Welcome to the Temple of Zeus's Official Forums!

Welcome to the official forums for the Temple of Zeus. Please consider registering an account to join our community.

Transhümanizm üzerine

Mihrez

New member
Joined
Feb 4, 2022
Messages
3
Esenlikler,
Yıllardır Joy of Satan/Temple of Zeus öğretileriyle ilgilenen bir birey olarak aynı zamanda Londra'da transhümanizm alanında araştırmalar yürütüyorum. Dikkatimi çeken nokta şu ki,her iki yol da aslında benzer nihai hedeflere işaret ediyor. Joy of Satan öğretileri, insanın kendi özündeki potansiyeli açığa çıkararak tanrısallığa ve ölümsüzlüğe ulaşabileceğini vurguluyor. Transhümanizm ise teknolojiyi, bilimi ve evrimsel ilerlemeyi kullanarak benzer bir vizyonu hayata geçirmeyi amaçlıyor. Her iki düşünce de insanı sınırların ötesine taşımayı, doğal döngüleri aşmayı ve ölümsüzlüğün kapısını aralamayı temel alıyor.

Ancak özellikle yurt dışındaki JoS topluluklarında transhümanizme sert bir karşıtlık gözlemliyorum. Eğer nihai hedefler bu kadar kesişiyorsa, bu karşıtlığın sebebi nedir? Transhümanizm sizce JoS’un özüne aykırı bir yol mu, yoksa aslında aynı hedefe giden başka bir araç olarak görülebilir mi?
 
Aslında ben bunu değerlendirilebilir olarak görüyorum, eğer transhümanizm gerçekleşirse bence bu Zevistler'için de bir fırsat olurdu ölüm ortadan kalkmış olur ve ölümün her türlüsü ruhu geriletir. Zaten bu engelde ortadan kalkarsa Tanrısallığı hedefleyen bizler hiç ara vermeden ilerlerdik sanırım.
 
Öncelikle organizasyonumuzun adını "Temple of Zeus" olarak belirtmem gerekiyor. Dönüşüm sürecinin farkında olmanıza rağmen hâlâ eski ismi kullanıyorsunuz ve bu da mevcut konumumuzdan ziyade geçmişteki bir döneme işaret ediyor.

Teknoloji elbette faydalıdır ve kullanılmalıdır; ancak burada önemli olan dengedir. Doğallık da her zaman korunmalıdır. Tanrılar da teknolojiyi kullanmaktadır, fakat bu kullanımın sınırları vardır ve aşılmamalıdır. Bunu ateşe benzetebilirsiniz: Doğru kullanıldığında son derece yararlı bir araçtır, fakat kontrolsüz bırakıldığında sizi de yakar. Bu yüzden dikkatli olunmalıdır. Örneğin Griler, teknolojiyi bilinçsiz ve aşırı şekilde kullandıkları için zihinsiz kölelere dönüşmüşlerdir. Bizim sonumuz da asla böyle olmamalıdır.

Aslında ben bunu değerlendirilebilir olarak görüyorum, eğer transhümanizm gerçekleşirse bence bu Zevistler'için de bir fırsat olurdu ölüm ortadan kalkmış olur ve ölümün her türlüsü ruhu geriletir. Zaten bu engelde ortadan kalkarsa Tanrısallığı hedefleyen bizler hiç ara vermeden ilerlerdik sanırım.
Bu, aksine insanlık için yapılabilecek en kötü şeylerden biridir. Çünkü ruh diye bir şey vardır ve ölüm çok daha derin bir kavramdır. Reenkarnasyon döngüsü, insan ruhunun gelişmesi için zorunludur. Gerçek ölümsüzlük, ancak ruhun gereklerini yerine getirip yükselmesiyle elde edilir. Aksi hâlde Grilerden hiçbir farkınız kalmaz.

Erdem Δ – Ölüm

Ölüm yakındır ve ölüm kraldır, gerekli yanılsama ve en gerçek sonuçtur.

Ölümden kaçış bulunmaz. Hem, nasıl ölümden kaçabileceğimize bu kadar emin olabiliriz ki?

Ölümün büyük kılıcı kafalarımızın üstünden sallandığında, hayatımızı yaşamamız gerektiğini ve yaşamak için burada bulunduğumuzu hatırlamalıyız. Ayrıca buradayız ve ölüme yazgılıyız, yani dikkatlice düşünün. Nereye gideceğiz?

