Ophelia. said:
lavenderblonde said:
Ona zihinsel hastalıkların ve psikoloji biliminin ne kadar yanlış anlaşıldığını, gerçek psikiyatride bunun gibi şeylerin yeri olmadığını anlatabilirsiniz. Hepimizin iyi veya kötü, dişil veya eril karakterleri, karakteristik özellikleri olabilir. Genelde çoklu kişilik bozukluğunu tıpkı depresyonu sevdiği gibi ergen bireyler çok sever ve ilgi duyar. Her bunalım depresyon değildir, her anlık mood değişmesi bipolar değildir, farklı karakterlerimizin olması da çoklu kişilik bozukluğu değildir, Her karakterimize isim takmak evet bu rahatsızlıktır işte. Ona aslında 36 veya 37 kişiliği olmadığını, böylesine nadir görülen bir vakanın şizofreniyle de birlikte izlediğini, bunun havalı veya aykırı bir durum olmadığını ve bunun gibi onaysız ve raporsuz söylemlerin psikiyatri bilimini halk arasında deforme ettiğini anlatın. Tavsiye olarak da split gibi filmleri ve dizileri sadece izlemek için izlemesi gerektiğini söyleyin. William'lara ilgi duyuyorsa Şekspir'in eserlerini okuması gerektiğini ve onun kadar iyi bir yazar olmanın güzel bir şey olduğunu anlatın. Eli bıçakla koşan küçük Vilyım'cıklar yaşamasın içinde. Buna inandığınız için siz de psikiyatrinin ne kadar karmaşık ve önemli bir bilim dalı olduğunu farkedin.
Ek tavsiye olarak William isimli karakterinin adını mahmut veya abdullah yapması gerektiğini söyleyin. İçinde bulunduğu depresif amerikan çocuğu ruhu direkt yok olacaktır.
İyi akşamlar.
Esenlikler arkadaşımın aykırı olma gibi bir çabası yok sadece bu durumu 4 kişi biliyor ve çocukluk yıllarından beri var cocuken geçirdiği cinsel taciz ve annesinin geçmişi yüzünden şu anda bu hallerde ve içinde bulunduğu depresif ruh hali yeni falan değil bu durum çocukluğundan beri var babası annesine şiddet uyguluyordu ve sürekli aldatıyordu yani bu durum ergenlike ilgili değil keşke Allah'ın köylüsü bir popüler kültür kolesinden ibaret olsa ama değil bu arkadaşımın bir sürü çocukluk travmaları var zaten ergenlikten olsa çocukla bağlarımızı keserdim
içinde bulunduğu depresif ruh hali yeni falan değil
Hepimiz hayatımızda bunu yüzlerce kez deneyimliyoruz. ''depresif'' olmak son derece normal ve her sağlıklı insan bunu hayatında çokça kez deneyimler. Ha, esas problem kronik depresyondur o ayrı. Zaten bizi böyle düşünmeye iten şey bu zamana kadar yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız. Hala en küçük bir tartışmada veya sorunda saçma olduğunu bildiğim
halde intiharı düşünüp oflayıp puflarım. Bence arkadaşınızı sadece psikiyatriste yönlendirin ve o kafasında kurguladığı bu masala bir son versin ilaçlarla. Öteki türlü ''çocukluk travmalarını anlat, baban nasıl biriydi, kendinde kaç tane karakter saydın''la bu iş çözülmez. Onu iyileştirebilecek tek şey bir psikiyatristin ona gereken ilaçlarla beraber ''kafanda kurduğun bu saçma dünyanın sen de farkındasın, lütfen buna bir son ver ve kendinle oynamayı bırak'' demesi olur. Beynimizde yarattığımız o küçük dünyaların ve kargaşaların çözümü sadece bu kadar. İntihar girişimlerime ''peh yeme beni, seninki sadece küçük bunalımların getirdiği şımarıklık. Sen de bunun farkındasın'' diyen psikiyatristimle son verdim.
Allah'ın köylüsü bir popüler kültür kolesinden ibaret olsa ama değil
Unutmayın, yaşadığımız kötü olaylar karşısında ''ay ben yeter artık'' tepkisi vermek de tam olarak popüler kültür köleliği.
Şu an bunu yazarken bile can güvenliğim tehlikede benim. Cinayete kurban gitmemek için okulumu sabırla bitirip şehir değiştirmek zorunda kalacağım. Şah damarımı kıl payı geçen o büyük satır gözlerimin önünden gitmiyor. Bunun gibi başıma gelen onlarca olay da. Üzerimde ağır bir yük var ve bunalımdayım.
Ama yine de romantizm ve ajitasyon sadece aşka yakışıyor, yaşanan kötü olaylara değil.