Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Başarı ve başarının yönettiği bağlı unsurların ardındaki seviye.

Chlorophyll

Member
Joined
Oct 1, 2019
Messages
190
Başarı kavramı, söz kavramıyla kesin bir bağ içerisindedir.

Sözün anlatabildiği şeyler ve sözün tanımı kapsamında; evren, bilgi ve nihai şeyler bulunur.

Söz; varoluşun özünün kavrayışının bilinç ile bağı demektir.

Bu nedenle kavrayış ve bağı temsil eder.

Kavrayış ve bağ öz chi kavramıyla mutlak bir şekilde alakalıdır.

Öz chinin en nihai versiyonu olan; bağlı şeyler üzerinden doğan kavrayıcı niteliğine ulaşması, başarı ve niteliklerinin bireysel varlıktaki tezahürleri açısından başladığı noktadır.

Yani mükemmel kavrayıcı nitelikteki öz chi gücü; taşıyıcısı için canlanmayı ve ölümsüzlüğü başlatır.

Bağlı şeyler ve başarı adımları mükemmel bir şekilde öz varlıkla tanıştıktan sonra kalp çakrasının merkezindeki güven duygusunun içsel anlamı varoluştaki esas kavrayış olgusuna saf bir şekilde bağlı vaziyettedir.

Bu bağlılık kişiye burdan varlığını besleme ve dönüştürme fırsatı sunar.

Kalp çakrasının merkezinden güven duygusunun içsel anlamına yoğunlaşıldığında onu saran "kavrayışı" solumak ve kalp çakrası merkezinde Aura ve beden dahiliyetiyle varlığa özümsetmek tekrarlı ve bolca yapıldığı takdirde kişiye ciddi şekillerde oluş yaratıcılığı ve kökten değişim sağlayıcılığı getirir.

Öz chinin bu 'kavrayışla' bütünsel bir şekilde kalp çakrası merkezinden tanışması ve zamanla bir boyanın suya damlatıldığında onu renklendirdiği gibi nitelik bakımından 'mükemmel kavrayıcı' hale dönüşmesi bu konunun olayı ve sürecidir.

Bu konuyla alakalı olmazsa olmaz pratik.

Diğer kritik güçlenme adımları.


Öz chi ile ilgili diğer güçlendirmeler.


 
Tutku ve ölümsüzlük

Tutku esasında tamamen ve gerçek bir şekilde Zevizme bağlı bir olgudur.

Tutkunun gerçekliği ile alakalı olan şey bir şeylerin başarının da üzerine çıkarak boyutsal varoluş haline gelmesidir.

Boyutsal varoluş ile ilgili yani bu kavramı açıklamak için bahsedilebilecek konu bir şeylerin müdahalesiz varlığıdır.

Huzur vardır fakat gerçek tutku olmazsa yenilemek gerekir, refah vardır fakat yine gerçek tutkudan yoksun ise varlığını korumak yönünde müdahale gereklidir.

Varoluşta bazı şeyler bu şekillerde gerçek olmaz. Müdahale gereksinimi getiren refah, refah değildir

Müdahalesiz varlıklar ile ilgili en mutlak şey ise gerçek tutkunun kendisidir.

Gerçek tutkunun kendisi bu varoluştaki varlığı mümkün müdahalesiz varlıkların mutlakiyetidir.

Yani müdahalesiz varlıklar gerçek tutkunun kendisiyle başlar.

Gerçek tutkunun kendisi; başarıyla ve başarının açtığı kavrayış üzerinde hüküm ile ilerlenen yolun nihayetidir.

Gerçek tutku kişinin hayatına ve dahası merkezi bir şekilde varlığına kavrayış boyutunun 'varlığından' dahil edilebilir.


Kavrayış boyutunun varlığına odaklanıldığında; gerçek tutkunun kendisi buradadır. (Bir önceki yazıdaki kavrayışla bağın mümkünatını getiren varlık vasıtasıyla odaklanıp bu kavrayışın varoluşsal boyutu)

Bunu kişi soluyup ya da herhangi bir şekilde kaynağı yönetilebilir hale getirmek için kendine has kullandığı tekniklerden birini kullanarak(örneğin güçlü bir imaj veya fiziksel çekim gücü) kalp çakrasının merkezinden odaklandığı 'güven duygusunun kendisini' bu gerçek tutkunun kendisiyle yaratırsa varoluşunu başarı yolunun nihayetiyle yol almaya hazır bir varlık haline getirir.

Gerçek Kralla alakalı şeylerle ve onun yürüttüğü meselelerle ilgilenebilecek seviyeye de bu şekildeki varlık sayesinde gelinir.

Aynı zamanda bu meselenin esas hükmü olan arkadaşlık gereken yerlerde gözlemcilik yapmak gibi belirtilebilecek 'ayrıklık' şeklinde ifade edilen öz gelişmişlik yoksunluğunun da üstesinden gelinir.

Ayrıklık çok sıkıntılı bir mevzuattır. Konu aslında bir kişiyi gerçek şeyler etrafında yalnızlaştırmak üzerinedir.

Ayrıklık yolunu tutmuşlar her daim kişileri gerçek şeyler etrafında yalnız bırakır ve daima yalan şeylere gerçekten gerçek hükmü ve gerçek bütünlüğünü sağlamaya çalışarak mizahi acı yaratmaya uğraşırlar.

Mizahi acı; sadistlik ve aynı zamanda mazoşistliktir.

Bu mevzuatın gerisi hakkındaki bilgiyi de günümüz tıp dünyasının bu kavramları tanımlayış ve inceleyişinden elde edebilirsiniz.

Ayrıklık ile sahipliği sürdürülen refahımsı şeyler tutkudan mutlak bir şekilde bağımsızdır. Bu olgunun müdahalesiz varlık niteliğini kendinin yapmaya uğraşanların hepsi ayrıklardır.

Zevizmin karşıtlarının başlangıcı olan bu ayrıklarla alakalı yine aynı kaynakla yapılabilecek nihai şey 'ayrıkların kesin ve net yok olması' programlamasıyla yapılabilecek genel majidir.

Genel maji yapma usullerinin bu alanla alakası ve net bir şekilde bu kaynakla yapılacak şeylerin saf başarılı olacağını hesaba katarak; doğru şeyler ve esas anlamıyla hükmün güzelliğine uygun çalışmalar gerçekleştirmek bu kaynakla iş yapmanın ve dahasının mevzuatıdır.