Zevizm’de ölüm, var olmak ve gelişmek için sadece bir teşviktir. Uygulamalarımız, bize ötesine dair anlık bakış kazandıracaktır, böylece ölüme, bilgi dahilinde yaklaşım sağlanabilecektir.
 
Öncelikle organizasyonumuzun adını "Temple of Zeus" olarak belirtmem gerekiyor. Dönüşüm sürecinin farkında olmanıza rağmen hâlâ eski ismi kullanıyorsunuz ve bu da mevcut konumumuzdan ziyade geçmişteki bir döneme işaret ediyor.

Teknoloji elbette faydalıdır ve kullanılmalıdır; ancak burada önemli olan dengedir. Doğallık da her zaman korunmalıdır. Tanrılar da teknolojiyi kullanmaktadır, fakat bu kullanımın sınırları vardır ve aşılmamalıdır. Bunu ateşe benzetebilirsiniz: Doğru kullanıldığında son derece yararlı bir araçtır, fakat kontrolsüz bırakıldığında sizi de yakar. Bu yüzden dikkatli olunmalıdır. Örneğin Griler, teknolojiyi bilinçsiz ve aşırı şekilde kullandıkları için zihinsiz kölelere dönüşmüşlerdir. Bizim sonumuz da asla böyle olmamalıdır.


Bu, aksine insanlık için yapılabilecek en kötü şeylerden biridir. Çünkü ruh diye bir şey vardır ve ölüm çok daha derin bir kavramdır. Reenkarnasyon döngüsü, insan ruhunun gelişmesi için zorunludur. Gerçek ölümsüzlük, ancak ruhun gereklerini yerine getirip yükselmesiyle elde edilir. Aksi hâlde Grilerden hiçbir farkınız kalmaz.
Yanıtlarınız için teşekkür ederim.Kusura bakmayın Temple of Zeus'u belirttim, ancak daha iyi anlaşılsın diye JoS ifadesini kullandım.Öncelikle görüşlerinizde iki ana kaygı öne çıkıyor.İlki, teknolojinin sınırlarının aşılması halinde insanı köleleştirebileceği; ikincisi ise ruhun gelişiminde ölüm ve reenkarnasyonun zorunlu bir aşama olduğu düşüncesi. Bu perspektif, insanın doğal döngülerle uyumlu kalmasını esas alıyor.

Ancak transhümanizm, özünde “doğal döngüyü yok etme” iddiasıyla değil, insanın elindeki araçları kendi evrimsel serüvenine dahil etme fikriyle hareket ediyor. Tarih boyunca insan, hem ateşi hem de tarımı doğanın bir parçası olmaktan çıkarıp kendi kontrolüne alarak bilinç düzeyini geliştirdi. Bugün de biyoteknoloji ve yapay zekâ benzer bir işlev görüyor. Bu nedenle sorum şu,Eğer amaç, ruhun evrimsel ilerleyişini ve tanrısallığa yaklaşmayı mümkün kılmaksa, teknolojinin bilinçli ve dengeli biçimde kullanılması bu sürecin önünü açan bir katalizör olarak görülemez mi?

Diğer yandan, ölüm ve reenkarnasyonun ruh için vazgeçilmez olduğu fikri elbette metafizik bir gerçeklik varsayımına dayanıyor. Transhümanizm ise bu noktada “ölümü mutlak bir sınır olarak kabul etmeme” cesaretini ortaya koyuyor. Daha uzun bir yaşam, daha gelişmiş bir bilinç ve daha geniş bir farkındalık alanı, ruhun ilerleyişini engellemek yerine hızlandırabilir mi? Eğer ölümsüzlük yalnızca ruhun yükselmesiyle anlam kazanıyorsa, teknolojik ölümsüzlük de bu yükselişe aracılık eden yeni bir boyut olarak değerlendirilemez mi?
Şahsen ben "makinalaşmak" istemiyorum.
Kaygınızı anlıyorum fakat transhümanizm insanı “makineleştirmek” değil, mevcut sınırlılıklarını aşmak için teknolojiyi araç olarak görür. Asıl mesele teknolojiyi ruhun kölesi değil, bilincin hizmetkârı haline getirmektir,bu durumda makinalaşma değil bilinçsel evrim gerçekleşir.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top