Daemonica
Member
- Joined
- Feb 10, 2024
- Messages
- 241
Esenlikler.
Bilmeyen yoktur, Amerikan Film Endüstrisindeki (hatta genel olarak her endüstride) çoğu popüler isim yahudidir. İsteyen de şu wikipedia sayfasından bu isimlerin bir kaçını kontrol edebilir. İsimlerin hepsi yazılmasa bile aşağı kaydır kaydır bitmiyor. Fakat ben size, spesifik bir isimden bahsetmek istiyorum. O da '2001: A Space Odyssey', 'A Clockwork Orange', 'Shining' gibi kült filmlerin yönetmeni Stanley Kubrick.
Stanley Kubrick, katıksız bir yahudi. Hem anne hem de baba tarafından. Ayrıca her yahudi gibi ruh hastası. Yaptığı filmlerde her şeye o kadar dikkat ediyor ki, filminde oynayan insanların durumunu hiç umursamadan aynı sahneyi sırf 'mükemmel' olsun diye 100 defa çekiyor. Mesela 'Shining' filminde bir sahneyi o kadar fazla tekrar çekiyor ki, filmde oynayan Shelley Duvall isimli oyuncu bir ton psikolojik sorun yaşıyor.
Kubrick ile ilgili Türkiye'de en bilinen şey muhtemelen, 'Eyes Wide Shut' isimli, kariyerindeki son filmi çektikten sonra bir grup tarafından öldürülmesidir. Bu grup da ya Masonlar, ya İlluminati, ya da başlarında yahudiler olan herhangi bir organizasyondur. Peki neden öldürülmüştür? elbette kahramanca(!) bu elitlerin yaptığı garip ritüelleri ifşalayarak!
Bahsettiğim bu film, Türkçeye 'Gözleri Tamamen Kapalı' olarak çevrilmiş. Filmde cidden çok fazla detay var ve her sahnenin ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Bunu Türkiye'de (muhtemelen) ilk olarak Michael Sikkofield yaptı. Fakat unutmayın ki Michael Sikkofield, Pislam denilen saçmalık ve yahudi peygamberi muhammetle kafayı bozmuş, akli dengesi yerinde olmayan, yazdığı yazılarda ise konuyu sürekli "yahudiler Şeytana tapıyor ya, onlar zaten İblisin soyundan geliyorlar." gibi akıl tutulması yaşatacak şeylere getiren birisidir. Bu filmle ilgili yazısında da hakkını yemeyeyim, detayları güzelce anlatmış ama vardığı sonuç nereden tutsanız elinizde kalan bir saçmalık yığınından ibaret.
Eyes Wide Shut, kadın-erkek ilişkileri, seks gibi konuları oldukça dejenere bir şekilde anlatan, birbirlerini aldatmaya çalışan bir çiftin etrafında şekillenen, aşırı sıkıcı bir film. Bu kadar konuşulmasının sebebi ise filmin ortasındaki meşhur ritüel sahnesi.
Bu sahneye giden kısmı kısaca özet geçmek istiyorum. Ana karakter ve karısı bir yılbaşı balosuna gidiyorlar, mekandaki her yer mason sembolleriyle döşenmiş. Burada da bir piyanist var, baloyu düzenleyen adamın arkadaşı. Bu sahneden bir süre sonra, ana karakter eve dönerken balodaki piyanisti bir mekanda tekrar görüyor. Onunla konuştuğunda da piyanist o gece ilginç bir yerde gözleri tamamen kapalı şekilde piyano çalacağından bahsediyor. Ana karakter oraya gitmek istiyor, piyanist de olmaz vs. dese de en sonunda o ilginç yere girmesi için gerekli olan şifreyi veriyor. Ana karakter de maske-kostüm alıp taksiye atlıyor ve mekana gidiyor.
Mekan burası, fakat bu yapı size hiç bir şey ifade etmemiş olabilir. Öylesine seçilmiş bir yapı değil bu.
Çünkü bu, Mentmore Towers adında, yahudi Rothschild ailesine ait bir yapı.
