dair genel bir bakış açısı sunmak içindi. Buradan sonra Lilith Annemiz ve Umay Ana arasındaki bağlantılara geçeceğim.
Umay Ana ve Leydi Lilith Arasındaki Bağlantılar
Önce Umay Anadan biraz bahsedelim, Orhun Yazıtlarında geçen bir tanrıçamızdır, yanlış hatırlamıyorsam Kül Tigin Yazıtı ve Tonyukuk Yazıtlarında adı birçok kez geçiyor. Araştırmacıların bulgularına göre Umay inancı milattan önce beş yüzlerden önceye dayanıyor yani en köklü tanrı/tanrıçalarımızdan birisi olduğunu söyleyebiliriz. Farklı boylarda farklı isimlere sahip olduğu söyleniyor örneğin Ayzıt adlı bir diğer tanrıçanın Umay Ana'nın farklı bir adı olduğu söylendiği gibi zamanla bu iki figür farklılaşmış ve Ayzıt farklı bir tanrıça haline gelmiş. Umay Ana'nın mitolojimize göre kadınlara doğum sırasında yardımcı olur, çocukları ve kadınları korur, doğurganlık tanrıçasıdır ve anneler ve çocuklarla ilişkilidir. Umay Ana'a: Sarı Kız ve Sarı Hatunda denilir, sarışın beyaz bir kadın şeklinde düşünülür yer yer gümüş saçlı da tasvir edilmiştir aynı zamanda toprak tanrıçalarıyla da benzerlik teşkil eder. (Leydi Lilith'in toprak ile doğrudan bir alakası var mı bilmiyorum ancak yoksa bile pek sorun oluşturacağını sanmıyorum çünkü Gök Tanrı dininin baş tanrısı özünde gökle alakalıysa pek çok mitolojide olduğu gibi karısının yer olarak düşünülmesi yanlış değil, Uranüs ve Gaia'ı düşünün mesela)
Daha sonraları zaman içinde Umay figürü karanlıkla ilişkilendirilecektir, Kara Umay denilmeye başlanacak ve çocuk ölümlerinden sorumlu tutulacaktır. Bu aynı zamanda Lilith annemize atılan iftiralardan birisidir. Lilith annemiz de kadınlara doğumları sırasında yardımcı olmasına rağmen düşman tarafından çocuk ölümlerinden sorumlu tutulmuştur. Buraya kadar Umay Ana ile olan benzerliklere üstünkörü değindim buradan sonra şimdiye kadar bahsettiklerimi ve bahsetmediklerimi alıntılar yapıp madde madde listeleyeceğim.
Birinci Benzerlik: Umay Kuşu/Hüma kuşu
Hüma Kuşu ya da Farsça adının Latin Alfabesiyle yazımıyla Homā; Cennet Kuşu olarak da bilinen, yere inmeyen ve yükseklerde uçan efsanevi bir kuştur. Bu kuş göğün yedinci katında bulunmaktadır ve Umay Ana ile ilişkilendirilir, bir diğer adı da Umay Kuşudur. Bildiğiniz gibi mitlerde Cennet yada yedinci kat sema, Taç Çakrasını ifade ederken Cehennem Kök Çakrasını ifade etmektedir. Umay Ana ile ilişkilendirilen bir kuşun Cennette ve göğün yedinci katında ikamet etmesi ve Leydi Lilith'in Taç Çakrasını yönetmesi dikkat çekici bir benzerliktir. Buradaki bir diğer ilginç konu ise Hüma kuşunun Türkçe vikipedide Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlüğe dayandırılarak, (İngilizce vikide devlet kuşuna ait hikayeyi direkt Hüma kuşuna yazmışlar) söylenen devlet kuşu ile ilişkisi. Devlet kuşu ya da Talih Kuşu (İki kuş aynıdır, zaten devletin manalarından birisi şans ve talihtir) başına konduğu kişinin taç giyeceği yani hükümdar olacağı söylenen bir kuş. Hüma Kuşu'nun göğün yedince katında ya da Cennette durduğu söylencesi zaten Taç Çakrası ile bir ilişki ortaya koyarken Devlet Kuşu ile olan alakası ilişkiyi çok daha keskinleştiriyor. Ayrıca İngilizce vikipedide bir mutasavvufın bu efsaneye soyut yaklaşması ile alakalı ilginç bir kısım var, İngilizcem pek iyi değil az sonra alıntılayacağım kısımda anladığım kadarıyla krallık durumu düşüncelerin evrimleşmesiyle vs. ilişkilendirilmiş bildiğim kadarıyla yedinci çakradan sonra dünyayı algılamamız değişiyor, bununla alakalı olabilir.
