Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

İşaret mi yoksa tesadüf mü ?

Targon

Member
Joined
Oct 13, 2024
Messages
422
Merhaba, hepinize esenlikler ve iyi bir gün geçirmenizi dilerim.
Bir konuda kararsız kaldım. Bu yüzden koruyucumdan bir işaret istedim. Şu an yeterince gelişmediğim için koruyucumla iletişim kuramıyorum ve büyük ihtimal işaret gönderse bile algılıyamam. Bu nedenle aklıma bir fikir geldi Elime iki tane bozuk para aldım ve içimden şöyle dedim:

"1. fikir iyiyse tüm bozukluklar tura olsun, 2. fikir iyiyse yazı olsun."
Bozuk paraları attım ve ikisi de tura geldi. Bunun tesadüf olduğunu düşündüğümden tekrar attım; yine tura geldi. Daha sonra, "Pekâlâ, şimdi ise tam tersi olsun," dedim. Bu sefer iki defa üst üste yazı geldi.
Bu bir işaret mi, yoksa sadece tesadüften mi ibaret?

Teşekkür ederim.
 
Bu tamamen olasılıkla ilgilidir. İşaretleri aramak için sürekli etrafınıza bakınmayın ya da kendi kendinize işaret almak için bir şeyler denemeyin. Bunun yerine, yalnızca bilinçli ve tetikte olun.

1746979276258.png
 
Merhaba, hepinize esenlikler ve iyi bir gün geçirmenizi dilerim.
Bir konuda kararsız kaldım. Bu yüzden koruyucumdan bir işaret istedim. Şu an yeterince gelişmediğim için koruyucumla iletişim kuramıyorum ve büyük ihtimal işaret gönderse bile algılıyamam. Bu nedenle aklıma bir fikir geldi Elime iki tane bozuk para aldım ve içimden şöyle dedim:

"1. fikir iyiyse tüm bozukluklar tura olsun, 2. fikir iyiyse yazı olsun."
Bozuk paraları attım ve ikisi de tura geldi. Bunun tesadüf olduğunu düşündüğümden tekrar attım; yine tura geldi. Daha sonra, "Pekâlâ, şimdi ise tam tersi olsun," dedim. Bu sefer iki defa üst üste yazı geldi.
Bu bir işaret mi, yoksa sadece tesadüften mi ibaret?

Teşekkür ederim.
Matematik kan ağladı.
 
Bu çok tehlikeli bir düşünce ve bilinçaltınızda düzenli olarak bunu yaptığınız takdirde ufak psikolojik sorunlar yaşayabilirsiniz, dürüstlük bir erdemdir ve itiraf etmeliyim ki ben de bu tarz bir sorun yaşadım; inanın hiç hoş değil. Magic 8 Ball kullanarak kafayı yiyen bir çocukla ilgili kısa hikaye okumuştum ki sırf bu hikayenin varlığı bile dünya genelinde bu sorunun çok da 'nadir' olmadığını gösteriyor.

Size bir kaç tavsiye verebilirim:

Yapmaya çalıştığınız şey basit bir kehanet yöntemi, en azından amacınız bu; kehanet konusunda araştırma yapmanız iyi olabilir. Bu konuda deneyim sahibi olduğum için şunları söyleyebilirim: Mesela 10 kart ile açılan bir Tarot açılımı 3 kart ile açılandan daha detaylı ve iyi bilgi verir. Mesela papatya yolup "seviyor mu sevmiyor mu?" derken alacağınız cevap(!) ile 10 kart ile açılan bir Tarot açılımı arasında dağlar kadar fark olur ve daha işlevsel bilgiler edinirsiniz.

