Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Bilinçsiz bir varlık bilinçli varlıkların iyisini nereden biliyor?

Talia

New member
Joined
Sep 2, 2023
Messages
6
Esenlikler, ben enerjinin bizim iyi düşündüğümüz şeyin iyi olduğunu nasıl anlayıp ona göre yaptığını soracağım. Mesela ben ölüm düşünüyorum. Enerji ölüm ne? Nasıl bilsin ki ortaya bu tarz bir enerji çıkarsın? Belki ölüm diye düşündüğümde enerji bunu yaşam olarak canlandırıyor. Ölüm kelimesinin ortaya çıkardığı enerjinin kötü olduğunu biz nereden biliyoruz? Sözcüklerin ya da düşüncelerin bizim bildiğimiz gibi etki ettiğinin kanıtı ne? Yani en temelinden bu ruhani partilerin bilimsel bir kanıtı var mı?
 
Talia said:
Esenlikler, ben enerjinin bizim iyi düşündüğümüz şeyin iyi olduğunu nasıl anlayıp ona göre yaptığını soracağım. Mesela ben ölüm düşünüyorum. Enerji ölüm ne? Nasıl bilsin ki ortaya bu tarz bir enerji çıkarsın? Belki ölüm diye düşündüğümde enerji bunu yaşam olarak canlandırıyor. Ölüm kelimesinin ortaya çıkardığı enerjinin kötü olduğunu biz nereden biliyoruz? Sözcüklerin ya da düşüncelerin bizim bildiğimiz gibi etki ettiğinin kanıtı ne? Yani en temelinden bu ruhani partilerin bilimsel bir kanıtı var mı?

Esenlikler,

Eheh, en sevdiğim konu.

Bilinç fazla anlam yüklenilmesi gereken bir şey değil, özünde aslında boş bir şey. Bilinçsiz olan evren bilinç oluşturuyor. Daha doğrusu evren ruhu oluşturuyor ruh da bilince sebep oluyor. Evrenin bilinci var mı? Hayır yok. Ama bilinç denen şeyin varlığının farkında mı? Evet, çünkü zaten bilinç oluşturuyor. Evren bilinçli olmasa da bilinç denen şeyin farkında. Ruhumuz da öyle. Ruhun canlılığı aslında buna bağlı, yani bilincin farkında olması. Bilince sahip olmaya odaklanmak yerine bilince sahip olmasa da bilincin varlığının farkında olmaya odaklan.

Buna örnek vereyim, nesnelerin de aurası var mesela. Bir şeyi nesne yapan şey nedir? Kullanılabilir olması, bilinçli bir varlık tarafından. Bir koltuk düşün, bu koltuk bir atom yığınından daha farklı, değil mi? Çünkü anlamlı bir nesne, anlamsız bir atom yığınından farklı olarak bir aurası var. Koltuk, onun bilinçli bir varlık tarafından kullanılmak için varolduğunun bir nevi farkında.

Bilgisayarı düşün, bilinci olmasa da "zeki" sayılabilecek bir nesne. Hatta bir bilgisayar, bir koltuktan bile daha canlı hissettiriyor. Bilgisayarın bir klavyesi, bir ekranı var. Bunların hepsi bilinçli bir varlık için var. Atomlar tek başlarına bilinçli bir varlığın farkında değiller ama birleştiklerinde durum değişiyor. Bilgisayar bilinçli olmasa da bilinçli bir varlık için belirli işlemleri yapabilecek kadar zeki. Bu bir kurulu düzenek, ama bir kıvılcım gerekiyor. Bu kıvılcım da bilinçli olan ruhtur. Evreni de bir bilgisayar gibi düşünmelisiniz. Bilinçsiz ama farkında ve zeki. Farkındalık, bilincin farkında olmaktır. Doğadaki her şey farkındalıklıdır desek yanlış olmaz. Bu durumda tanrının bilinçli olduğunu düşünmek de anlamsız kalıyor. Her şeyi aktif ve pasif olarak düşünün ama bilinci bunların dışında tutun. İşleyen bir sistem gibi.