Bu gudubet şeyi bize gösterdikten sonra da meşhur ritüel sahnesi başlıyor. Çok uzun, arkasında incildeki bir metnin tersten okunduğu, iğrenç bir erotizm içeren bu sahneyi ana karakterimiz uzaktan izliyor. Fakat o kadar elit insanın olduğu yere taksiyle gittiği için bizim elemanı yakalayıp "Gördüklerini kimseye anlatma yoksa ölürsün." tarzında bir şeyler söyleyip adamı salıyorlar. Fakat ana karakter kaşındığı için malikanenin önüne sabah tekrar gidiyor, ona kağıt üzerinde bir uyarı daha veriyorlar. Filmin devamında da ana karakteri uzaktan izlemeye başlıyorlar.
Filmle ilgili bu kadar konuştuğumuz yeter.
Kertenkele Kubrick bu filmi 3 Mart 1999'da tamamlayıp Warner Bros'a teslim ediyor. Aradan bir hafta bile geçmeden, 7 Mart 1999'da kalpten gidiyor. Sonra film çıkıyor, Kubrick'in karısı "Eşim kalpten ölmedi, yalan söylüyorlar " gibi şeyler söylüyor.
Şimdi, Türkiye'de çoğu insan Stanley Kubrick'in bir kahraman olduğunu söyler. Çünkü kendisi eski bir Mason, İlluminati üyesidir ve son günlerinde doğru yolu bulup elitlerin yaptığı sapkın ritüelleri ifşalamıştır(!). Elitler de "Oy vey! süper kertenkele Kubrick bizi arkamızdan bıçakladı! onu ortadan kaldıralım!" deyip Kubrick'i öldürmüşler. İnsanlar neden böyle düşünüyor biliyor musunuz? çünkü Türkiye ne yazık ki kendi fikirlerini oluşturmaktan aciz milyonlarca insan barındırıyor. Filmi izlemeden yazısını okudukları Michael Sikkofield, "Kubrick bir kahraman!" diyor.
Şimdi gerek sitedeki bilgileri okuyanlar, gerek araştırmalarını genişletip farklı kaynakları da Satanik süzgeçten geçirip analiz edenler bilir ki bu dünyadaki hemen her şey yahudi etkisi altındadır. Birbirine karşıt gördüğünüz şeyler bile dönüp dolaşıp yahudilere bağlanır.
Mesela Kapitalizm ve Komünizm, ikisi de birbirine zıt gözükseler de temel amaçları hep aynıdır. O da zehirledikleri ülkelerde yahudi nüfuzunu arttırmaktır. Yahudi dinleri de birbirlerinden farklı gözükür (Hristiyanlık, İslam, Budizm vs.) fakat onların amaçları da aklını peynir ekmekle yemiş goyları köleleştirip birbirine kırdırmak, insanların insanları öldürmesini sağlamaktır. Pisrail ve Filistin meselesi de çok farklı değil, Pisraili destekleyenler zaten açık açık yahudileri destekliyor. Filistin'i destekleyenler de genelde Pislam propagandası yapıyor, din kardeşlerimiz ölüyor diyor, sonra günde 5 kez yahudi enerji deposunun önünde eğiliyorlar. Aslında iki taraf da aynı şeye tapıyor. Fakat bir taraf binlerce yıllık iğrenç planları yüzünden o mekanizmaya taparken, aptal goy düşmanına tapıyor.
Muhtemelen bilinçli karşıtlık denilen şeyi duymuşsunuzdur. Yahudiler artık halktan gizleyemeyecekleri gerçekleri, olabildiğince bozarak kamuya sunarlar. Ya da kendi uydurdukları 'kötü' karakterlerin rolüne girerler. Mesela bir gözü kör, diğer gözü şaşı olan, kıyamete yakın dünyayı yöneteceğini iddia ettikleri 'Deccal' diye bir figür uydururlar. Bu figürü de, yahudi muhammetin soyundan gelen 'Mehdi' diye birisi öldürür.
Bu hikayeyi uydurduktan 1500 yıl sonra da piramit içindeki tek göz sembolüyle ilişkilendirilen, dünyayı yönettiği iddia edilen İlluminati diye bir örgüt ortaya çıkar. Örgüt içinde bolca yahudi barındırır. İnsanlar da haklı olarak yahudilerden nefret ederken, bir başka yahudinin gelip onları kurtarmasını beklerler.
Ne kadar ince düşünülmüş, iğrenç, alçakça bir komplo değil mi? Lakin insanları kendilerine muhtaçmış gibi gösteren yahudilerin en büyük iğrençliği bu değil.