Genel maji usulleri aslında kişilerin herhangi bir kaynakla yapacağı enerjiyi programla ve gönder usulüdür.

Genelde belirli bir yere gönderildiğinde genel maji olmaz, dolayısıyla kişi enerjiyi programlayıp rastgele fırlatıyormuş veya majinin gerçekliğini başlatıyormuş gibi salıvermeli.

Bu kaynakla yapılan işler majinin nihayetindeki üst müdahalelerden tamamıyla muaftır. Yani bunu yaptıktan sonra gerçek kralın hükmü dışındaki hiç bir şey bu majinin doğrultusunu veya gerçekliğini değiştiremez.

Özellikle maji çalışmalarındaki gidişat ve güvenilirlik hususunun kesin çözümü bu kaynaktır. Esasında çalışmalarının gerçekleştirilmesinde var olabilecek mutlak bilgiye bağlılık yönündeki tüm fikirsel ve gerçek açıkları kapatır.

Bana kalsa bu kaynağı kullanarak alabildiğiniz kadar intikam alın. Davamız ve birliğimiz uğruna alınması şart ve gerekli gerçek intikamlar hala mevcut.
 
Bilmeden yapılanların hükmü.

Kişilerin bazı durumlar açısından 'oluru' ve 'daha iyi oluru' fikri taşıyan görüşleri sahtedir.

Öyle olabilir ama senin ön gördüğün gibi olamaz fikirleri genelde içeriğinde tek bir şey taşır.

Bu tek şey basit bir şekilde keşkelerdir.

Kimilerinin keşkeleri yaşından ve sosyal durumlarının görece yetişkinliklerinden keşkeler olarak değil kurallar olarak sayılır.

Kurallar olarak sayılan bazı şeyler gerçek anlamda ezikliktir.

Kurallar olarak sayılan şeyler üzerinden inşa olmuş karakterler ve bunlara dayanarak yapılan işler çok acımasız bir şekilde yıkılacaktır.

Bunlardan bazılarından kişiler geri dönebilir, bazıları hakkındaysa yapılacak fazla bir şey yoktur.

Bu mevzuat tektir yani sahte kuralların inatçılıkla kutsal tutularak yıkım sonucunu diğerlerinin yapmaya çalışılmasına yönelik hiç bir birlik sonuç vermez.

Sahte kuralların etrafında kalanlardan veya bu kuralların savaşını verenlerden veya bu kuralları taşıyanlardan olmamak ve bu kesime kesin ve net gerçek anlamda imkan vermemek şarttır.

Sahte kurallar hakikati örter ve birliğimizin otoritesine rakip olmaya çalışanların ilk yöntemidir.

Bu ilktir ve ilk olarak buradan başlar ve bu konunun durumuna göre yol alırız.

Yani işler en ciddi boyutlarda her zaman buna; sahte kuralların birliğimize ve birliğimiz ile alakalı meselelerde yaratmaya çalıştığı engellerin varlığına göre ilerler.

Zevizmin otoritesi kesinleşmeli ve bir seviyede dokunulmazlaşmalıdır.

Otoritemiz vardır ve gerçektir. Otoritenin varlığı ve gerçekliği sadece 'olmak' yöntemiyle sağlanır. Otoritenin belirttiğim gibi kesinlik kazanması ve dokunulmazlaşması ise üzerinde çalışılması gerekli bir durumdur.

Gerçek tutkunun kendisi ile "Zevizmin otoritesinin kesinlik kazanması ve dokunulmazlaşması" Yönündeki genel maji, dünyamızda birliğimize çağ atlatacak olan çalışmadır.

Gerçekten var olan otorite bir tanedir, bu otoriteyi var etmek zordur; buna rağmen sapa sağlam varlığını koruyan otoritemizin gelmesi gereken son boyuta ulaşması da bu hale gelmesinin üzerinden mümkündür.

giphy (1).gif
 
Gerçek bir üstün güç olmak ve üstün güç olmaya çalışırken kendine fiyat biçme tuzağına kapılmamak.

Gerçek bir üstün güç olunduğunda kişiler bazı şeyler açısından dokunulmazlık kazanır.

Bu dokunulmazlığın anlamı üstün güç olmanın anlamıyla anlatılırsa; gerçek anlamda manipüleden ve kanun esaslarının kişileri muhatabından ötürü var olabilme ihtimali olan 'hiç'likten ihtimal bakımından özgürleşmektir.

Hiçlik başlıktaki tuzağa yakalanarak varoluşsal hayatta ikili oynayarak kişilere odaklı süren değer kazanma çabasıdır.

Basit bir şekilde düşmanınım fakat bensiz sen de kaybedersin usulüyle hareket edilerek kazanılmaya çalışılan değer hiçliktir.

Gerçek bir üstün güç olmak bu hareketteki anlamı kavrayarak anlaşılabilir.

Bu hareket sadece kişilere odaklı bir yanılsama yaratmaya çalışmaktır.

Varoluşta gerçek yanılsamalar vardır, en nihayetinde bu yanılsamaların hepsi zaten vardır.

Yani yeni yanılsamalar yaratmak uğrunda gösterilen çabaların hepsi ve dahası ancak yanlış suçlar atfederek, tam anlamıyla adaleti çarpıtarak mümkündür.

Adalet çarpıtıldığında paralel evren hükümleri sürmeye başlar.

Paralel evren hükümleri olarak adlandırılan şeylerin alayı kişilerin zihnindeki gerçekliklerdir.

Kişilerin zihnindeki gerçeklikler, varolan evrenle uyumsuz süreçlerin sürebileceği tek yerdir. Bu varoluşta bizim evrenimizden başka bir gerçek evren yoktur.

Kişiler zihinlerine ve paralel evren gerçekliklerine hapsolduklarında konu gerçek anlamda üstün olmayan güç olmaya doğrulur.

Bu yanlış en nihayetinde böyle anlatılır ve bunun istisnası yoktur.

İstisnai olmayan bu durumla alakalı yapılabilecek mutlak vaziyette 2 şey vardır.

