Wings of Icarus
New member
- Joined
- Apr 6, 2023
- Messages
- 14
Herkese merhaba.
Biliyorum bu rüyalar hakkında başlıklar fazlaca görülüyor bu aralar forumda ama şu son 2-3 günde kendim de nasibimi alınca yazmak istedim. Sizin fikirleriniz ve tavsiyelerinizi de almış olurum böylece.
Son dolunaydan beri sanki üstümde bir ağırlık var ve kendi üzerimde kontrolüm yok gibiydi. Regl dönemim de genelde dolunaya denk gelir ve araştırdığım ve bildiğim kadarıyla regl dönemlerinde kadınların enerjilerinde artma oluyordu. Büyülerde, çalışmalarda verim alınabiliyordu ve bir nevi koruma sağlıyordu. Burada bir postta okumuştum sanki. Neyse, genelde bu zamanlarda güzel geçen reglimde, özellikle güzel ve mutlu hissettiğim dolunay haftasında anlaşılmaz bir şekilde ilk günde bir saat iyi hissettikten sonra çökmeye başladım. Hormonel olabilir diye düşündüm ama daha önce hiç bu kadar dipte geçirmemiştim. Çöp gibi hissediyordum. Hayatım bu aralar dengesiz gidiyordu ve genelde dolunay haftası bana güç verirdi ve nasıl desem spiritüel enerjimin tavanında olduğumu hissederdim. Ama bu hafta resmen çöktüm. Ve rüyalarım da çok garip olmaya başladı. Bu dolunay döneminde astrolojik bazı olaylar var, enerjiler, falan filan diye kendime öğütlüyordum. Ve üç gün önce, reglimin sonuna yaklaştığım günde gördüğüm bir rüya vardı. Başlarını tam hatırlamıyorum ama sonda ben birkaç kişilik bir grubun içindeydim. Çok detaya girmiycem ama bu rüyada beni rahatsız eden ana şey o grupla birlikte yaşlı, siyah çarşaf giyen, topal bir teyze var. Yüzü böyle her mahallede görebileceğiniz yaşlı, yetmişlerinin başlarında teyze yüzü. Birlikte olduğum gruptan bir çocuk -bu arada bu grubu tanımıyorum bile ama bir şekilde içlerindeyim- diyor ki istediğiniz kadar eğlenin sarhoş olun, bu teyzenin evinde kalabilirsiniz güvenilirdir, ben hep böyle yaparım gibisinden bir şey demişti. Bu arada ingilizce konuşuyor yani, you can be totally wasted and you can crash into her house gibi bir şey demişti. Bunu takmadım çünkü uyumadan önce bir dizi izlemiştim, ingilizce olması ve totally wasted olma olayı oradan geliyordur çünkü neredeyse hiç alkol tüketmem, sarhoş olup dağıtacak kadar da bir saçmalık yapmam. Neys,e sonra diğer gruptan arkadaşlar da teyzeye soruyor sorun olur mu diye, teyze de diyor ki ne sorunu, benim sizle sorunum yok ben sadece kötüyü yerim. Evet, kötüyü yerim dedi, gülümsüyor falan sıcak sıcak. Ben de anlam veremedim ama sanki hissettim bana bir şey olucak, onun evine ilk kez gidicek üç kişiyiz ve o üç kişilik grubun ortasında ve biraz geride duran ben varım ve teyze bana bakıp yaklaşmaya başladı ama ben hareket edemiyorun. Yüzünde huzurlu sıcak gülümseme elinde baston bana yaklaşıyor sonra durmuyor, beni yere düşürüyor, üstüme çıkıyor, ben hareket edemiyorum. Sonra teyze ağzını açıyor, normal dişsiz, yaşlı ağızı ama sonuna kadar açıyor, aşırı korkunç ve rahatsız edici bir görüntüydü ve tam yanağımdan ısırcakken uyanıyorum. Uyandığımda sırt üstü yattığımı farkettim, demek ki karabasandı abartılcak bir şey yok, koruma aurası falan yap dedim geçiştirdim.