Hüma kuşu Farslara ait bir figür olarak bahsedilse de bu tarz mitolojik figürler çoğu zaman pek çok milletin efsanelerinde geçerler bu durumda muhtemelen aynı, zira tüm Centil inançları aslında tek bir köke dayanırlar. Umay Ana'nın kuşa dönüşebildiğini de belirtip bu benzerliği geçiyorum.
İkinci Benzerlik: Şiva'nın Karısı Parvati/Uma ve Leydi Lilith
Muhtemelen biliyorsunuzdur, Hint Mitolojisinin en önemli tanrılarından birisi olan Şiva aslında Şeytan'ın farklı mitlerdeki adlarından birisidir. Bright Truth adlı kardeşimizden bir alıntı yapayım:
Zaten Şiva'nın aslında Şeytan'ın Hint Mitolojisindeki adı olduğu Yüksek Rahiplerce de onaylanmıştır. Şiva'nın eşlerinden birisi olan Parvati'nin öteki adı da Uma'dır. Leydi Lilith'de Parvati ile ilişkilendirilir. Doğrudan Parvati'nin vikipedi sayfasından alıntı yapıyorum:
Umay ile olan bu isim benzerliği Yaşar Çoruhlu'nun Türk Mitolojisinin Ana Hatları adlı kitabında da söylendiği üzere (40.sayfa) akademisyenler tarafından da fark edilmiş:
Parvati için JoS forumlarında pek çok kez Lilith denmiş birkaç alıntı yapayım:
Bir detay daha belirtip geçmek istiyorum, Umay ve Uma'nın ışıkla ilişkilendirilmesi bana Lilith Annemizin "Işık Güçtür" sözünü hatırlattı bir bağlantı mıdır tesadüf müdür bilmiyorum ama belirtmekte fayda var.
Üçüncü Benzerlik: Umay Ana'nın Kimseye Gözle Görünmemesi
Türk mitolojisinde diğer ruh ve tanrılar insanlara görülürken Umay Ana'yı yalnızca çocuklar görebiliyormuş deniyor. Bu açıdan Leydi Lilith'in sadece seçtiklerine görünmesi ile bence bir paralellik sayılabilir. Ne yazık ki buna dair bir alıntı sunamayacağım, bu konuyu da yine yalnızca Ceren Sungur'dan duydum "Tanrıça Umay Ana ve Türklerde Kadının Konumu" adlı videonun on ikinci dakikasında bahsediliyor bu konudan. Ancak ben kendi baktığım kaynaklarda bu konuyla alakalı bir şeye ulaşamadım. Merak edenler videou youtubedan aratıp on ikinci dakikaya sararak bu konuya bakabilirler.