Kişiler kendi doğrultularını üstün güç olmaya kitleyebilir ve aynı zamanda paralel evrende varoluşlarını kesinleştirmiş vaziyetteki akıl hastalarını tamamen etkisizleştirmek üzerine çalışabilir.

Bu mevzuattaki asıl önemli kısım kişisel olarak bu doğrultuyu üstün güç olmak yönüne kitlemektir.
Bu üstün güç olmanın ve buna dönüşmenin ilk getirisidir.

Kalp çakrası ile irade çakrasının; yarar olgusunu kişilerin varlığında varolabilecek son seviyeye kitleyebileceği bir özelliği vardır.

Yarar olgusunun hükmünün kişisel yönetim noktası olan 2 adet aşağı bakan üçgenin esası yani başlangıcı kalp çakrasının merkezidir.

Anlam olarak bu merkeze odaklanarak gerçek tutkunun kendisiyle yapılacak saf ve mutlak bir şekilde sadece 'var' programlı maji bu başarının anahtarıdır.

Basit bir şekilde kaynağı sadece var şeklinde programlayıp bu yönetim merkezine katıp, bütününü burdan 'dönüştürmeniz'. Bu pratiği açıklar.

Bir diğer tarafta paralel evrencilere karşı olarak yapılması en uygun çalışma yine aynı kaynakla, kaynağı imajineyle merkez-üçgen-üçgen(yarar olgusunun bütün şekli-3 boyutlu haliyle) haline getirip 'yok' şeklinde programlayıp direkt bu 'paralel evrencilere' yollayabilirsiniz.

Burası işlerin kırılma noktasıdır bu ikiliğin merkezinde gerçek kral 'the'(ingilizce anlatmak daha basit türkçesi 'kendisi, aslı') sıfatının varolan tek sahipliğiyle bu evrenin birliğinin kendisi olarak, yararın kendisini yani varlığın tamamını taşır.
 
Ciddi olan hususlar.

Bir kişinin gerçekten ciddiye alınmasının sadece tek bir anlamı vardır.

Bu anlam nihayette bir kişi tarafından yaratılır ve sadece onun kontrolündedir.

Bu birdir ve bunu izlemek, tersine gitmemek, bunun gerçekliği çizgisinde kalmak şarttır.

Bu husus etrafında kişilerin kendiyle ilişkisini yönetme biçimleri vardır.

Kişiler dış şartlara ve kendisine yönelik olan bütün evrensel gerçeklikler kontrolünde veya kontrolünde olmayan bir halde kendiyle olan bağını gerçekleştirebilir.

Bu şartlar ve gerçekliklerin kontrolünde olmayan bir kendi bağı kişilerin varlık açısından kişisel nihayet seviyesine ulaşmasıdır.

Kişisel nihai varlık seviyesi, varoluşla alakadarlığın olduğu ve olmadığı her şeyle alakalı kişinin kusursuz korunaklı hale gelmesidir.

Olduğu ve olmadığı şeylerle alakalı kusursuz korunak sahipliği kişiyi varoluşsal olarak olabilecek en kusursuz ve ince yaşantıya, kusursuz yaşamaya programlı bir makineymiş gibi getirir.

Varlık bahsinin en son konusu da budur.

Varlık bahsinin son konusundaki gelişimden sonra kişilerin bireysel anlamda yürüyebileceği bireysel ve genel okült tıp uygulayıcılığının yolu açılır.

Bu korunaklılığın elde edilme yöntemi kalp çakrasının merkezindeki güven duygusunun kendisi ile yaptığı 'var' majisiyle birlikte (merkez-üçgen-üçgen)yarar olgusu yapısını kaynaştırıp bu kaynaşmış hali öz chisi ile varlığına ebediyen 'özümsetmektir'(öz chinizi kullanarak 'artık bu kaynaşmış bütünlük, en ama en özsel bir şekilde olduğunuz şeyin bir parçası, bütünlüğünüzün esas yapıtaşlarından biri' anlamıyla)
Ardından bunu kundalini gücüyle onaylamalı. (kundalini gücü=saf varlık (herhangi bir odak gerektirmeden sadece tüm saf varlıkla onaylamak)

Güven duygusunun kendisi
~kaynaştırmak~
Var majisiyle birlikte (merkez-üçgen-üçgen)yarar olgusu yapısı

Kaynaşmış bütünü
~Özümsetmek(öz chi kullanarak) ~
Varlığına

Son hali kundalini gücüyle onaylamak.
 
Saygınlık, işin erbaplığı ve zirve.


Bir işle alakalı o işin erbabı olarak görülmenin, sadece işin gerçekten erbaplığına kalması için lazım olan bir özgürlük seviyesi vardır.


Örneğin ülkemizde 6 senelik tıp eğitimini tamamlamadan doktor olunmaz ve doktor olarak görülmeniz çok zordur.


Bir bilgisayar programcısı kendini herhangi bir şekilde ispatlamadan işin erbabı ve ustası olsa dahi kabul görmez.


Bir eğitmenin işin erbabı olarak görülüp ciddi anlamda işine karışılmasını engellemek için sahip olması gereken görece sertifikalar vardır.


Bir tiyatrocu, tiyatronun yaratıcısı olsa dahi sahnede izleyenlerin aklı ve fikri kadardır.


Bu alanın bir yöneticisi yoktur. Yani herkes bu mevzuatta ciddiyet sahibi ve erbap olma bakımından uğraşır.


Ciddiyetin ve erbaplığın belirticisi(bu kişi ciddi ve erbaptır şeklinde, bilgi vermekten ziyade sadece reklam usulünde) veya bunların noteri gibi davranmaya ve olmaya çalışanları,İşlerin böyle yürümesine ve görülmesine yönelik bencilliği sürdürenleri bitirmek şarttır.


Bunlar kişilerin erbabı olduğu konularda işlerin sadece erbaplığa kalmasının önündeki tek parazitlerdir.


Yarar olgusunun sahipliğiyle ilişikteki, direkt sonuca varmak; yapısal anlamda sahiplik ve sağlıklı adımları izleyerek yarar elde etmekten ziyade direkt sonucu elde etmek; bu parazitlerin uğraşıdır.


Yarar olgusu kusursuz bir alandır. Dolayısıyla bu alanda yanlış yapanlar kusursuz bir kümeye hapsolur.