Dünki rüyam daha da rahatsız ettiriciydi, reglimin son günü, daha da berbat hissediyorum, üstümde bir ağırlık, yine kendi üzerimde kontrol hissedememe hissi var. Gördüğüm rüya baya uzun ve karışıktı. Ama sonlara doğru hatırladığım ve beni aşırı rahatsız hissettirip sonra sabaha karşı dörtte uyandığım ve bir daha ne uyutacak uyku ne de istek bırakan bir rüyaydı. Liseden yakın bir arkadaşım vardı. Bağlarımız koptu tabii ama sosyal medyada neler yapıyorlar lisedekiler hala takip edilebiliyor bir şekilde. Rüyada o kız arkadaşımın, yine aynı sınıfta olduğumuz bir arkadaşım olan ve o kızın sevgilisi olup hala güzel ve mutlu bir şekilde ilişkide olduğu çocukla kendimi ilişkide gördüm. Sevgiliyiz yani, ruh eşim mi neymiş. Rüyada bunun hakkında işte farkındalık kazandığım, ne olduğunu farkettiğim an an dedim ne oluyor bu ne saçmalık resmen panik krizine girdim, olmaz diye bağırıyorum. Kendimden iğrenmiştim. Çünkü ikisini tanıyorum ve biliyorum ikisi de iyi insanlar ve mutlu olduklarını her gördüğümde sosyal medyada ben de çok mutlu oluyorum, özellikle o kız arkadaşım, o çok istemişti lise bitmeden güzel bir şey yaşamak, güzel bir anı kalsın ve çok da güzel bir anı kaldı yani son senede, uzaktan da olsa izledim ve gençlik kitabından çıkma gibi olmuştu. Neyse, ben bu çocukla sevgili olduğumu görüp kafayı yiyince rüyamda, rüya değişti ve annemi denizde bir bot gibi bir şeyin üzerinde gördüm ama ona böyle bir ahtapot yılışmıştı, bırakmıyordu. Annem gülüyordu hep böyle bu gitmiyor diyordu ve cidden bir saniye bile yapışmayı bırakmıyordu ahtapot. Uyandığımda aşırı rahatsızdım ama ahtapot olanı takmadım, saçma geldi. O ondan bir önceki rüyada da belki onların ilişkisine mutlu olup sevindiğimden, bilinçaltımda imrendim mi ki de bunu gördüm dedim. Şimdi takmayıp kafanda mantığa oturttuysan niye yazdın buraya derseniz eğer, rüyayı gördüğüm günde, instagramı açtığımda farkettim ki o çocuğun doğum günüymüş. Hiç bilmiyordum, cidden. Sonra zaten uyandıktan sonra onunla ilgili rüyayı unutmuş gibiydim, sadece hissettiğim rahatsızlık duruyordu ve o doğum günü hikayelerini görünce rüyayı tekrardan hatırladım, bir irkildim.
Bu son rüyaya girersek, ahtapotlu rüyayı bahsetmemde anlam kazandıranı da. Bu rüya beni gece ikide uyandırdı ve bir daha uyutmadı. Zaten uyandığım anda buraya yazma ihtiyacı duydum ve hemen girdim.
Uyumadan önce akşama doğru tüm vücudumda bir halsizlik başladı, özellikle bacaklarımda, sol bacağımda ve hala olan bir ağrı vardı. Geçen akşam da daha hafif ağrılarla bir bitkinlik vardı. Neyse. Kırıklık mı, üşüttüm mü, boyum falan mı uzuyor ondandır galiba diye düşündüm, takmamaya çakıştım, zar zor da olsa yattım. İlk rüya benim klasik tekrar eden rüyalarımdan ve kendimce çözümlediğim rüyadan sonra yine o ahtapotlu rüyayı gördüm. Bu sefer daha uzundu bu rüya ve annemle birlikte bir arkadaşına sırnaşıyordu. Annem ve arkadaşı gülüp geçse de ahtapot cidden yılışıktı ve bırakmıyordu. Annemler ittirse de suya düşse de tekrar yüzüp peşlerinden gelip atlıyor, yapışıyordu onlara. Ben aşırı rahatsız hissettim ve bana gelmese bari diye çekiniyordum, ve gelmedi de. Bu yılışıklık, yapışma şeyi hep vardı rüyada. Sonra alien isolationdan çıkma siyah drone gibi bir şey, nasıl tarif etsem, Dune'u izlediyseniz eğer Harkonnenlar'ın spice harvesterlarının üst kısmına benziyordu. Sanki kendi zihni falan var drone'un. Ve ahtapotum olmadığını, yerini bu drone'un aldığını farkettim ve bu annemle arkadaşına yılışıyor, annem ve arkadaşı da diyor ki ahtapota dediği