Aşağıdaki alıntı çevrilmiş Leydi Lilith sayfasından:
Dördüncü Benzerlik: Umay Ana ve Leydi Lilith'in Görevleri
Aşağıdaki alıntı yine Leydi Lilith'in çevrilmiş sayfasından:
Bunlar da Umay Ana hakkında Türkçe viki sayfasından alıntılar:
Ayrıca Umay Ana kadınları ve çocukları koruduğu gibi kadın doğumlarına da doğrudan yardımcı olur ve kötü ruhlarla da savaşır bu da dikkate değer bir benzerliktir. Aşağıdaki alıntı din ve mitolojinin Umay Ana yazısından: (kitaplarda da benzer alıntılar var ama not almadım şu an bakmaya üşeniyorum açıkçası):
Beşinci Benzerlik: İkisininde Zamanla Kötülükle İlişkilendirilmesi
Öncelikle Leydi Lilith'e dair olan bir soruya Satan's Peocock'un bir cevabını alıntılamak istiyorum:
Bu durumun aynısı Umay Ana içinde gerçekleşmiştir, Yaşar Çoruhlu'nun Türk Mitolojisinin Ana Hatları kitabından bir alıntıyla:
Albastı ile Lilith ilişkilendirilmeleri hem İngilizce hem de Türkçe vikipedide ayrı ayrı geçiyor ancak orayı irdelemek istemiyorum ilginizi çekerse kendiniz bakabilirsiniz.
Altıncı Benzerlik: Umay Ana ve Leydi Lilith'in Tasvirleri
JoS forumlarında Leydi Lilith'in tasvirlerini sarışın bir Aryan kadını olarak okuduğumu hatırlıyorum, biraz forumlarda aratırsanız bu tasvirleri sizde bulabilirsiniz bunu alıntılamaya gerek görmüyorum. Umay Ana'ya sarı kız deniyor, sarışın tasvirleri bulunmakta yine Yaşar Çoruhlu'nun kitabından bir alıntı yapacağım:
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazı bu kadardı buradan sonra yazacaklarımda Mitoloji ile alakalı bir şeye değinmeyeceğim. Buraya kadar bulduklarımı olabildiğince kaynak göstererek paylaştım belirli hatalarım olabilir, Türk mitolojisi oldukça karışık bir mitoloji ufak tefek yanlış anlamalarım olmuştur muhtemelen ancak yazının geneline yayılan bir yanlış olduğunu düşünmüyorum. Satanist olmayanlar bu yazıyı bir saçmalık olarak görüp Umay'ın Lilith ile olan farklılıklarını belirtecektir, onlara cevabım şimdiden bu farklılığın doğal olduğu zira düşmanın mitolojileri ve öğretileri bozduğu hem de zaman içinde ister istemez bu inançların doğal bir tahribata uğradığıdır. Bunun dışında satanist kardeşlerimin konu hakkındaki yorumlarını da duymak isterim. Son olarak da bu yazıyı yazma fikrini aklıma düşüren kişi Bright Truth adlı arkadaşımdır. Kendisiyle dün akşam yaptığım bir sohbette bana Foruma hesap açma tavsiyesini verdi ben de Türk Mitolojisi hakkında belirli bir miktarda araştırma yapmıştım, daha önce Umay-Lilith ilişkilendirilmesi aklımda bulunuyordu kaynaklara biraz dikkatli bakarak ve tarama yaparak bu sonuçlara ulaştım. Bunu da belirttikten sonra yazım hatası/cümle hatası var mı diye bakmaya üşendiğim için kontrol etmeden yazıyı bitiriyor, geri dönüşlerinizi bekliyorum.
Her şeyden önce esenlikler, kısa bir süredir Türk Mitolojisi ve Satanizm arasındaki bağlantıları araştırıyorum. Bu süreçte belirli paralellikler bulmayı başardım fakat belirtmem gerekiyor ki Türk mitolojisi çok fazla dezenformasyona ve tahribata uğramış bir halde bulunuyor, ne yazık ki göçebe atalarımızda yazılı bir gelenek bulunmadığı için mitolojimiz hakkındaki bilgiler oldukça karman çorman ve birbirinden uzak tarihlerde tutulmuş. Elimizdeki kayıtların bir bölümü 1400-1900'lü yıllarda bölgeye giden Hristiyan misyonerlerden ve Ruslardan geliyor, bilgilerin diğer bölümü ise Alman araştırmacılar tarafından 1800-1900'lü yıllarda Orta Asya'daki kamlardan derlenip toparlanmış ancak şöyle bir sorun var ki Türk Mitolojisinin araştırılmasına çok geç tarihlerde başlandığı için Mitolojinin asli köklerinden çok son hali yani yozlaşmış haline dair bilgilere sahibiz.