Kehanetle ilgili keşfettiğim bir şey de şu; siz eğer bir duyguyu çok uçlarda yaşadığınız bir andaysanız yahut fiziksel anlamda bir acınız-yorgunluğunuz-ağrınız varsa kehanetiniz dandik olur, hatta hiç olmaz. Mesela aşk acısıyla yanarken "şimdi ne yapmalıyım?" diyerek Tarot açarsanız hiç bir şey anlamazsınız. Yahut kişisel bir örnek vereyim; nedense ayın döngülerine bağlı olarak her ay şiddetli migren yaşıyorum ve eğer bu süreçte Tarot bakmaya çalışırsam hiç bir şey çıkmıyor, keza hem fiziksel bir ağrı yaşıyorum hem de nedense migrenle doğru orantılı gelişen bir panik atak başlıyor; bu durumda insan kehanetle değil kendini sakinleştirmeye bakmalı.

İşaretler genelde beklenmedik anlarda ortaya çıkıyor. Size Odysseia'dan Odysseus'un Tanrısal İşaret beklediği bir pasajı paylaşmak istiyorum. 20.bölümdeki bir sahne:

"Karada Ve Denizde Çektiğim Bunca Dertten Sonra Zeus Baba,
Siz Tanrılar İstediysanız Kavuşturmak Beni Toprağıma,
Bir Ses Versin İçerde Uyanan İnsanlardan Biri,
Dışarda Da Bir Başka Işınarın Görünsün Senin!"

Yakardı Ve Böyle Dedi, Akıllı Zeus Da Dinledi Onu:
Bulutların Üstünden, Işık Saçan Olympos'un Doruğundan
Gürledi Ve Tanrısal Odysseus Da Sevindi.

Evden Gelen Sesi De Bir Kadın Verdi,
Değirmen Çevirmedeydi Bu Kadın Az Ötede.
On İki Değirmen Taşı Vardı Halkların Önderi Odysseus'un,
Bunların On İkisini De Kadınlar Çevirirdi,
Arpa Ve Buğday Öğütürlerdi, İnsanlara İlik Olsun Diye.

Öbür Kadınlar Uykudaydı, Öğütmüşlerdi Unlarını,
Bir Bu Çalışıyordu, Çünkü Güçsüzdü Hepsinden.
İşte Bu Kadın Durdurdu Değirmen Taşını Ve Dedi Ki:

"Tanrıların Ve İnsanların Kralı Zeus Baba,
Amma Da Sert Gürledin Buraya Yıldızlı Gökten,
Bu Senin Işınarın Olsa Gerek, Çünkü Bir Tek Bulut Yok.
Ne Olur, Ben Zavallının Da Getiriver Dileğini Yerine:
Bugün Odysseus'un Konağında Çekilecek Neşeli Şölen
Ne Olur, Talipler İçin Son Şölen Olsun.
Dizlerim Çözüldü, Tükendi Yüreğim Un Öğüte Öğüte,
Dilerim Yedikleri Son Yemek Olsun Onların Bu."

Böyle dedi, Odysseus da bu söze, Zeus'un gürleyişine sevindi,

Gördüğünüz gibi Zeus burada Odysseus'a gökyüzü gayet açıkken bayağı sert bir yıldırım yollayarak işaret veriyor. Mesela bu reddedilemez bir işaret olarak görülebilir. Bu tarz bir işaret gerçekten 'işaret' olarak alınabilir. Gerçek bir işaret hem ansız, hem de ruhta hissedilecek kadar güçlü olur diye düşünüyorum; öyle 'seviyor, sevmiyor' yapmakla uğraşmaya gerek yok. Para ile de fal bakılabilir, I-Ching bu yüzden var; fakat dediğim negatif etkenleri de göz ardı etmemek gerek.
 
Teşekkür ederim yazınız için. Bozuk paralar defalarca kez aklımda düşündüğüm gibi üst üste aynı çıkınca, bunun tesadüf mü yoksa bir işaret mi olduğunu merak ettim. Bu yüzden böyle şeylere kesin karar vermeden önce sizlere soruyorum. Sonne abinin dediği gibi, bilinçli ve tetikte olmak lazım. İkinize de tekrardan teşekkürler. Ek olarak, Odysseus’tan yazılar paylaşmanız çok güzel.
 