gibi, "normal halleri bu hep böyle" ama bir yandan da atlatmaya çalışıyorlar. Uykumdan uyandım, saat 2:30 sabah karşı, ağrılarım hala var vücudumda, sol bacağımdaki artmış ve daha rahat uyumak için sırtımı kapıya dönüp uyuyorum sonra gözümü kapayıp gevşediğim anda tekrar bir rüya görüyorum. Bu rüyada evimdeydim ve arkama döndüğüm anda kafasız bir erkek bedeni, böyle yaşlıların giydiği açık kahverengi ceketli, kullanılmış eski bir takım elbisesi vardı. Şimdi uyanınca düşündüm de vefat eden dedemin dışarıda giydiği giysilerine benziyordu. Dehşete düşmüştüm rüyada ama daha çok bir kafa karışıklığı vardı, korkmuyordum fazla. Sonra bir anda bir görüntü mü ne önüme geldi ya da ses mi duydum hatırlamıyorum, telefondan izlediğim bir şey gibi. Bir hacı hoca sesi böyle salak salak vaaz verenlerden, diyor ki "büyüde kullanılmayan ceset çerezdir.". Ne diyor bu böyle diyorum, ne yaşıyorum çözmeye çalışıyorum. Evimde gördüğüm kafasız cesetin mutfağa yavaş yavaş yürüyüşünü izliyorum. O an çerez anlamını cidden yenmesi gibi anladım. Sonra kendimi evin balkonunda buldum. Balkonumuzda böyle bir saksının içinde yetiştirdiğimiz aleo vera var. Ben bakarım genelde ona, tam ölecekken bakılmadığını farkedip canlandırmıştım, annem bir arkadaşından almıştı saksıyı, toprağı vebir de aleo verayı vermişti. Yetiştirip sonra kullanmak istemişti annem. Bu aleo vera bir farklıydı rüyamda. Saksıyı koyduğumuz yer farklıydı ve büyüttüğüm bir demeti çok farklı gözüküyordu. Bir ağaç fidesi gibi gövdesi vardı ve sadece iki yaprağı çıkmıştı, başka da gelmiyordu alttan. Garibime gitti sonra huzursuz hissettim. Annemin bu aleo verayı aldığı yakın arkadaşının ailesi da baya muhafazakardır. Dinle içli dışlılar. Eski fetöcüydü arkadaşının kocası ve başka akrabaları da. Bir de rüyada, saksıdaki toprağı görünce dedim bir sorun var. Sonra bir cesaret mutfağa yürüyorum, elimde telefon. Haber vericem bu olayı, ne oluyor bitiyorsa anlayıp defedicem bu evimde olan şey ne haltsa. Bir sinirle giriyorum mutfağa, beden mutfak sandalyesine öylece oturmuş, gövdesi masaya doğru dönük. Ben sinirle bağırıp konuştukça, ne halt olduğunu nasıl burada olduğunu sordukça bir şey yapmadan mutfaktaki sandalyede oturuyor kafasız ceset ve ondan geldiğine emin olduğum cevaplar olan boğuk boğuk derin erkek sesi duyuyorum. Rüyamda ne olduğunu anladım galiba bazı dediklerinin ama şimdi hatırlamıyorum. Sadece daha çok sinirlendiğimi hatırlıyorum, içinde bulunduğum saçmalığa bak gibisinden. Telefonumu çıkarıp fotoğrafını çekip, garip bir mantıkla kanıt olarak tam birine atacağım an uyandım, saat de 2:55'ti. Uyku falan kalmamıştı ve ben aşırı rahatsız hissediyordum. Farkettim ki annem falan da uyanık sonra tekrar uykuya gitti, ben de o ara o gidene kadar kafamı toparlamaya çalıştım. Kafamı toparladığım anda dedim benim paylaşmam lazım bunları. Normal hissettirmedi çünkü. Şu son birkaç hafta normal değildi ve bu gördüklerim hiç değildi. Normalde kendi kendime atlatırım buna benzer olayları ama bu son rüyalar beni cidden rahatsız etti. Şimdi saat 4, belki vücut ağrılarım güçsüzlükten olmuştur diye anneme sabah yürüyüşlerinde eşlik edicem yine. Bir de o annemin yanında olan, ahtapotun ona da yapıştığı kadın annemin yürüyüşe başladığı zaman tanıştığı kadın. Genelde biz yürüyüşü tamamladığımız saatte gelir, basketbol sahası etrafında koşu ve bazı egzersizler yapar. Ellili yaşlarında