İyi günler.
 
Her ne kadar malum mesajlar silinmiş olsa dahi, burada ufak bir not geçmek istiyorum.

Kağıt üstünde mantık kurmak ve fikirleri bir temele oturtmaya çalışmak iyidir ancak bunun herhangi bir anlama sahip olup olmadığını da düşünmek gerekir. Aksi taktirde bu iş Dikotomi paradoksuna döner. Nedir bu? Gidilecek mesafenin önce hep yarısını gitmek gerekir, sonsuza kadar da yarıya bölmek gerekeceği için asla gidilecek yere varılamaz. Tamam, kulağa mantıklı geliyor.

Peki bunun bize bir faydası var mıdır? Yoktur. Biraz kafayı çalıştırır, biraz da üzerine düşünerek eğlenirsiniz ama gerçek hayatta işler öyle yürümez. Evdesiniz, nereye gideceksiniz, üniversiteye mi? Atlarsınız arabaya ve gidersiniz. Bu kadar basit.

Ayrıca bu tarz tartışmalarda dikkatli olunması gerektiğini de unutmayın. Sonuçta bunlar, yüzeysel olarak da tartışılabilse de esasen çok derin konulardır ve hepsinin gerçeği Tanrılar tarafından bilinir. Yani bunları elbette iyi hoş konuşalım ancak vaktimizi psişik açıklığımızı arttırmaya adayalım. Ardından, bu tür sorular Tanrılara sorulabilir ve en doğru cevabı alırsınız.
 
Spine said:
Her ne kadar malum mesajlar silinmiş olsa dahi, burada ufak bir not geçmek istiyorum.

Kağıt üstünde mantık kurmak ve fikirleri bir temele oturtmaya çalışmak iyidir ancak bunun herhangi bir anlama sahip olup olmadığını da düşünmek gerekir. Aksi taktirde bu iş Dikotomi paradoksuna döner. Nedir bu? Gidilecek mesafenin önce hep yarısını gitmek gerekir, sonsuza kadar da yarıya bölmek gerekeceği için asla gidilecek yere varılamaz. Tamam, kulağa mantıklı geliyor.

Peki bunun bize bir faydası var mıdır? Yoktur. Biraz kafayı çalıştırır, biraz da üzerine düşünerek eğlenirsiniz ama gerçek hayatta işler öyle yürümez. Evdesiniz, nereye gideceksiniz, üniversiteye mi? Atlarsınız arabaya ve gidersiniz. Bu kadar basit.

Ayrıca bu tarz tartışmalarda dikkatli olunması gerektiğini de unutmayın. Sonuçta bunlar, yüzeysel olarak da tartışılabilse de esasen çok derin konulardır ve hepsinin gerçeği Tanrılar tarafından bilinir. Yani bunları elbette iyi hoş konuşalım ancak vaktimizi psişik açıklığımızı arttırmaya adayalım. Ardından, bu tür sorular Tanrılara sorulabilir ve en doğru cevabı alırsınız.

Fikir belirtirken daha dikkatli olmalıyım bunu anladım. Kendi zihin yapımdan bağımsız şekilde ortaya bir şey koymalıyım ve bu tarafsız şekilde herkes tarafından açıkça anlaşılabilmeli. Öne sürülen bir görüş kendi içinde anlamlı ve mantığa uygun olmalı ne de olsa. Bu konularda biraz acemiyim ama zamanla üzerine emek de koyarak daha iyi duruma getirebileceğimi düşünüyorum. Temel felsefe bilgisine sahip olsam bile o alanda da gelişirsem ortaya sunduğum şeyler daha kaliteli bir hal alır, aksi halde zaten istemeyeceğim tepkilerle karşılaşırım.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top