Bu küme yarar noterleri şeklinde adlandırılır.


Yarar noterleri zaten nitelik olarak bitiktir. Fakat meseleden anlaşılacağı üzere bitiklik sıfatını noter usulleriyle onların yapmak zordur.


Bu meselenin nihayetinde kişiler kendileri ve davamız adına yarar noterlerine bu varoluştaki son darbeyi vurmalıdır.


Bu varoluştaki son darbe gerçek tutkunun kendisiyle yapılacak bitik damgasıdır.


Bu damganın özelliği ve zaten kara delik usulü bunu kendine çeken kümenin hakettiği şey aslında etki bakımından içerileştirilmektir.


Yani bu kümede yer alanların kalan tek umudu bir şeyleri üzerlerine alınmayıp dışarıda bulabildikleri kendi halindeki kişilere bunları atfetmeleridir.


Bu damga bu umudu bitirir. Çünkü dışarıya atfetme özelliğini oldukları küme dolayısıyla bir nokta bile bırakmayacak şekilde kapatır.


Bu da paralel evrencilerin, dolayısıyla da bir şeyleri 2'leştirenlerin sonudur.

Kişiler isterlerse bu majiyi (kendilerini ne kadar bunlarla sarılmış hissettiklerine bağlı olarak) daha çevresel hedefle isterlerse de evrensel açıdan uygulayabilir.


Gerçek tutkunun kendisini bitik damgası haline getirip, yarar noterleri hedefiyle maji yapmak bu konunun çalışmasıdır.

Zirve 1'dir ve mesele zirveden 1 kişi tarafından yönetilir.

Kendini bu yarar hükümlerinin de üzerinde sananlar bu meseleyi durdurur(!) başka meseleleri yürütür(!) mevzuları geçiştirir, alakasız niteler, yavaşlatır ve fantezikleştirir.

Yaptıkları ve yapabilecekleri tek şey öyle olduğuna inanmaktır. İnanç burada sökmez. İnançtan ziyade her şeyi hesaplayıp, bilerek de olsa bu noktada olunarak yapılabilecek tek şey inanmaktır.

İnanç zirveyi getirmez. Zirve sadece merkezden yani gerçekle olan bağın korunaklılığının gücünden gelir.

Yarar olgusunun nihai pratiğinin anahtarı da bununla alakalıdır.

Zirveye katılmak ve zirvede kalmak bu pratikle mümkündür.

Varlık bahsinin son aşamasındaki korunaklılık, kişilerde gerçekle olan bağın korunaklılığının gücünü fiziksel gerçekliklerden(saf sağlık, sağlıklı beslenme, sağlıklı bağımlılık yönetimi, uyku düzeni, ruhsal temizlik, bilinçaltı faktörleri vs vs) bağımsız olarak ayrı ve kendi başına bir yapı halinde arttırmaya olanak sağlar.

Yani bu seviyeye kadar bu güç ancak fiziksel gerçekliklerle arttırılabilir. Bu seviye bundan özgürleşmeyi de getirir ve zaten bu nedenle okült tıp uygulayıcılığına imkan sağlayan noktadır.

Bu gücü arttırmak için kişi varlığının nihai noktasına odaklanarak bunu gerçek tutkunun kendisiyle varoluşsal boyut anlamında eşlemelidir.

Bu düzenli yapılabilir ve belli bir tekrardan sonra kalıcılaşır.

Odaklı ve konsantre bir şekilde bu çalışmayı uygulamak, fiziksel olarak çok tatmin edicidir.

Zaten kendi başına bir varoluşsal boyut olan gerçek tutkunun kendisiyle varlık bahsinin son pratiğinden sonra özümsenen ve saf varlıkla onaylanan varlığın bu boyutla 'eş' olması irade çakrasının aşağı ucu, ters üçgen piramidin zirvesi noktasıyla mümkündür.

Bu noktayı, gerçek tutkunun kendisine, güven duygusunun içsel anlamı vasıtasıyla odaklandıktan sonra olması gereken tahta oturtuyormuş gibi meditasyonla bu boyutla eş hale, direkt bu noktayı varoluşsal boyut olarak bire bir gerçek tutkunun kendisiyle eş vaziyete getirme meditasyonu. (bukalemunların ortama uyum sağlayarak renk değiştirdiği gibi fikretmek yardımcı olabilir, varoluşsal boyut anlamında yapmaya odaklanmak önemlidir. )

Zirve derindeki hazineden gelir, bu pratik de bu hazinenin çıkarılma yöntemidir.

Teklik bu pratikte olmazsa olmazdır. Eğer ki teklik kusursuz bir şekilde sağlanmamışsa bu pratik çalışmaz.

Başarı esansları ile alakadar olan son nokta gerçek tutkunun kendisi boyutudur.

Yani bu boyut gerçek anlamda yok olarak bile niteleyemeyeceğimiz yokluğun sınırıdır.

Buradan hareketle kişi varlığında bu boyutla eş halde bir yapı taşıyarak bir şeyleri bu hale yani yok olarak bile nitenemeyecek yokluk haline getirebilme imkanı kazanır.

Buradan ilerlenecek yolun ilk adımı gerçek tutkunun kendisi boyutuyla eş olmuş irade çakrasının zirvesinin 'değilini' bu hale getirmeye yönelik bu zirveyle odaklanma pratiği uygulamaktır.

Bu pratikle de bu zirve ve geri kalan her yönü mutlak vaziyette varlığınızda 'tek gerçek' haline gelir.

Varlığınızda tek gerçek haline gelmiş zirve, gerçekle bağın korunaklılığın bağımsız bir şekilde güçlenmiş hali; kendi başına bir varlık olarak varlığınızdaki evrimsel dönüşüm yolunu açar.

Buradan kişi kendini evrimsel olarak dönüştürebilir. Bunun anlamı kişinin kendini bütünsel olarak bir tanrı veya tanrıça haline getirebilmesidir.

Eğerki kişi varlığını, varolan en küçüğün bir küçüğü zerreden hakimiyet altına almayı başarmışsa tanrı veya tanrıçadır. Tanrı veya tanrıçadan başka hiç bir şey olmamak için ise bu yapı ile çalışmak şarttır.

Buradaki anlam esasında varoluştaki acziyetin kişisel varlıktan tamamen yok olarak bile tanımlanamayacak şekilde silinmesidir.