ama çok sağlıklı ve dinç, yaşını hiç göstermeyen bir kadın. Ve şimdi aklıma geldi, bu kadını sahilde gözleriyle falan taciz eden bazı angutlar vardı. Anneme hatta diğer kadınlara da olmuştu ama annem ve başka bir arkadaşı ağızlarının paylarını veriyorlar sınırlarını aştıkları an. İki hafta kadar önce bana da olmuştu ama ben farketmemiştim, annemle ona yürüyüşte eşlik eden o arkadaşı konuşurken farkettim, ertesi gün de annem ve arkadaşı ateş püskürdü zaten o angutlara, bana sadece önden yürümemi ve takılmamamı söylemişlerdi. Annemle arkadaşından çekindiklerinden onların azarı yeterdi. Ben kalsaydım annemle geride daha da olayı büyütürdüm. Bir de sabahın erken saatinde kalkıp az insan olduğu için kafa dinlemeye gelinen saatte bunlar olunca benim sinirim tepeme çıkmıştı. Neyse, aklıma gelen şu, acaba bu ahtapot yürüyüşe çıktıklarında annemi ve ahtapotun yapıştığı diğer arkadaşını gören, gözleri kalan biri mi çünkü cidden insanlar kıskanıp arkadan konuşuyor, ve sorunlu angutlar da var tabii. Bilmiyorum, annemi uyarıcam yine de. Dikkatli olsun çevresinde kimler var. Şimdi yine hatırladım yazarken, o ahtapot anneme yürüyüyüşte eşlik eden ve iki anguta annemle birlikte hadlerini bildiren diğer arkadaşının da peşinden geliyordu. Ve ben de onların arkasımdaydım ve ahtapotun bana da bulaşmasını istemiyordum.
Diğer rüya olan kafasız cesetli rüya, o cesete çerez diye bahsedilmesi, büyüden bahsedilmesi ve önceki gündeki rüyada teyzenin bana atlayıp kötüyüm diye beni yemeye çalışması falan ve bu son rüyamda bana rastgele bir şekilde o saksıdaki bitkinin gözükmesi de bana büyü mü göz mü öyle bir şey var gibi hissettirdi. Saksıda veya toprağın içinde bir şey mi var öyle bir his kapladı içimi ve o bitki bizde iki yıldır var. Yine de annemle konuşup attırıcam o saksıyı da bitkiyi de. Riske girmek istemiyorum. Arkadaşımın sevgilisiyle birlikte olduğum rüya da belki benim zayıf hissettiğim yanımı kullanıp rahatsız ve kötü hissettirme çabasıdır. Çünkü cidden çok sevdiğim ve zamanında yakın olduğım arkadaşımın sevgilisiyle olucak biri değilim. Asla. Hele bir de onlar için çok mutluyken ve ben de onların mutluluğuyla mutlu olurken. Bu aralar yalnız ve berbat hissediyordum, ruh eşi veya bir partner arama ve isteme ihtiyacı vardı içimde ve tam bu istekten ve ihtiyaçtan kurtulmuşken, kendimi toparlıycakken o rüyayı görmüştüm. Daha kötü hissettirilip savunmasız bırakılmaya çalışıyorum sanki. Dipten çıkmayayım diye...
Şu anda da sadece sol bacak ağrım kaldı ve biraz belime vurmaya başladı o kadar. Fıtığım falan yok, arada oluyor bu bana ve hareket etsem geçiyor, bir de regl olduğumdan günlük tempomda ve yoga akışımda aksama olmuştu, belki ondandır. Esnesem doğru düzgün ağrı azalır. Ama son iki günde uyumadan önce ve garip rüyalar görmeden önce tüm vucüdumda hasta olucakmışım gibi, kafamı yastığa koyup rahatladığım anda beni uykuya daldırıp garip garip, üst üste yoğun rüyalar gösterten bir kırıklık olunca üstümde, şüpheye düşmeden edemedim.
Baya konuştum ama buraya yazma ihtiyacı çok hissetmiştim uyandığımda. Aklıma ilk gelen buydu yani. Uyuma kalk yaz, biraz fikir al dedi iç sesim. Hem bu deneyimi paylaşmak istedim sizle, hem de fikrinizi veya görüşünüzü almak, size de bu aralar garip şeyler oluyor mu veya rüyalarınız garipleşiyor mu öğrenmek istedim. Enerjisel olarak savunmasız veya zayıf da kalmış olabilirim, çünkü bana saldırı gibi geldi bu son olanlar. Yine de içim biraz da olsa rahatladı gibi buraya yazdıktan sonra.
Neyse, çok uzun yazdım. Sona kadar okuyup zamanınızı verdiğiniz için teşekkür ederim. Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle. Esenlikler.