Bu yozlaşmaya bir örnek vermem gerekirse Ceren Sungur adlı tarihçinin Şamanizm üzerine olan araştırmalarında bulduklarına göre, mitolojimizin son halindeki mevcut baş tanrı Ülgen'in aslen bir tanrıça olduğunu ve Göktürk Kağanlığının dağılması süreci sonrası inanç sisteminin değişmeye başladığını ve Ülgen adlı tanrıçanın Gök Tengri'nin yerini alarak insanımsı bir tanrı figürü haline geldiğini söylüyor. Yani tanrı Ülgen aslen bir tanrıçayken bir anda tanrı haline getirilmiş ve hatta baş tanrı konumuna kadar yükselmiş. Ben Yaşar Çoruhlu'nun Türk Mitolojisinin Ana Hatları ve Uno Harva'nın Altay Panteonu kitaplarına göz attığımda böyle bir şey göremedim ama muhtemelen Ceren Sungur, bunu bir kaynakta görmüştür konu hakkında bilgisi olan varsa burada belirtirse sevinirim. Bir diğer yozlaşma örneği olarak da kurban ritüelleri verilebilir asli olarak paganizmde kurban ritüelleri yoktur, bu kurban ritüelleri düşman ve düşmanın taraftarlarınca paganizmin içine eklemlendirilmiştir. Atalarımızın inanç sisteminde de (yozlaştırılmış halinde) bolca kurban ritüeli bulunmaktadır, buradan anlayacağımız üzere düşman atalarımızın inancına büyük bir saldırıda bulunmuş ve ne yazık ki başarılı da olmuştur, bize düşense doğrunun ve yanlışın karıştığı bu bilgi yığınından satanik bilgileri olabildiğince dikkatlice çıkartmak olmalıdır.
Gök Tanrı, Kayra Han ve Ülgen meselesi oldukça karışık bir konu olduğu için bugün bu kısma girmeyi hiç düşünmüyorum, kısaca bir bahsetmem gerekirse vikipedide bu tanrıların birbirleri ile baba oğul ilişkisi içinde olduğu yazıyor (Ülgen'in babası Kayra, Kayra'nın babası Tengri şeklinde) fakat aslında bu yanlış, erken tarihlere (Yedi yüzlü, binli tarihlere) kadar Ülgen adlı tanrı tanrı bile değil, bir tanrıça. Daha sonraları muhtemelen bir tanrı figürüne dönmesiyle Gök Tanrı ile akrabalaştırılmış. Kayra Han ise çeşitli boyların inançlarında Ülgen'in öteki adı iken çeşitli boylarda Tengri'nin öteki adı. Bazı araştırmacılarsa aslen bu üç tanrının aynı kişi olduğunu sonradan birbirlerinden ayrıştığını bile söylüyor anladığım kadarıyla.
Anlayacağınız Türk mitolojisi çok varyasyonlu (Farklı boylarda mitolojinin çok farklı ve birbiri ile alakasız versiyonları bulunuyor üstüne üstlük birde geçmişteki bu varyasyonlar bugünkünden farklı) ve bozulmuş bir durumda ancak tüm bu duruma rağmen en eski kayıtlarımızda dahi geçen Umay adlı tanrıçanın Lilith annemiz ile göz ardı edilemeyecek pek çok benzerliği olduğu dikkatli bakıldığında görülebiliyor. Zaten bu yazıda benim asıl değinmek istediğim Umay ve Lilith arasındaki paralellikler olacak. Şu ana kadar yazdığım şeyler konunun daha iyi anlaşılması ve mitolojimize dair genel bir bakış açısı sunmak içindi. Buradan sonra Lilith Annemiz ve Umay Ana arasındaki bağlantılara geçeceğim.