Varoluştaki acziyet bir şeyler hakkında her zaman belirli geliştirmelerin yapılması gerekliliğidir.

Tekerlek bulunduktan sonraki evrimsel süreci bunu mükemmel bir şekilde açıklar.

Biyolojik yapının varoluştaki acziyetten arınmasının yöntemi tek gerçek olan zirve ile fiziksel bedende bu zirve vasıtasıyla kusursuz bir dolum yaratmaktır.

Bu zirve kusursuz bir kaynak ve burdan fiziksel bedenin tamamı bu kaynakla doluyor, taşıyor, yoğunlaşıyor, tamamen bundan ibaret ve gidebileceği bu şekildeki tüm uçuk seviyelere kadar gidiyor. Bu pratiğin esası da bu seviyelere kadar varması için uzun bir süre bu pratiği sürdürmek.

Bu şekilde evrimsel süreçten varlık arınır. Evrimsel süreçten varlığın arınmasının ismi de evrimsel dönüşümdür.
 
Entelektüellik ve düz yol almak.


Konu kişilerin kendilerine yararlı olanlarla kalması ve onları koruması olduğunda mevzuat tektir.


Kişi bu konuya göre çarpık veya düz yol alabilir.


Kişi ailesini, sevdiklerini, yakınını, onu koruyanı ve yararının kaynağını egosuna yakıştırmayıp, beğenmeyebilir.


Bu, bu konudaki çarpık yol almaktır.


Kendi egosuna yakıştırma meselesi, evrimsel dönüşümden sonra kişinin kendi yerini bulup orada sapa sağlam kalması için düz yol alınması gereken meseledir.


Gerçek entelektüellik bunun anahtarıdır.


Gerçek entelektüellik de ancak bir şeyleri öz varlıkta yok olarak bile nitelenemeyecek duruma getirebildikten sonra mümkündür.


Entellektüelliğin hususu sadece budur.


Yani entelektüellik bir şeylerin öz varlıkta tamamen yok olarak bile nitelenemeyen halde olmamasıdır(bulunmamasıdır) .


Basit bir şekilde zirve varlıkla gerçek entelektüellik hedefli bu şekilde arınmak ve öyle kalmak yönündeki fikirle kalkanımsı bir imaj ile yapılacak maji bu aşamayı getirir.


Gerçek olmanın sahipliği açısından elde edilebilecek en güçlü umursamazlık seviyesi bu şekilde elde edilir. Kişinin gerçekle baş başa kalması ve dolayısıyla kusursuz vaziyetteki gerçeklik gücü ve modu elde edilir. ( Gerçeğim gerçekleyim ve burdan sonra gerçekten beni bundan başka yapabilecek hiç bir şey yok gerçekliğinin getireceği asillik.)
Bu hususta kişilerin hangi tarafta oldukları açısından duydukları kaygıyı yönetmek ve kişinin kendi öz tarafını gerçekten belirlemesinin yordamının pratiği de budur. Bu asillik kişiyi olması gerektiği tarafa getirir.


Bununla birlikte kişi irade çakrasının gerçek tutkunun kendisiyle eş olmuş zirvesiyle kadim chi gücüyle kendi varlığını besleyebilir.


Bu zirveye odaklanıp bunu aktifleştirmekten biraz daha farklı olarak bunu başarmanın yolu bu zirveyle bu şekilde beslenmeyi aktifleştirmeye odaklanırken bunu fiziksel bedenin en ama en iç noktasına (bu yazıda belirtilen ortam fikrinin tam tersiyle direkt içeri) doğru yapmasıdır.


Dinimizde olan kişiler belli bir seviyede arınık ve entelektüeldir. Fakat bazı diğerleri için adeta umut yoktur.


Egosuna hiç bir şeyi yakıştırmayan ve kendini her zaman 1 numara olmak yönünde kasanlar bu konu etrafındaki 'varlıktan rahatsız olma' davranışını sergiler.


Bu davranış sağlıklı değildir.


Sağlıklı olmaması durumuna nazardan; en hakiki ve saf adalet bu davranışı dışarıdan sadece onların görmeyi hak ettiğidir.


Bu mevzu da dışarısı bakımından sağlıklı bir savaş hamlesiyle bitirilirse ilahi adalet uygulanmış vaziyette bulunulur.
Varlıktan rahatsız olmak davranışının kaynağını boyuttan koparmak yönündeki maji bunu sağlar.


Yine çevresel, ortam(sosyal ortamlar) ya da daha genel; ülkemiz, dünyamız, evrensel gibi çevreler hedefli bu uygulanabilir.


Özellikle yok olarak bile nitelenemeyecek yokluk hedefli kopmaya programlamak kesin başarı getirir.


Gerçek tutkunun kendisiyle yapılması en güzel olan pratiklerden biri bu şekildeki majidir. Maddenin boyut ile ilişkisiyle alakalı hususatlarda hüküm sahibi olan tek gerçek majikal kaynaktır.


Bir şeyi boyuttan koparmak bunu geçersiz kılar. Yani tamamiyle olmayan bir hale getirir.


Bir şeyi mükemmel bir şekilde boyutta tutmak, bağlı kalmasını sağlamak o şeyi her anlamda olur hale getirir.


Pozitif anlamdaki majide de esas bu olayın değilini de işin içine katmaktır.


Boyutta tutulan, ve kusursuz bağlı kalan bir dostluk majisi yeterlidir, kusursuz hüküm için ise aynı hedefle değilini yok bile nitelenemeyecek yokluk hedefine doğru boyuttan koparmak gerekir. (Yani oraya doğru boyuttan kopartmak)


Pozitif maji esaslarında hüküm anlamında dikkat edilmesi daha doğrusu kaygısının güdülmesi gerekli son açı da bir dostluğun en iyisi olup olmadığıdır.


Olabilecek en iyi şey dostluk değil ortaklık veya daha fazla güven gerektiren ilişkiler olabilir.


Olabilecek en iyi şey olması da buna göredir. İki kişi arasındaki güven son boyutta ne kadar sağlanabiliyor ise burada olması en iyi olan şeyin sınırı budur.