Biliyorum bu rüyalar hakkında başlıklar fazlaca görülüyor bu aralar forumda ama şu son 2-3 günde kendim de nasibimi alınca yazmak istedim. Sizin fikirleriniz ve tavsiyelerinizi de almış olurum böylece.
Son dolunaydan beri sanki üstümde bir ağırlık var ve kendi üzerimde kontrolüm yok gibiydi. Regl dönemim de genelde dolunaya denk gelir ve araştırdığım ve bildiğim kadarıyla regl dönemlerinde kadınların enerjilerinde artma oluyordu. Büyülerde, çalışmalarda verim alınabiliyordu ve bir nevi koruma sağlıyordu. Burada bir postta okumuştum sanki. Neyse, genelde bu zamanlarda güzel geçen reglimde, özellikle güzel ve mutlu hissettiğim dolunay haftasında anlaşılmaz bir şekilde ilk günde bir saat iyi hissettikten sonra çökmeye başladım. Hormonel olabilir diye düşündüm ama daha önce hiç bu kadar dipte geçirmemiştim. Çöp gibi hissediyordum. Hayatım bu aralar dengesiz gidiyordu ve genelde dolunay haftası bana güç verirdi ve nasıl desem spiritüel enerjimin tavanında olduğumu hissederdim. Ama bu hafta resmen çöktüm. Ve rüyalarım da çok garip olmaya başladı. Bu dolunay döneminde astrolojik bazı olaylar var, enerjiler, falan filan diye kendime öğütlüyordum. Ve üç gün önce, reglimin sonuna yaklaştığım günde gördüğüm bir rüya vardı. Başlarını tam hatırlamıyorum ama sonda ben birkaç kişilik bir grubun içindeydim. Çok detaya girmiycem ama bu rüyada beni rahatsız eden ana şey o grupla birlikte yaşlı, siyah çarşaf giyen, topal bir teyze var. Yüzü böyle her mahallede görebileceğiniz yaşlı, yetmişlerinin başlarında teyze yüzü. Birlikte olduğum gruptan bir çocuk -bu arada bu grubu tanımıyorum bile ama bir şekilde içlerindeyim- diyor ki istediğiniz kadar eğlenin sarhoş olun, bu teyzenin evinde kalabilirsiniz güvenilirdir, ben hep böyle yaparım gibisinden bir şey demişti. Bu arada ingilizce konuşuyor yani, you can be totally wasted and you can crash into her house gibi bir şey demişti. Bunu takmadım çünkü uyumadan önce bir dizi izlemiştim, ingilizce olması ve totally wasted olma olayı oradan geliyordur çünkü neredeyse hiç alkol tüketmem, sarhoş olup dağıtacak kadar da bir saçmalık yapmam. Neys,e sonra diğer gruptan arkadaşlar da teyzeye soruyor sorun olur mu diye, teyze de diyor ki ne sorunu, benim sizle sorunum yok ben sadece kötüyü yerim. Evet, kötüyü yerim dedi, gülümsüyor falan sıcak sıcak. Ben de anlam veremedim ama sanki hissettim bana bir şey olucak, onun evine ilk kez gidicek üç kişiyiz ve o üç kişilik grubun ortasında ve biraz geride duran ben varım ve teyze bana bakıp yaklaşmaya başladı ama ben hareket edemiyorun. Yüzünde huzurlu sıcak gülümseme elinde baston bana yaklaşıyor sonra durmuyor, beni yere düşürüyor, üstüme çıkıyor, ben hareket edemiyorum. Sonra teyze ağzını açıyor, normal dişsiz, yaşlı ağızı ama sonuna kadar açıyor, aşırı korkunç ve rahatsız edici bir görüntüydü ve tam yanağımdan ısırcakken uyanıyorum. Uyandığımda sırt üstü yattığımı farkettim, demek ki karabasandı abartılcak bir şey yok, koruma aurası falan yap dedim geçiştirdim.