Özellikle Rothschild gibi bilindik yahudilerin, "Rotsçayldlar satanistmiş." gibi kahvehane sohbetlerine konu olduğunu görmüş/duymuşsunuzdur. Çünkü bu tipler, okült semboller kullanır, gizli ayinler yapar ve bunları 'Eyes Wides Shut' gibi filmlerle birlikte ufaktan topluma gösterir. Sonra da Pentagram kolyesi takar, etrafa Baphomet heykelleri diktirir, en sonunda da Şeytan Babamızın tablosu önünde fotoğraf çekinirler.
İnsanın sinirlerini hoplatıyor değil mi? önce tüm nefreti kendi üzerlerine çekiyorlar, sonra da binyıllardır iftira attıkları Şeytan Babamızı insanlara gösterip tüm nefreti Babamızın üstüne yönlendiriyorlar. Aptal goy'da bunu görür görmez ya n*sıralıya, ya da muhammete tapmaya gidiyor. Çünkü pis yahudiler Şeytanın önünde fotoğraf çekindi, demek ki satanistlermiş(!).
Kertenkele Kubrick'e geri dönelim çünkü asıl konu yavaş yavaş kafanızda oturmaya başlamıştır. Ortada Kubrick'in yaptığı bir kahramanlık öyküsü falan yok. Kendilerini bilinçli şekilde ifşa etmek isteyen bir grup yahudi var. İnsanların düşünemediği şey, bu filmlerin olduğu gibi piyasaya sürülmemesi. Yahudiler zaten bu filmden, işlerine gelmeyen bir sürü sahneyi kaldırmıştır. Bir de şöyle bir durum var, varsayalım ki Kubrick bir Centil olsun ve gerçekten yahudilerin her şeyini ifşa etmek için bu filmi yapsın. Sizce yahudiler bu filmin ortaya çıkmasını tüm güçleriyle engellemezler mi?
Olayı kısaca şöyle özetleyelim:
1-Ortada akli dengesi yerinde olmayan, hasta, kafası karışık bir yahudi var.
2-Yahudiler kendilerini bilinçli şekilde ifşalamak istiyor.
3-Film yapılıyor ve film yapıldıktan sonra Kertenkele Kubrick ölüyor/öldürülüyor.
4-İnsanlar "Vay be, Kubrick kahraman yahudi, diğerleri de çok güçlü kötü yahudiler." diyor.
5-Yahudiler Şeytan tablosu önünde fotoğraf çekiliyor.
6-İnsanlar yahudileri Satanist sanıyor, Şeytanı yanlış tanıdıkları için de gidip hristiyan veya müslüman olup bir yandan yahudilerden nefret edip bir yandan da bu yahudi dinlerini savunuyor.
7-Yahudiler üstlerine çektikleri nefreti Şeytan'a ve Tanrılara yönlendiriyor, sonra da diğer iğrenç planlarıyla meşgul oluyorlar.
Bu yazıyı hem artık insanların Kubrick'i bir kahraman olarak görmemesini sağlamak, hem yahudilerin iğrenç planlarını göstermek, hem de Michael Sikkofield denen elemanın yıllar önce internete fırlattığı, aptal argümanlarıyla yazdığı saçma yazıdan etkilenmemeniz için yazıyorum. Çünkü bu, Satanik süzgeçten geçirilmediği sürece sizi yanlış yöne saptırabilecek bir konu. Özellikle yeni kardeşlerimiz etkilenmeyeceklerini söyleyip bu tarz yazıları okur, sonra da "Kubrick 7 Mart 1999'da ölmüş, en popüler filmi de 2001: A Space Odyssey. 7 Mart 1999 ile 1 Ocak 2001 arasında da tam olarak 666 gün var!" yazısını okur, akıllarına da saçma sapan bir şüphe tohumu ekilir.
Neyse ne, bu konu üzerinde fazla konuşulacak bir şey kalmadı. Umarım size hiç bir yahudinin kahraman olmadığını ve hepsinin birbiriyle içli dışlı çalıştığını gösterebilmişimdir. Bundan sonra yapmanız gereken ise, Şeytan tablosu önünde fotoğraf çekilen (ya da benzer, Satanik gözüken şeyler yapan) yahudileri gördüğünüzde onun, üstüne çektiği nefreti Şeytan'a ve Kadim Tanrılara yönlendirmeye çalışan aciz bir kertenkele olduğunu kendinize hatırlatmak.