Bu da aslında bir şeyin varlığının yönüdür. Doğrultu yok bile nitelenemeyeceğe doğru olduğunda bu o şeyi o duruma doğru götürür bu doğrultunun da ismi yoktur.


Bunun tersi, güven duygusuna bağlı olan ismi olan doğrultu ise Güven doğrultusudur.


Yani dostluk majisinin boyutta kalması ve boyuta bağlılığı özellikle güven doğrultusunda programıyla uygulanırsa bu olabilecek en güzel şeyin olması yönünde olacaktır.


Bu yazının bahsiyle alakalı olan son nokta da varlıktan rahatsız olmak davranışının kaynağıyla alakalı yapılan çalışmanın nihayetidir.


Bu davranışa maruz kalındığında veya etrafta bunlardan olduğunda kişilerin hayatındaki güven doğrultusunda gitmesi gereken şeyler hasar alır ya da tam ifadesiyle kaynakları tükenmeye başlar.
Bunun tam olarak anlamı kişinin hayatındaki gerçek şeylerin durumudur.


Gerçek şeylerin pozitif majiyle bireysel odaklı, kişinin kendi merkezinde güven doğrultusunda boyutta kalması ve boyutta bağlı kalması yönündeki maji de kişiyi dışardaki bu davranışın her yönünden özgürleştirir.


Bu mevzuatın bütünü de 'Hükmü' anlatır.


Hüküm bu yolla sağlanır ve bu şekilde gerçekleştirilir.
 
Ya vardır, ya da yoktur.


Saygı evrensel bir kavramdır.


Saygının evrensel niteliğindeki anlam evrenselliğin ne olduğunu anlatır.


Saygı anlam bakımından üst seviye ve sınırların belirlenmesi ve olan şeylerin 'ibaretliğini' belirleyen canlılar alemindeki faktördür.


Bir şey ya vardır ya da yoktur.


Evren var ise bir şeyler de vardır.


Sınırları evren belirler.


Evrenin sınırlarının ötesinde, üst seviyelerin ilmi ve bilimi saygı hususatları alanıdır.


Bu alanda 5 ayrı başlık bulunur.


Paralel evren, aşağı evren, fantezik evren, korku evreni ve söz evreni.


Paralel evren ikilik, aşağı evren adaletsizlik, fantezik evren inkar ve korku evreni diğerleri odaklıdır ve bunlar gerçek olmaz.


Söz evreni kişileri olan şeylerle alakadar kılar.


Diğer evrenlerse kişilerde sadece negatif davranışçılığa yönelen maddi kontrolsüz sınırsızlıklar yaratır.


Söz evreni bir şeyler anlatır ancak söz evreni de nihayetinde içeridedir.


Söz evreninin sınırları hakkında çalışmak ve nihayetinde içeriliğinden doğan anlamla bu bilimin hakkını vermek hırs ve hırs unsurları sayesinde mümkünatlıdır.


Sınırlar kişileri olduğu noktaya getiren şeylerdir. Bu ciddidir. Bunun üzerinde hiç bir şey yoktur ve bu sınırları kişiler için hiç bir üstün güç belirlemez ve bu böyle kalacaktır.


Hırs mevzuatı bu sınırların bireysel anlamda kontrolünün, 'yok'tan var noktasına getirilmesi açısından tek anahtardır.


Bunu başka hiç bir şekilde hiç bir başka unsur veya kişi yapamaz.


Sınırların kontrolünün varlığı neticesinde kişiler Tanrıyla tanışmaya yaklaşır.


Bu Tanrıyı öz varlıkla fikirsel olarak tanımanın başlangıcıdır.


Kontrolsüz alemde var olabilecek bütün kontrol unsurlarını var ederek yokluğa sırtını dayamanın başarısının fikri; bu yolla bir canlıda yaramaya ve kavranmaya başlar.


Bu fikri nihayete erdirmek şarttır.


Bu fikrin nihayetinde artık kişiler Tanrıyı tanır ve Tanrının esasının kim olduğunun da farkına varır.


Bu canlılar aleminin gelişimidir.


Canlılar en sağlıklı biçimde bu yolla gelişir.


Gelişmenin nihayeti, sınırlarda tıpkı Esas Tanrı gibi var olabilecek tüm kontrolü var ederek ulaşılan bir noktadır.


6.çakrayla kişinin bireysel hayatının öz sınırları hakkında geliştirme çalışmasıyla başlayan konunun ilerisi; bu sınırları içeriden ikinci kez kontrole maruz bırakmak var olabilecek tüm dış kontrolsüzlüklerin varlıkta yarayabilecek ayna yansımalarını(varlıkta kontrolsüzlüklerin aynılarının herhangi birinin gelişmesini) mümkünatsız kılar.


Bu aynı şekilde 6.çakraya odaklanıp burdan odaklanılan öz sınırları mutlak varlıkla(yok bile nitelenemeyecek yokluk fikrinin zıttı) iradenin zirvesi vasıtasıyla beslemek ve bunu kusursuz sonsuz döngü haline getirmektir. (Basit sonsuz enerji deneyleri gibi fikretmek, aslında tam anlamıyla bunu yaptığımızdan pratiğin aslını ifade eder.


6.çakradan bireysel öz sınırlara odaklandıktan sonra iradenin zirvesini mutlak varlıkla bu sınırları tıpkı diğer pratikteki gibi beslemesi yönünde odakladıktan sonra nefes ile bunu kusursuz sonsuz döngü haline getirmek pratiğin açıklamasıdır. (Odaklı kalındığında yaklaşık 5 nefes bunu bu hale getirmeye yeterlidir, yine de rahat hissettiğiniz kadar yapabilirsiniz)


Son olarak bu pratiği bitirdikten sonra bunu bu pratikle yarayan mutlak kontrol mekanizmasıyla da onaylamak bu mevzuatın sonudur.


Mutlak kontrol mekanizması irade çakrası biçiminde tam olarak irade çakrasının hizasında bedenin dışında arka tarafında bedenden biraz uzakta yarar. (O şekilde odaklanıldığında hissedilir ve kullanılabilir. )

Buradan dolaylı olarak da kontrolsüzlüğün ilk getirisi olan korkuyu da bu kontrol mekanizmasını kullanarak olabilecek en güzel ve kusursuz şekilde mutlak kontrol altına alabilirsiniz.