Dünki rüyam daha da rahatsız ettiriciydi, reglimin son günü, daha da berbat hissediyorum, üstümde bir ağırlık, yine kendi üzerimde kontrol hissedememe hissi var. Gördüğüm rüya baya uzun ve karışıktı. Ama sonlara doğru hatırladığım ve beni aşırı rahatsız hissettirip sonra sabaha karşı dörtte uyandığım ve bir daha ne uyutacak uyku ne de istek bırakan bir rüyaydı. Liseden yakın bir arkadaşım vardı. Bağlarımız koptu tabii ama sosyal medyada neler yapıyorlar lisedekiler hala takip edilebiliyor bir şekilde. Rüyada o kız arkadaşımın, yine aynı sınıfta olduğumuz bir arkadaşım olan ve o kızın sevgilisi olup hala güzel ve mutlu bir şekilde ilişkide olduğu çocukla kendimi ilişkide gördüm. Sevgiliyiz yani, ruh eşim mi neymiş. Rüyada bunun hakkında işte farkındalık kazandığım, ne olduğunu farkettiğim an an dedim ne oluyor bu ne saçmalık resmen panik krizine girdim, olmaz diye bağırıyorum. Kendimden iğrenmiştim. Çünkü ikisini tanıyorum ve biliyorum ikisi de iyi insanlar ve mutlu olduklarını her gördüğümde sosyal medyada ben de çok mutlu oluyorum, özellikle o kız arkadaşım, o çok istemişti lise bitmeden güzel bir şey yaşamak, güzel bir anı kalsın ve çok da güzel bir anı kaldı yani son senede, uzaktan da olsa izledim ve gençlik kitabından çıkma gibi olmuştu. Neyse, ben bu çocukla sevgili olduğumu görüp kafayı yiyince rüyamda, rüya değişti ve annemi denizde bir bot gibi bir şeyin üzerinde gördüm ama ona böyle bir ahtapot yılışmıştı, bırakmıyordu. Annem gülüyordu hep böyle bu gitmiyor diyordu ve cidden bir saniye bile yapışmayı bırakmıyordu ahtapot. Uyandığımda aşırı rahatsızdım ama ahtapot olanı takmadım, saçma geldi. O ondan bir önceki rüyada da belki onların ilişkisine mutlu olup sevindiğimden, bilinçaltımda imrendim mi ki de bunu gördüm dedim. Şimdi takmayıp kafanda mantığa oturttuysan niye yazdın buraya derseniz eğer, rüyayı gördüğüm günde, instagramı açtığımda farkettim ki o çocuğun doğum günüymüş. Hiç bilmiyordum, cidden. Sonra zaten uyandıktan sonra onunla ilgili rüyayı unutmuş gibiydim, sadece hissettiğim rahatsızlık duruyordu ve o doğum günü hikayelerini görünce rüyayı tekrardan hatırladım, bir irkildim.
Bu son rüyaya girersek, ahtapotlu rüyayı bahsetmemde anlam kazandıranı da. Bu rüya beni gece ikide uyandırdı ve bir daha uyutmadı. Zaten uyandığım anda buraya yazma ihtiyacı duydum ve hemen girdim.
Uyumadan önce akşama doğru tüm vücudumda bir halsizlik başladı, özellikle bacaklarımda, sol bacağımda ve hala olan bir ağrı vardı. Geçen akşam da daha hafif ağrılarla bir bitkinlik vardı. Neyse. Kırıklık mı, üşüttüm mü, boyum falan mı uzuyor ondandır galiba diye düşündüm, takmamaya çakıştım, zar zor da olsa yattım. İlk rüya benim klasik tekrar eden rüyalarımdan ve kendimce çözümlediğim rüyadan sonra yine o ahtapotlu rüyayı gördüm. Bu sefer daha uzundu bu rüya ve annemle birlikte bir arkadaşına sırnaşıyordu. Annem ve arkadaşı gülüp geçse de ahtapot cidden yılışıktı ve bırakmıyordu. Annemler ittirse de suya düşse de tekrar yüzüp peşlerinden gelip atlıyor, yapışıyordu onlara. Ben aşırı rahatsız hissettim ve bana gelmese bari diye çekiniyordum, ve gelmedi de. Bu yılışıklık, yapışma şeyi hep vardı rüyada. Sonra alien isolationdan çıkma siyah drone gibi bir şey, nasıl tarif etsem, Dune'u izlediyseniz eğer Harkonnenlar'ın spice harvesterlarının üst kısmına benziyordu. Sanki kendi zihni falan var drone'un. Ve ahtapotum olmadığını, yerini bu drone'un aldığını farkettim ve bu annemle arkadaşına yılışıyor, annem ve arkadaşı da diyor ki ahtapota dediği