Umay Ana ve Leydi Lilith Arasındaki Bağlantılar
Önce Umay Anadan biraz bahsedelim, Orhun Yazıtlarında geçen bir tanrıçamızdır, yanlış hatırlamıyorsam Kül Tigin Yazıtı ve Tonyukuk Yazıtlarında adı birçok kez geçiyor. Araştırmacıların bulgularına göre Umay inancı milattan önce beş yüzlerden önceye dayanıyor yani en köklü tanrı/tanrıçalarımızdan birisi olduğunu söyleyebiliriz. Farklı boylarda farklı isimlere sahip olduğu söyleniyor örneğin Ayzıt adlı bir diğer tanrıçanın Umay Ana'nın farklı bir adı olduğu söylendiği gibi zamanla bu iki figür farklılaşmış ve Ayzıt farklı bir tanrıça haline gelmiş. Umay Ana'nın mitolojimize göre kadınlara doğum sırasında yardımcı olur, çocukları ve kadınları korur, doğurganlık tanrıçasıdır ve anneler ve çocuklarla ilişkilidir. Umay Ana'a: Sarı Kız ve Sarı Hatunda denilir, sarışın beyaz bir kadın şeklinde düşünülür yer yer gümüş saçlı da tasvir edilmiştir aynı zamanda toprak tanrıçalarıyla da benzerlik teşkil eder. (Leydi Lilith'in toprak ile doğrudan bir alakası var mı bilmiyorum ancak yoksa bile pek sorun oluşturacağını sanmıyorum çünkü Gök Tanrı dininin baş tanrısı özünde gökle alakalıysa pek çok mitolojide olduğu gibi karısının yer olarak düşünülmesi yanlış değil, Uranüs ve Gaia'ı düşünün mesela)
Daha sonraları zaman içinde Umay figürü karanlıkla ilişkilendirilecektir, Kara Umay denilmeye başlanacak ve çocuk ölümlerinden sorumlu tutulacaktır. Bu aynı zamanda Lilith annemize atılan iftiralardan birisidir. Lilith annemiz de kadınlara doğumları sırasında yardımcı olmasına rağmen düşman tarafından çocuk ölümlerinden sorumlu tutulmuştur. Buraya kadar Umay Ana ile olan benzerliklere üstünkörü değindim buradan sonra şimdiye kadar bahsettiklerimi ve bahsetmediklerimi alıntılar yapıp madde madde listeleyeceğim.
Birinci Benzerlik: Umay Kuşu/Hüma kuşu
Hüma Kuşu ya da Farsça adının Latin Alfabesiyle yazımıyla Homā; Cennet Kuşu olarak da bilinen, yere inmeyen ve yükseklerde uçan efsanevi bir kuştur. Bu kuş göğün yedinci katında bulunmaktadır ve Umay Ana ile ilişkilendirilir, bir diğer adı da Umay Kuşudur. Bildiğiniz gibi mitlerde Cennet yada yedinci kat sema, Taç Çakrasını ifade ederken Cehennem Kök Çakrasını ifade etmektedir. Umay Ana ile ilişkilendirilen bir kuşun Cennette ve göğün yedinci katında ikamet etmesi ve Leydi Lilith'in Taç Çakrasını yönetmesi dikkat çekici bir benzerliktir. Buradaki bir diğer ilginç konu ise Hüma kuşunun Türkçe vikipedide Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlüğe dayandırılarak, (İngilizce vikide devlet kuşuna ait hikayeyi direkt Hüma kuşuna yazmışlar) söylenen devlet kuşu ile ilişkisi. Devlet kuşu ya da Talih Kuşu (İki kuş aynıdır, zaten devletin manalarından birisi şans ve talihtir) başına konduğu kişinin taç giyeceği yani hükümdar olacağı söylenen bir kuş. Hüma Kuşu'nun göğün yedince katında ya da Cennette durduğu söylencesi zaten Taç Çakrası ile bir ilişki ortaya koyarken Devlet Kuşu ile olan alakası ilişkiyi çok daha keskinleştiriyor. Ayrıca İngilizce vikipedide bir mutasavvufın bu efsaneye soyut yaklaşması ile alakalı ilginç bir kısım var, İngilizcem pek iyi değil az sonra alıntılayacağım kısımda anladığım kadarıyla krallık durumu düşüncelerin evrimleşmesiyle vs. ilişkilendirilmiş bildiğim kadarıyla yedinci çakradan sonra dünyayı algılamamız değişiyor, bununla alakalı olabilir.