İyi günler.
Bilmeyen yoktur, Amerikan Film Endüstrisindeki (hatta genel olarak her endüstride) çoğu popüler isim yahudidir. İsteyen de şu wikipedia sayfasından bu isimlerin bir kaçını kontrol edebilir. İsimlerin hepsi yazılmasa bile aşağı kaydır kaydır bitmiyor. Fakat ben size, spesifik bir isimden bahsetmek istiyorum. O da '2001: A Space Odyssey', 'A Clockwork Orange', 'Shining' gibi kült filmlerin yönetmeni Stanley Kubrick.
Stanley Kubrick, katıksız bir yahudi. Hem anne hem de baba tarafından. Ayrıca her yahudi gibi ruh hastası. Yaptığı filmlerde her şeye o kadar dikkat ediyor ki, filminde oynayan insanların durumunu hiç umursamadan aynı sahneyi sırf 'mükemmel' olsun diye 100 defa çekiyor. Mesela 'Shining' filminde bir sahneyi o kadar fazla tekrar çekiyor ki, filmde oynayan Shelley Duvall isimli oyuncu bir ton psikolojik sorun yaşıyor.
Kubrick ile ilgili Türkiye'de en bilinen şey muhtemelen, 'Eyes Wide Shut' isimli, kariyerindeki son filmi çektikten sonra bir grup tarafından öldürülmesidir. Bu grup da ya Masonlar, ya İlluminati, ya da başlarında yahudiler olan herhangi bir organizasyondur. Peki neden öldürülmüştür? elbette kahramanca(!) bu elitlerin yaptığı garip ritüelleri ifşalayarak!
Bahsettiğim bu film, Türkçeye 'Gözleri Tamamen Kapalı' olarak çevrilmiş. Filmde cidden çok fazla detay var ve her sahnenin ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Bunu Türkiye'de (muhtemelen) ilk olarak Michael Sikkofield yaptı. Fakat unutmayın ki Michael Sikkofield, Pislam denilen saçmalık ve yahudi peygamberi muhammetle kafayı bozmuş, akli dengesi yerinde olmayan, yazdığı yazılarda ise konuyu sürekli "yahudiler Şeytana tapıyor ya, onlar zaten İblisin soyundan geliyorlar." gibi akıl tutulması yaşatacak şeylere getiren birisidir. Bu filmle ilgili yazısında da hakkını yemeyeyim, detayları güzelce anlatmış ama vardığı sonuç nereden tutsanız elinizde kalan bir saçmalık yığınından ibaret.
Eyes Wide Shut, kadın-erkek ilişkileri, seks gibi konuları oldukça dejenere bir şekilde anlatan, birbirlerini aldatmaya çalışan bir çiftin etrafında şekillenen, aşırı sıkıcı bir film. Bu kadar konuşulmasının sebebi ise filmin ortasındaki meşhur ritüel sahnesi.
Bu sahneye giden kısmı kısaca özet geçmek istiyorum. Ana karakter ve karısı bir yılbaşı balosuna gidiyorlar, mekandaki her yer mason sembolleriyle döşenmiş. Burada da bir piyanist var, baloyu düzenleyen adamın arkadaşı. Bu sahneden bir süre sonra, ana karakter eve dönerken balodaki piyanisti bir mekanda tekrar görüyor. Onunla konuştuğunda da piyanist o gece ilginç bir yerde gözleri tamamen kapalı şekilde piyano çalacağından bahsediyor. Ana karakter oraya gitmek istiyor, piyanist de olmaz vs. dese de en sonunda o ilginç yere girmesi için gerekli olan şifreyi veriyor. Ana karakter de maske-kostüm alıp taksiye atlıyor ve mekana gidiyor.
Mekan burası, fakat bu yapı size hiç bir şey ifade etmemiş olabilir. Öylesine seçilmiş bir yapı değil bu.
Çünkü bu, Mentmore Towers adında, yahudi Rothschild ailesine ait bir yapı.