gibi, "normal halleri bu hep böyle" ama bir yandan da atlatmaya çalışıyorlar. Uykumdan uyandım, saat 2:30 sabah karşı, ağrılarım hala var vücudumda, sol bacağımdaki artmış ve daha rahat uyumak için sırtımı kapıya dönüp uyuyorum sonra gözümü kapayıp gevşediğim anda tekrar bir rüya görüyorum. Bu rüyada evimdeydim ve arkama döndüğüm anda kafasız bir erkek bedeni, böyle yaşlıların giydiği açık kahverengi ceketli, kullanılmış eski bir takım elbisesi vardı. Şimdi uyanınca düşündüm de vefat eden dedemin dışarıda giydiği giysilerine benziyordu. Dehşete düşmüştüm rüyada ama daha çok bir kafa karışıklığı vardı, korkmuyordum fazla. Sonra bir anda bir görüntü mü ne önüme geldi ya da ses mi duydum hatırlamıyorum, telefondan izlediğim bir şey gibi. Bir hacı hoca sesi böyle salak salak vaaz verenlerden, diyor ki "büyüde kullanılmayan ceset çerezdir.". Ne diyor bu böyle diyorum, ne yaşıyorum çözmeye çalışıyorum. Evimde gördüğüm kafasız cesetin mutfağa yavaş yavaş yürüyüşünü izliyorum. O an çerez anlamını cidden yenmesi gibi anladım. Sonra kendimi evin balkonunda buldum. Balkonumuzda böyle bir saksının içinde yetiştirdiğimiz aleo vera var. Ben bakarım genelde ona, tam ölecekken bakılmadığını farkedip canlandırmıştım, annem bir arkadaşından almıştı saksıyı, toprağı vebir de aleo verayı vermişti. Yetiştirip sonra kullanmak istemişti annem. Bu aleo vera bir farklıydı rüyamda. Saksıyı koyduğumuz yer farklıydı ve büyüttüğüm bir demeti çok farklı gözüküyordu. Bir ağaç fidesi gibi gövdesi vardı ve sadece iki yaprağı çıkmıştı, başka da gelmiyordu alttan. Garibime gitti sonra huzursuz hissettim. Annemin bu aleo verayı aldığı yakın arkadaşının ailesi da baya muhafazakardır. Dinle içli dışlılar. Eski fetöcüydü arkadaşının kocası ve başka akrabaları da. Bir de rüyada, saksıdaki toprağı görünce dedim bir sorun var. Sonra bir cesaret mutfağa yürüyorum, elimde telefon. Haber vericem bu olayı, ne oluyor bitiyorsa anlayıp defedicem bu evimde olan şey ne haltsa. Bir sinirle giriyorum mutfağa, beden mutfak sandalyesine öylece oturmuş, gövdesi masaya doğru dönük. Ben sinirle bağırıp konuştukça, ne halt olduğunu nasıl burada olduğunu sordukça bir şey yapmadan mutfaktaki sandalyede oturuyor kafasız ceset ve ondan geldiğine emin olduğum cevaplar olan boğuk boğuk derin erkek sesi duyuyorum. Rüyamda ne olduğunu anladım galiba bazı dediklerinin ama şimdi hatırlamıyorum. Sadece daha çok sinirlendiğimi hatırlıyorum, içinde bulunduğum saçmalığa bak gibisinden. Telefonumu çıkarıp fotoğrafını çekip, garip bir mantıkla kanıt olarak tam birine atacağım an uyandım, saat de 2:55'ti. Uyku falan kalmamıştı ve ben aşırı rahatsız hissediyordum. Farkettim ki annem falan da uyanık sonra tekrar uykuya gitti, ben de o ara o gidene kadar kafamı toparlamaya çalıştım. Kafamı toparladığım anda dedim benim paylaşmam lazım bunları. Normal hissettirmedi çünkü. Şu son birkaç hafta normal değildi ve bu gördüklerim hiç değildi. Normalde kendi kendime atlatırım buna benzer olayları ama bu son rüyalar beni cidden rahatsız etti. Şimdi saat 4, belki vücut ağrılarım güçsüzlükten olmuştur diye anneme sabah yürüyüşlerinde eşlik edicem yine. Bir de o annemin yanında olan, ahtapotun ona da yapıştığı kadın annemin yürüyüşe başladığı zaman tanıştığı kadın. Genelde biz yürüyüşü tamamladığımız saatte gelir, basketbol sahası etrafında koşu ve bazı egzersizler yapar. Ellili yaşlarında