Sufi teacher Inayat Khan gives the bestowed-kingship legend a spiritual dimension: "Its true meaning is that when a person's thoughts so evolve that they break all limitation, then he becomes as a king. It is the limitation of language that it can only describe the Most High as something like a king."
Hüma kuşu Farslara ait bir figür olarak bahsedilse de bu tarz mitolojik figürler çoğu zaman pek çok milletin efsanelerinde geçerler bu durumda muhtemelen aynı, zira tüm Centil inançları aslında tek bir köke dayanırlar. Umay Ana'nın kuşa dönüşebildiğini de belirtip bu benzerliği geçiyorum.
İkinci Benzerlik: Şiva'nın Karısı Parvati/Uma ve Leydi Lilith
Muhtemelen biliyorsunuzdur, Hint Mitolojisinin en önemli tanrılarından birisi olan Şiva aslında Şeytan'ın farklı mitlerdeki adlarından birisidir. Bright Truth adlı kardeşimizden bir alıntı yapayım:
2- Şeytan farklı uygarlıklarda farklı isimlerle bilinmiştir: Odin, Tengri, Dionysos, Shiva vs. Shiva'nın bir diğer ismi de Sanat Kumara, yani Ebedi Gençlik'tir. Bir yerlerden tanıdık geldi mi?
Zaten Şiva'nın aslında Şeytan'ın Hint Mitolojisindeki adı olduğu Yüksek Rahiplerce de onaylanmıştır. Şiva'nın eşlerinden birisi olan Parvati'nin öteki adı da Uma'dır. Leydi Lilith'de Parvati ile ilişkilendirilir. Doğrudan Parvati'nin vikipedi sayfasından alıntı yapıyorum:
Parvati (Sanskrit: पार्वती, IAST: Pārvatī), Uma (Sanskrit: उमा, IAST: Umā) or Gauri (Sanskrit: गौरी, IAST: Gaurī) is the Hindu goddess of fertility, love, beauty, harmony, marriage, children, and devotion; as well as of divine strength and power.
Umay ile olan bu isim benzerliği Yaşar Çoruhlu'nun Türk Mitolojisinin Ana Hatları adlı kitabında da söylendiği üzere (40.sayfa) akademisyenler tarafından da fark edilmiş:
Umay sözcüğünün etimolojisi hakkında çeşitli fikirler ileri sürülmüştür. H. N. Orkun'a göre bir ilaheyi (tanrıçayı) ya da dişi ruhu ifade eden bu sözcüğün aslı Sanskiritçe olmalıdır. Nitekim eski Hint mitolojisinde Uma isimli bir tanrıça vardı. Uma sözcüğü ışık anlamına gelmekte olup özellikle eski Hint tanrısı Şiva'nın karısının ismi olarak geçmektedir. Işık, köken olarak güneş ve dolayısıyla ışıkla ilişkilendirilmesi nedeniyle tanrıça Umay'la bağlantılıdır. -Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Ana Hatları, syf: 40
Parvati için JoS forumlarında pek çok kez Lilith denmiş birkaç alıntı yapayım:
She is Psyche. Lilith is Parvati/Kali... Ninhursag/Ninlil/Damkina ... Hel ...Lakshmi... Saraswati... the Morrigan...Hecate... to name some.
Mother Parvati (Lilith) have various other "forms" as a Goddess.
Bir detay daha belirtip geçmek istiyorum, Umay ve Uma'nın ışıkla ilişkilendirilmesi bana Lilith Annemizin "Işık Güçtür" sözünü hatırlattı bir bağlantı mıdır tesadüf müdür bilmiyorum ama belirtmekte fayda var.