Bu gudubet şeyi bize gösterdikten sonra da meşhur ritüel sahnesi başlıyor. Çok uzun, arkasında incildeki bir metnin tersten okunduğu, iğrenç bir erotizm içeren bu sahneyi ana karakterimiz uzaktan izliyor. Fakat o kadar elit insanın olduğu yere taksiyle gittiği için bizim elemanı yakalayıp "Gördüklerini kimseye anlatma yoksa ölürsün." tarzında bir şeyler söyleyip adamı salıyorlar. Fakat ana karakter kaşındığı için malikanenin önüne sabah tekrar gidiyor, ona kağıt üzerinde bir uyarı daha veriyorlar. Filmin devamında da ana karakteri uzaktan izlemeye başlıyorlar.
Filmle ilgili bu kadar konuştuğumuz yeter.
Kertenkele Kubrick bu filmi 3 Mart 1999'da tamamlayıp Warner Bros'a teslim ediyor. Aradan bir hafta bile geçmeden, 7 Mart 1999'da kalpten gidiyor. Sonra film çıkıyor, Kubrick'in karısı "Eşim kalpten ölmedi, yalan söylüyorlar " gibi şeyler söylüyor.
Şimdi, Türkiye'de çoğu insan Stanley Kubrick'in bir kahraman olduğunu söyler. Çünkü kendisi eski bir Mason, İlluminati üyesidir ve son günlerinde doğru yolu bulup elitlerin yaptığı sapkın ritüelleri ifşalamıştır(!). Elitler de "Oy vey! süper kertenkele Kubrick bizi arkamızdan bıçakladı! onu ortadan kaldıralım!" deyip Kubrick'i öldürmüşler. İnsanlar neden böyle düşünüyor biliyor musunuz? çünkü Türkiye ne yazık ki kendi fikirlerini oluşturmaktan aciz milyonlarca insan barındırıyor. Filmi izlemeden yazısını okudukları Michael Sikkofield, "Kubrick bir kahraman!" diyor.
Şimdi gerek sitedeki bilgileri okuyanlar, gerek araştırmalarını genişletip farklı kaynakları da Satanik süzgeçten geçirip analiz edenler bilir ki bu dünyadaki hemen her şey yahudi etkisi altındadır. Birbirine karşıt gördüğünüz şeyler bile dönüp dolaşıp yahudilere bağlanır.
Mesela Kapitalizm ve Komünizm, ikisi de birbirine zıt gözükseler de temel amaçları hep aynıdır. O da zehirledikleri ülkelerde yahudi nüfuzunu arttırmaktır. Yahudi dinleri de birbirlerinden farklı gözükür (Hristiyanlık, İslam, Budizm vs.) fakat onların amaçları da aklını peynir ekmekle yemiş goyları köleleştirip birbirine kırdırmak, insanların insanları öldürmesini sağlamaktır. Pisrail ve Filistin meselesi de çok farklı değil, Pisraili destekleyenler zaten açık açık yahudileri destekliyor. Filistin'i destekleyenler de genelde Pislam propagandası yapıyor, din kardeşlerimiz ölüyor diyor, sonra günde 5 kez yahudi enerji deposunun önünde eğiliyorlar. Aslında iki taraf da aynı şeye tapıyor. Fakat bir taraf binlerce yıllık iğrenç planları yüzünden o mekanizmaya taparken, aptal goy düşmanına tapıyor.
Muhtemelen bilinçli karşıtlık denilen şeyi duymuşsunuzdur. Yahudiler artık halktan gizleyemeyecekleri gerçekleri, olabildiğince bozarak kamuya sunarlar. Ya da kendi uydurdukları 'kötü' karakterlerin rolüne girerler. Mesela bir gözü kör, diğer gözü şaşı olan, kıyamete yakın dünyayı yöneteceğini iddia ettikleri 'Deccal' diye bir figür uydururlar. Bu figürü de, yahudi muhammetin soyundan gelen 'Mehdi' diye birisi öldürür.
Bu hikayeyi uydurduktan 1500 yıl sonra da piramit içindeki tek göz sembolüyle ilişkilendirilen, dünyayı yönettiği iddia edilen İlluminati diye bir örgüt ortaya çıkar. Örgüt içinde bolca yahudi barındırır. İnsanlar da haklı olarak yahudilerden nefret ederken, bir başka yahudinin gelip onları kurtarmasını beklerler.
Ne kadar ince düşünülmüş, iğrenç, alçakça bir komplo değil mi? Lakin insanları kendilerine muhtaçmış gibi gösteren yahudilerin en büyük iğrençliği bu değil.