Koruyucunuzdan işaret isterseniz, bu sizin anlayabileceğiniz şekilde gelecektir. Dolayısıyla bir konuda kılavuzluğa ihtiyacınız varsa, duanızı eder ve işaretinizi ister, ardından hayatınıza devam edersiniz. İşaretler gelir, işaretler daima bizimledir. Sadece insan bu işaretlerin daima dış dünyada bulunabildiğini sanar, içine bakmayı hiç düşünmez.

Tanrılarla anlık olarak etkileşime girmek ruhani gelişmişlik gerektirecektir. Ruhani olarak gelişmişseniz de, bu anlık etkileşimlere girebilecek seviyedesiniz demektir. Yani bu iki şey birbirine bağlıdır ve birbirini doğrularlar. Bu iki şeyin doğası, birbirine ihtiyaç duymakta yatmaktadır. Anlık etkileşim ruhani gelişmişliği gerektirir, ruhani gelişmişlik de bu etkileşimi doğurur.

Bu anlık etkileşim, ruhani gelişim olmadan da yaşanabilir mi? Evet, karşınızdaki Tanrı isterse yaşanır. Lâkin bu belli başlı durumlarda ve genellikle yolun başında söz konusu olacaktır. Mesela gerçekten çok kötü bir durumdaysanız ve kendinize zarar verecek gibiyseniz, böyle bir şey yaşayabilirsiniz. O anda Tanrı, kendinize feci bir zarar getirmenizi engellemek için size, ruhani anlamda hak ettiğinizden daha ileri bir seviyede gözükecektir. Ancak eğer siz bunu "her duamda keskin işaretler alacağım" şeklinde anlar ve bunu suistimal etmeye çalışırsanız, basitçe, hiçbir şey almazsınız ve Tanrının size uygun gördüğü bir işareti beklersiniz. Bazı durumlarda hiçbir şey bile olmayabilir zira o kişi, "self-entitled" dediğimiz durumdan kurtulmalıdır.

"Self-entitled" dediğimiz şey, kişinin bir şeye ne olursa olsun layık olduğunu sanması, bu şeyi daima hak edeceğini düşünmesi ve bunun aksi olduğunda, yani hayat, o kişiye hak etmediği bir şeyi vermeyeceğini söylediğinde, kişinin bunu kabullenemeyip büyük bir kibir içerisinde yüzmesidir. Kendini bir kar tanesi sanmasıdır. Tanrılarla olan iletişimler, özellikle de açıklık yoksa, buna benzer durumlardan büyük hasar alır ve çoğu Zevist, bunları algılayamadığı için Tanrılara küser, hatta ekstrem durumlarda yoldan bile çıkabilir.

Bunları siz böylesiniz diye anlatmıyorum elbette, ama "masum" sandığımız bazı "denemeler", ilerlemeleri durumunda oldukça problemli psikolojik durumlar yaratabilirler ve bunlar, kendilerini görmüş geçirmiş olarak tanımlayan Zevistler için bile büyük sıkıntılar yaratabilir. O yüzden dua ettiğinizde ve bir şekilde kalbinizden olmasını umduğunuz şeyler yaşanmadığında, kendinizi gereksiz yere yıpratmamak için şu üç şeyi kesinlikle ama kesinlikle unutmayın:

1. Tanrılar sizi daima duyar, görür ve bilir.
2. Tanrılar sizin için daima en iyisini bilir.
3. Tanrılara yakınlaşmak için ruhani olarak ilerlemek gerekir.

Bu üç şeyi esas aldığınızde ve her türlü şüphenin, küskünlüğün, hayal kırıklığının, "ben bir kar tanesiyim" tarzı düşüncelerin veya hüsnükuruntuların sizi etkilemeden geçip gitmesine izin verdiğinizde, o zaman gerçekten çok doğru ve kendinizi yıpratmayacağınız bir şekilde Tanrılara dua edebilmeye başlarsınız. Ardından da ruhani güç ile daha ileri seviye iletişimler kurabilmeye, onlarla yakınlaşarak devam edersiniz. Tanrıları duymak ve görmek mümkündür ama buna sadece layık olanlar erişebilir.

Son olarak, şuradaki mesajımı ek olarak okumanızı tavsiye ederim.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top