Üçüncü Benzerlik: Umay Ana'nın Kimseye Gözle Görünmemesi
Türk mitolojisinde diğer ruh ve tanrılar insanlara görülürken Umay Ana'yı yalnızca çocuklar görebiliyormuş deniyor. Bu açıdan Leydi Lilith'in sadece seçtiklerine görünmesi ile bence bir paralellik sayılabilir. Ne yazık ki buna dair bir alıntı sunamayacağım, bu konuyu da yine yalnızca Ceren Sungur'dan duydum "Tanrıça Umay Ana ve Türklerde Kadının Konumu" adlı videonun on ikinci dakikasında bahsediliyor bu konudan. Ancak ben kendi baktığım kaynaklarda bu konuyla alakalı bir şeye ulaşamadım. Merak edenler videou youtubedan aratıp on ikinci dakikaya sararak bu konuya bakabilirler.
Aşağıdaki alıntı çevrilmiş Leydi Lilith sayfasından:
Lilith, çağrılabilecek bir Tanrıça değildir. Kendisi, Kendi seçtiklerine görünür. İnternette “Lilith’in Mührü” diye itelenen sembol nereden geldiği bilinmeyen, kullanılırsa ne tip şarlatan varlıklarla karşılaşılacağıysa bilinen, sevilen Tanrıçamızla alakasız bir semboldür. Onun kutsal sembolleri/hayvanlarından biri baykuştur.
Dördüncü Benzerlik: Umay Ana ve Leydi Lilith'in Görevleri
Aşağıdaki alıntı yine Leydi Lilith'in çevrilmiş sayfasından:
Kendisi, kadınların özgürleştiricisidir. O güçlü kadınların koruyucusudur ve kadın haklarının Tanrıçasıdır. Lilith, cinsel özgürlüğü ve zevk için cinselliği temsil eder. Kendisi, dişil kutsiyetin en yüksek hali, vecitidir. Aynı zamanda kürtaj haklarını ve doğum kontrolünü destekler. Kendisinin kadınlara doğum esnasında yardımcı olduğu bilinir.
Bunlar da Umay Ana hakkında Türkçe viki sayfasından alıntılar:
Türk mitolojisinde ve Tengrizimde doğurganlık tanrıçasıdır ve bu nedenle kadınlar, anneler ve çocuklar ile ilgilidir. Umay, diğer çeşitli dinlerinde bulunan toprak ana tanrıçalarına benzer.
Yaşam ağacının sahibidir. Çocukları korur. Yeryüzüne bereket dağıtır. Etrafına ışık saçar. Kimi zaman kızarak insanları korkutabilir. Çocuğu olmayanlar kendisine kurban adarlar. Gökyüzünde yaşar. Bazen yeryüzüne iner.[1] Yanında bir kuğu veya zarif bir at ile betimlenir. Hamile kadınları ve yavru hayvanları korur.
Ayrıca Umay Ana kadınları ve çocukları koruduğu gibi kadın doğumlarına da doğrudan yardımcı olur ve kötü ruhlarla da savaşır bu da dikkate değer bir benzerliktir. Aşağıdaki alıntı din ve mitolojinin Umay Ana yazısından: (kitaplarda da benzer alıntılar var ama not almadım şu an bakmaya üşeniyorum açıkçası):
Çocukların ve yeni doğum kadınların koruyucusu olan Umay, doğum sırasında ve doğumdan sonra ve koruyuculuğunu üstlendiği çocuğu ergenlik çağına ulaşıncaya kadar koruyan doğaüstü varlık,
Beşinci Benzerlik: İkisininde Zamanla Kötülükle İlişkilendirilmesi
Öncelikle Leydi Lilith'e dair olan bir soruya Satan's Peocock'un bir cevabını alıntılamak istiyorum:
Bu konuda daha önce sorduğunuz soruya verdiğim cevabı kopyalayıp yapıştıracağım.