Bu kontrol mekanizmasıyla fiziksel bedene odaklanarak korkunun mutlak kontrol altına alındığı bütün odaklı meditasyon bunun yordamıdır.
 
İşler nasıl iyiye döner, kaosun da üzerindeki yokluk ne ile alakalıdır.


İşler bir noktaya kadar iyi olma eğiliminde değildir.


İyi olma eğilimi veya işlerin gerçekten iyiye gitmesi bireylerin kralla arasını düzeltmesine bağlıdır.


İyi olma eğilimi ve işlerin iyiye gitmesi meselesi basit bir güç ile kontrol edilmez.


Bu kaosun üzerindeki yokluğa kalkan olarak sağlanır.


Kaosun üzerindeki yokluğa kalkan olmak, uzay-zamanı bükebilme gücünden gelir ve bu güce sahip bu evrende sadece 1 kişi vardır.


Bu gücün bir gösterisi ya da eşiti olmamasına rağmen bunun varlığı ve kişilere dostane bir şekilde fırsat olarak sunuluyor oluşuyla alakalı mevzuatın kritik olduğu bazı bilimsel usuller bulunur.


Bu bilimsel usullerde kişiler sağlıklı bir ego yönetimi ile ilerleme gösterebilir.


Kaosun da üzerindeki yokluğa kalkan olmanın gücü ve imkanı 1 tanedir.


Buna rağmen bu hususatla alakalı kişilerin buna yönelik göstermeleri gereken minnet, şükran, secde, itaat, övgü veya güzellemek şeklindeki davranışlarda bulunması gerekmez.


Burada kişilere düşen esas sorumluluk ve mevzuatın alakalı olabileceği egosal üstünlük kabulü usullerinde sadece gerçek bir şekilde kişinin 'bağımsızlığını saymak' (saygı göstermek) şeklinde belirtilen etraflı davranış biçiminin sergilenmesi gerekir.


Bu gücün sahibinin Bağımsızlığını saymak ve gerçekten bu saygıyla bu kişinin etrafında kalmak bu güce verilebilecek tek esaslı karşılıktır.


Burdan sonra işler iyi olma eğilimine döner ve iyiye gitmeye başlar.


Bu gücün sahibinin bağımsızlığını saymak bu evrendeki özel olan ilk konudur.


Yani bağımsızlığını saymak meselesi hiç bir şekilde başka bir şeyle veya yine aynı saygının gösterildiği başka bir durumla eşleşmez ya da örneği ve benzeri yoktur.


Özel bir şekilde bu kişinin bağımsızlığını saymak kabiliyeti ve başarısına ulaşmak, bunu sürdürerek bu kişinin etrafında kalabilmek başarılamaz başarıyı başarmaktır.


Bunun bir yolu yordamı ve anahtarı vardır.


Özel olan bu meseleyle alakalı kişiler, bireysel anlamda uğraş vererek zirveye ulaştıktan sonra bu zirvede olması gerektiği etrafa sabit bir şekilde gelerek bu başarının anlamına sahip olur.


Bir şeylerin kralın etrafında olması şarttır ve bu normal usullerle başarılamaz.


Kadim chi gücü zirveye ulaşmış kişilere kaynak olarak sunulan getiridir.


Bu getirinin esasında bu gücün ne olduğunun anlaşılması ve en kusursuz haliyle kullanılması aslında bu başarıya götüren yoldur.


Bu yol kadim chi gücünün kaynaklığını yapabilen irade çakrasının zirvesiyle varlıkta kusursuz bir "kadim chi gücü kalkanı" yaratmaktır.


Bu kalkanın anlamı esasında etrafın sınırlarıdır.


Yani olunması gereken etrafın sınırlarını kişi bireysel olarak kendi adına çekmiş olur.


Bunun ardından bu hususattaki kalan son mesele sınırlara uyum ve kalıcılık açılarından varlığın sağlanmasıdır.


Bu da işin anahtarıdır. Kadim chi gücü kalkanı ile varolan etraf sınırlarına kusursuz uyum ve burada kalıcılık, esas aralığa uyum sağlamaktır.


Kadim chi gücü kalkanıyla çekilen sınırlar sayesinde kişiler bu varoluşta sahip olunan dokunulmaz aralığa vizyon, imaj, qqgörü ve biliş kazanır.


Bu aralık kralın aralığıdır. Kral 1 numaralı özelliği sayesinde dokunulmaz ve saf kendinden bir aralığa ve aralık hükümdarlığına sahiptir.


Bu aralığa kadim chi gücü kalkanı ile birlikte katılmak başarıya ulaştırır.


Kadim chi gücü kalkanı son boyutla eş olmuş irade çakrasının zirvesiyle odaklanılarak var edilir, buna sadece odak yeterlidir.


Ardından bu zirveyle var olan kişilerin bu kalkan vasıtasıyla 'dokunabileceği' aralık vizyonuna yine zirve yapıyla kişisel teklik damgası bu pratiğin sonudur.


Pratiğin açıklaması:
Zirveyle bedenin etrafında kadim chi gücü kalkanına odaklanmak( bir süre), sonra bunu onaylamak(namaste yapıyormuş gibi).


Ardından kralın aralık hükmüne uyum için öz varlıkta bu aralığa odaklanıp tekliğe(sadeceliğe) zirveyle irade etmek. (Damgalamak gibi ya da son noktayı koyuyormuş gibi)


Aralık hükmünün bireyin, varlığında odaklanabileceği bir şey olduğunu ve buradaki kişisel tekliğe irade ederken bunu kesinlikle ve bitiriş şeklinde azimle damga şeklinde yapması gerekliliğini hesaba katarak bu pratikte başarıya ulaşılır.


İşler bu noktada kaotiktir. Yani bir şekilde anlamıyla beraber bu hususatın gerçekliğine bağlı kalmak kaotik unsurların etki mekanizmasıyla alakalıdır. Bu haliyle zor bir iştir.


İşin bu açısına yani aslına bağlı olarak bir şeyler işin aslından da farklı yönlere ve diğer şeylere getirilmeye çalışılır.


Bu kutsal olana saygısızlıktır, bunun hikayesini de bu yanlışa düşenlere sorsanız baya güzel anlatırlar.