ama çok sağlıklı ve dinç, yaşını hiç göstermeyen bir kadın. Ve şimdi aklıma geldi, bu kadını sahilde gözleriyle falan taciz eden bazı angutlar vardı. Anneme hatta diğer kadınlara da olmuştu ama annem ve başka bir arkadaşı ağızlarının paylarını veriyorlar sınırlarını aştıkları an. İki hafta kadar önce bana da olmuştu ama ben farketmemiştim, annemle ona yürüyüşte eşlik eden o arkadaşı konuşurken farkettim, ertesi gün de annem ve arkadaşı ateş püskürdü zaten o angutlara, bana sadece önden yürümemi ve takılmamamı söylemişlerdi. Annemle arkadaşından çekindiklerinden onların azarı yeterdi. Ben kalsaydım annemle geride daha da olayı büyütürdüm. Bir de sabahın erken saatinde kalkıp az insan olduğu için kafa dinlemeye gelinen saatte bunlar olunca benim sinirim tepeme çıkmıştı. Neyse, aklıma gelen şu, acaba bu ahtapot yürüyüşe çıktıklarında annemi ve ahtapotun yapıştığı diğer arkadaşını gören, gözleri kalan biri mi çünkü cidden insanlar kıskanıp arkadan konuşuyor, ve sorunlu angutlar da var tabii. Bilmiyorum, annemi uyarıcam yine de. Dikkatli olsun çevresinde kimler var. Şimdi yine hatırladım yazarken, o ahtapot anneme yürüyüyüşte eşlik eden ve iki anguta annemle birlikte hadlerini bildiren diğer arkadaşının da peşinden geliyordu. Ve ben de onların arkasımdaydım ve ahtapotun bana da bulaşmasını istemiyordum.
Diğer rüya olan kafasız cesetli rüya, o cesete çerez diye bahsedilmesi, büyüden bahsedilmesi ve önceki gündeki rüyada teyzenin bana atlayıp kötüyüm diye beni yemeye çalışması falan ve bu son rüyamda bana rastgele bir şekilde o saksıdaki bitkinin gözükmesi de bana büyü mü göz mü öyle bir şey var gibi hissettirdi. Saksıda veya toprağın içinde bir şey mi var öyle bir his kapladı içimi ve o bitki bizde iki yıldır var. Yine de annemle konuşup attırıcam o saksıyı da bitkiyi de. Riske girmek istemiyorum. Arkadaşımın sevgilisiyle birlikte olduğum rüya da belki benim zayıf hissettiğim yanımı kullanıp rahatsız ve kötü hissettirme çabasıdır. Çünkü cidden çok sevdiğim ve zamanında yakın olduğım arkadaşımın sevgilisiyle olucak biri değilim. Asla. Hele bir de onlar için çok mutluyken ve ben de onların mutluluğuyla mutlu olurken. Bu aralar yalnız ve berbat hissediyordum, ruh eşi veya bir partner arama ve isteme ihtiyacı vardı içimde ve tam bu istekten ve ihtiyaçtan kurtulmuşken, kendimi toparlıycakken o rüyayı görmüştüm. Daha kötü hissettirilip savunmasız bırakılmaya çalışıyorum sanki. Dipten çıkmayayım diye...
Şu anda da sadece sol bacak ağrım kaldı ve biraz belime vurmaya başladı o kadar. Fıtığım falan yok, arada oluyor bu bana ve hareket etsem geçiyor, bir de regl olduğumdan günlük tempomda ve yoga akışımda aksama olmuştu, belki ondandır. Esnesem doğru düzgün ağrı azalır. Ama son iki günde uyumadan önce ve garip rüyalar görmeden önce tüm vucüdumda hasta olucakmışım gibi, kafamı yastığa koyup rahatladığım anda beni uykuya daldırıp garip garip, üst üste yoğun rüyalar gösterten bir kırıklık olunca üstümde, şüpheye düşmeden edemedim.
Baya konuştum ama buraya yazma ihtiyacı çok hissetmiştim uyandığımda. Aklıma ilk gelen buydu yani. Uyuma kalk yaz, biraz fikir al dedi iç sesim. Hem bu deneyimi paylaşmak istedim sizle, hem de fikrinizi veya görüşünüzü almak, size de bu aralar garip şeyler oluyor mu veya rüyalarınız garipleşiyor mu öğrenmek istedim. Enerjisel olarak savunmasız veya zayıf da kalmış olabilirim, çünkü bana saldırı gibi geldi bu son olanlar. Yine de içim biraz da olsa rahatladı gibi buraya yazdıktan sonra.
Neyse, çok uzun yazdım. Sona kadar okuyup zamanınızı verdiğiniz için teşekkür ederim. Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle. Esenlikler.