Eski zamanlardaki tıbbi şartların yokluğundan gelen bir hastalıktan kaynaklanan batıl inanış. Lilith ile özdeşleştirilmesi son derece keyfi görünüyor. Şeytan’ın en sevdiği eşi ve doğum esnasında kadınlara yardımcı olan bir Tanrıça; tam tersi yönünde anlatılması ya hurafe olabilir, ya da direkt düşman çarpıtması. Bu “bizim anlattığımıza” değil, Gerçeklere “göre”dir.
Bu durumun aynısı Umay Ana içinde gerçekleşmiştir, Yaşar Çoruhlu'nun Türk Mitolojisinin Ana Hatları kitabından bir alıntıyla:
Daha önce Umay'la ilgili olarak ele almaya çalıştığımız Albastı, Al Ruhu, Al Karısı, Al, Al Ana gibi isimlerle anılan ruh, muhtemelen Umay'ın sonradan gelişen ikici ilkelere göre olumsuz anlamda başkalaşmış şeklidir; başka bir deyişle ondan türetilmiş bir ruh ya da ilahtır. Ancak bu durumda kötü ruhlar zümresindendir; çünkü o lohusalara eziyet eder ve lohusa hummasına (albastı) neden olur. -Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Ana Hatları, syf: 54
Albastı ile Lilith ilişkilendirilmeleri hem İngilizce hem de Türkçe vikipedide ayrı ayrı geçiyor ancak orayı irdelemek istemiyorum ilginizi çekerse kendiniz bakabilirsiniz.
Altıncı Benzerlik: Umay Ana ve Leydi Lilith'in Tasvirleri
JoS forumlarında Leydi Lilith'in tasvirlerini sarışın bir Aryan kadını olarak okuduğumu hatırlıyorum, biraz forumlarda aratırsanız bu tasvirleri sizde bulabilirsiniz bunu alıntılamaya gerek görmüyorum. Umay Ana'ya sarı kız deniyor, sarışın tasvirleri bulunmakta yine Yaşar Çoruhlu'nun kitabından bir alıntı yapacağım:
Öte yandan her şeye hayat veren güneşin de Umayla ilgisi vardır. Güneşin sarı rengi yüzünden Türk halklarında Umay'a Sarı Kız da denilmektedir. Güneşin ısı vermesi dolayısıyla Umay, ateş ve ocak kültleriyle de ilişkilendirilir. Eğer sözcüğü Türkçe kabul edersek ay sözcüğü de Umay sözcüğüne yakın durmaktadır. -Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Ana Hatları, syf: 41
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazı bu kadardı buradan sonra yazacaklarımda Mitoloji ile alakalı bir şeye değinmeyeceğim. Buraya kadar bulduklarımı olabildiğince kaynak göstererek paylaştım belirli hatalarım olabilir, Türk mitolojisi oldukça karışık bir mitoloji ufak tefek yanlış anlamalarım olmuştur muhtemelen ancak yazının geneline yayılan bir yanlış olduğunu düşünmüyorum. Satanist olmayanlar bu yazıyı bir saçmalık olarak görüp Umay'ın Lilith ile olan farklılıklarını belirtecektir, onlara cevabım şimdiden bu farklılığın doğal olduğu zira düşmanın mitolojileri ve öğretileri bozduğu hem de zaman içinde ister istemez bu inançların doğal bir tahribata uğradığıdır. Bunun dışında satanist kardeşlerimin konu hakkındaki yorumlarını da duymak isterim. Son olarak da bu yazıyı yazma fikrini aklıma düşüren kişi Bright Truth adlı arkadaşımdır. Kendisiyle dün akşam yaptığım bir sohbette bana Foruma hesap açma tavsiyesini verdi ben de Türk Mitolojisi hakkında belirli bir miktarda araştırma yapmıştım, daha önce Umay-Lilith ilişkilendirilmesi aklımda bulunuyordu kaynaklara biraz dikkatli bakarak ve tarama yaparak bu sonuçlara ulaştım. Bunu da belirttikten sonra yazım hatası/cümle hatası var mı diye bakmaya üşendiğim için kontrol etmeden yazıyı bitiriyor, geri dönüşlerinizi bekliyorum.