Kalistenik ve Yoga'ya katkısı (Fitness salonlarına gidemeyenler için)

[BlueLightning13]

“Bir erkeğin vücudunun sahip olduğu kuvvet ve güzelliği görmeden yaşlanması bir utançtır.” -Sokrates​

Antik Yunancada güzel anlamına gelen kalós (καλός) ve "güç" anlamına gelen sthenos (σθένος) kelimelerinden meydana gelen ve güzel güç demek olan kalistenik, vücut geliştirme disiplininin esasında çok ekonomik ve makul aynı zamanda daha estetik bir formunu ifade eder. Temel hareketleri barfiks, mekik ve şınav olan ve bacak hareketleri ile desteklenen aynı zamanda çeşitli formları olan bu vücut geliştirme türü, fitness salonlarına para vermek istemeyen SS kardeşlerimiz için biçilmiş kaftan. Gün içinde belki de çok ufak bir saat diliminde her gün yapılan egzersizler kas yapımızı düzenlemekle beraber, hem güç kazandıracak hem de bu kuvvet hissi ana programımız olan yoga ve meditasyona katkı sağlayacaktır.

Yahudi güdümlü sinema sektöründe cadılar hep çelimsiz, zayıf, silik karakterli olarak yansıtılmış bir nevi büyücülerin sanki böyleymiş daha abartısı böyle olmak zorunda imiş gibi bir algı çalışması yapılmış insanların zihnine. Bunun yıkılması gerek. Estetik görünüm verdiği özgüven ile birlikte Spritüelliğe daha çok dikkat kesilme, daha çok önem verme konusunda bizi destekleyecektir. Yoga için de kendi adıma konuşacak olursam hareketleri uzatma sürem artıyor ve Yılanlaşma yolundaki arzumu kamçılıyor. Çünkü aynı şekilde vücut geliştirme partlarında da insan zihni aynı irade ve sebatını gösteriyor.

 

[Lysander Florian Thornis]

“Bir erkeğin vücudunun sahip olduğu kuvvet ve güzelliği görmeden yaşlanması bir utançtır.” -Sokrates​

Sokratesin böyle sözü olduğunu bilmiyorumdum ama katılıyorum. Bir erkeğin vücudu hayatımda gördüğüm en sanatsal yapı/eser/manzara/yaratım.

 

[BlueLightning13]

Sokratesin böyle sözü olduğunu bilmiyorumdum ama katılıyorum. Bir erkeğin vücudu hayatımda gördüğüm en sanatsal yapı/eser/manzara/yaratım.

Çok güzel söyledin, adı üstünde "SANAT". Amerika'da, Avrupa'da ve ülkemizde de muadillerini gördüğümüz beden olumlama diye abuk subuk bir fikir çıkarttılar. Bu fikre göre bir insan 200 kilo olsa da bedenini sevmeli(!). Tam Yahudi işi bir fikir.Insanlar aptal olmaya meyilli maalesef. Evet biz de meditasyonda olumlama yapıyoruz. Ama yerinde sayan bir olumlama değil. Bizim olumlamalarımızda dahi hareket var. Bir insan çok kilolu olabilir ya da çok zayıf bu o kişiyi üzmemeli. Şeytan içimize o gücü vermiş hiçbir olumsuz durum bizi yıkamaz ve yıkmamalı da. Mesele değişimi sağlamak.

 

[Lysander Florian Thornis]

Çok güzel söyledin, adı üstünde "SANAT". Amerika'da, Avrupa'da ve ülkemizde de muadillerini gördüğümüz beden olumlama diye abuk subuk bir fikir çıkarttılar. Bu fikre göre bir insan 200 kilo olsa da bedenini sevmeli(!). Tam Yahudi işi bir fikir.Insanlar aptal olmaya meyilli maalesef. Evet biz de meditasyonda olumlama yapıyoruz. Ama yerinde sayan bir olumlama değil. Bizim olumlamalarımızda dahi hareket var. Bir insan çok kilolu olabilir ya da çok zayıf bu o kişiyi üzmemeli. Şeytan içimize o gücü vermiş hiçbir olumsuz durum bizi yıkamaz ve yıkmamalı da. Mesele değişimi sağlamak.

kesinlikle. İnsanlar sırf yanlış anlarlar diye bedeni çok zayıf ve aşırı kilolu diye onlara fazla söz söylenmiyor üzülmesinler diye diğer insanlarda bunu bir ayrıncalık olarak görüp kendisini salıyor. Ama kendilerine bir baksalar çicek gibi olacaklar. Ve herseyin aşırısı zarar mesale ben koca bir kas kütlesi olmayıda doğru bulmuyorum.

Beden olumlaması dünyda gördüğüm en saçma şey. Zaten yahudi temelli olan veya yahudiler tarafından bozulmuş olan hiçbir şeyin faydasını gram görmedim. Hepsi zararlı mikroplar.

Zaten amacımız mükemmel olmak. Mükemmellik hem fiziksel hemde ruhani olarak gerçekleşir bunun en büyük örneğide tanrılarda örneğin: Şeytan Baba, Lord Beelzebul, Lord Azazel, Lord Khonsu... Bu yüzden yahudi temelli düşüceleri ve fikirleri bırakıp doğru yolumuzdan sapmadan ilerlemeliyiz bence