Özellikle Rothschild gibi bilindik yahudilerin, "Rotsçayldlar satanistmiş." gibi kahvehane sohbetlerine konu olduğunu görmüş/duymuşsunuzdur. Çünkü bu tipler, okült semboller kullanır, gizli ayinler yapar ve bunları 'Eyes Wides Shut' gibi filmlerle birlikte ufaktan topluma gösterir. Sonra da Pentagram kolyesi takar, etrafa Baphomet heykelleri diktirir, en sonunda da Şeytan Babamızın tablosu önünde fotoğraf çekinirler.
İnsanın sinirlerini hoplatıyor değil mi? önce tüm nefreti kendi üzerlerine çekiyorlar, sonra da binyıllardır iftira attıkları Şeytan Babamızı insanlara gösterip tüm nefreti Babamızın üstüne yönlendiriyorlar. Aptal goy'da bunu görür görmez ya n*sıralıya, ya da muhammete tapmaya gidiyor. Çünkü pis yahudiler Şeytanın önünde fotoğraf çekindi, demek ki satanistlermiş(!).
Kertenkele Kubrick'e geri dönelim çünkü asıl konu yavaş yavaş kafanızda oturmaya başlamıştır. Ortada Kubrick'in yaptığı bir kahramanlık öyküsü falan yok. Kendilerini bilinçli şekilde ifşa etmek isteyen bir grup yahudi var. İnsanların düşünemediği şey, bu filmlerin olduğu gibi piyasaya sürülmemesi. Yahudiler zaten bu filmden, işlerine gelmeyen bir sürü sahneyi kaldırmıştır. Bir de şöyle bir durum var, varsayalım ki Kubrick bir Centil olsun ve gerçekten yahudilerin her şeyini ifşa etmek için bu filmi yapsın. Sizce yahudiler bu filmin ortaya çıkmasını tüm güçleriyle engellemezler mi?
Olayı kısaca şöyle özetleyelim:
1-Ortada akli dengesi yerinde olmayan, hasta, kafası karışık bir yahudi var.
2-Yahudiler kendilerini bilinçli şekilde ifşalamak istiyor.
3-Film yapılıyor ve film yapıldıktan sonra Kertenkele Kubrick ölüyor/öldürülüyor.
4-İnsanlar "Vay be, Kubrick kahraman yahudi, diğerleri de çok güçlü kötü yahudiler." diyor.
5-Yahudiler Şeytan tablosu önünde fotoğraf çekiliyor.
6-İnsanlar yahudileri Satanist sanıyor, Şeytanı yanlış tanıdıkları için de gidip hristiyan veya müslüman olup bir yandan yahudilerden nefret edip bir yandan da bu yahudi dinlerini savunuyor.
7-Yahudiler üstlerine çektikleri nefreti Şeytan'a ve Tanrılara yönlendiriyor, sonra da diğer iğrenç planlarıyla meşgul oluyorlar.
Bu yazıyı hem artık insanların Kubrick'i bir kahraman olarak görmemesini sağlamak, hem yahudilerin iğrenç planlarını göstermek, hem de Michael Sikkofield denen elemanın yıllar önce internete fırlattığı, aptal argümanlarıyla yazdığı saçma yazıdan etkilenmemeniz için yazıyorum. Çünkü bu, Satanik süzgeçten geçirilmediği sürece sizi yanlış yöne saptırabilecek bir konu. Özellikle yeni kardeşlerimiz etkilenmeyeceklerini söyleyip bu tarz yazıları okur, sonra da "Kubrick 7 Mart 1999'da ölmüş, en popüler filmi de 2001: A Space Odyssey. 7 Mart 1999 ile 1 Ocak 2001 arasında da tam olarak 666 gün var!" yazısını okur, akıllarına da saçma sapan bir şüphe tohumu ekilir.
Neyse ne, bu konu üzerinde fazla konuşulacak bir şey kalmadı. Umarım size hiç bir yahudinin kahraman olmadığını ve hepsinin birbiriyle içli dışlı çalıştığını gösterebilmişimdir. Bundan sonra yapmanız gereken ise, Şeytan tablosu önünde fotoğraf çekilen (ya da benzer, Satanik gözüken şeyler yapan) yahudileri gördüğünüzde onun, üstüne çektiği nefreti Şeytan'a ve Kadim Tanrılara yönlendirmeye çalışan aciz bir kertenkele olduğunu kendinize hatırlatmak.
İyi günler.