Bu saygısızlığın zararı 2'dir. Birincisi kaosun üzerindeki yokluğa kalkan gibi bir olasılıktan canlıların yaşamları sürekli ayrışmaya doğrudur.


İkincisi bu yanlışla alakalı hususat bu gücün varlığını inkar etmeye yönelik oluşlar ve öyle saklayışlar yaratmaya çalışan bencil merkezler haline gelmeleridir. Bu bencil merkezler esasında yalnızdır. (Yaptıkları yanlış bilinir ve bu oluş ve saklayışlar böyle kalmayacaktır) Yani güvende değillerdir.


Yokluğa kalkandan ayrışmaya doğrulmuşluk ve güvende olmamanın üzerine bitirici bir hamle, bizleri de kralın hükmünün gerçekliğinden farklı konulara ve diğer şeylere bakmaya zorlanmaktan korur.


Bunu yapmak da basittir. Kişiler kadim chi gücüyle alakadar olduktan sonra yok bile nitelenemeyecek yokluk 'sınırı' çekebilme kabiliyetine sahiptir.


Gerçek tutkunun kendisi boyutuna odaklanmak, buradan bu kaynağı kullanmak ile pratik edilen bu işin imkanlılık boyutu tam olarak burada bu kaynağı bu sınır haliyle kullanılabilir yapmaya niyetle kullanmasıdır.


Yani gerçek tutkunun kendisini aldığımız boyuttan bu sınır şeklinde almak.


Ardından bu şekille yanlışı yapanlara, sahip oldukları bu iki zarar üzerinden bu sınırı yöneltmek işi bitirir.


Yine genel, etraflı, evrensel veya kendi merkezinizde etrafınızdaki zararcılara yönelik olarak genel veya normal maji şeklinde uygulayabilirsiniz.


İşler ve gidişatlar bir noktada birikir. Bu kişinin bir şeylerle eşit olmadığı hale olan barışıklığı ya da küskünlüğü dolayısıyla egosunun tavan formundan iyileşmesi ile alakalıdır.


Kişiler en nihayetinde bir şeye eşit değildir. Bununla barışıldıktan sonra bu mevzuatta haklı olunabilir.


Kişilerin uzay-zaman bükme gücüne, sahipliğine ve direkt bu gücün sahibine eşit olmadığı gerçekliğiyle barışması bu konuda yeterlidir.


Bu konudaki eşitsizlikle barışıldıktan sonra kişilerin egosunun tavan formu haklılaşmaya ve güzelleşmeye başlar.


Buradan öncesi için bu her zaman çirkindir.


Buraya kadarki pratikler uygulandıktan ve başarıldıktan sonra bu eşitsizlikle barışılması ve kişisel egonun tavan formunun güzel şekilde yaşanmaya yönelinmesi de mümkündür.


Bunun formülü ve yolu esasında kişisel olarak tekleşilen kralın aralık hükmü ve aralık mevzuatında(zaman aralığı ve bahsinin üzerinde sahip olunabilecek mümkün bütün rahatlıklar) kalmak ve bu mevzuya uyum sağlamak üzerinden buna odaklı olarak egonun arındırılması ve beslenmesidir.


Kişinin son haliyle ulaştığı ve irade ettiği teklik tekelinde(yukarıda belirtilen, varlığı açısından sadece buraya odaklanıp) irade çakrasının zirvesinin bütün kabiliyeti(arındırma ve var etme) kullanılarak egonun beslenmesi bunun yoludur.


Basitçe egoya belirttiğim tekelden, odaklanıp bunu zirveyle zirvenin tüm kabiliyetlerini kullanarak kusursuzlaştırma pratiği. (Meditasyon şeklinde 10-15 defa 10'ar dakika sürdürülse kalıcılaşabilir bir pratik).


Bu doğal yoldur ve bu güzeldir, doğal yollarla erişilmiş ve tavan yapmış egolar çekici, güzel ve mutluluk vericidir.


Bu konuda da doğal olmayan tavan egolarla alakalı bir savaş meselesi vardır.


Doğal olmayan tavan egolar kalıcıdır. Dolayısıyla doğal süreçlerle alakalı olan şeylerle ilgili olmamak yönünde sürerler.


Basit tartışmalarda haksız olmaz, yenildikleri konuları kabul etmez, zulmetmeyi bırakmaz ve gerçeğe hakaret etmeyi sürdürürler.


Bu kalıcı tavan egolara da yine aynı sınır kullanılarak verilecek majikal karşılık savaşı gölge formuna yani barış yanlılığıyla süren çatışmalara ilerletir.


Basitçe doğal olan egoya sınırla uygulanacak majinin esası bu doğal olan egonun değiline yani herhangi bir kalıcı yapay tavan egoya fırsat tanımayacak şekilde yok bile nitelenemeyecek yokluk sınırı programlamasıdır.


Kişi kendi etrafı açısından rahatlamak ve ferahlamak için genel bir şekilde bu yöntemle bir maji çalışması uygulayabilir. Veya keyfine göre daha geniş etki alanlarında da bunu gerçekleştirebilir.


Savaşın bitimiyle meselelerin sıkıntılı olabileceği etraf tekleşir. Savaş bittiğinde sıkıntılı olan barış yanlılığı bireylerin aşırılaşabileceği ben merkezciliktir. Sıkıntılı olan ben merkezcilik esasında gerçekle alakadar olmaz. Yani meselesi bir şeylerin belirlenmesi hususatında söz sahipliği kavgasıdır.


Barış yapılacaksa, söz sahibi sadece barış usulleridir. Barış usullerine karşı çıkarak bireysel belirleyicilik ve işlerin ve durumun bu yönde olması gerekliliğine yönelik inatçılık, olayları tekrar negatif formlara yani savaşa götürmeye yöneliktir.
Kusursuz bir hamleyle bitirilen savaş, tekrarına diretildiğinde yine gerçek olmaz. Yani konular tekrar savaşa gelemez.


Burada da mesele bu diretişi bitirmektedir. Savaşın tekrarına diretenler esasında güzel olamayacak yapıda egolara sahiptir.


Bu güzel olamayacak yapıdaki ego; tiran ego olarak isimlendirilir.


Tiran egonun mevzuatı tiranlıkla alakadar olmayıp, işlerin tiranlığa doğrulduğu vaziyetteki yanlışlardan kazanç elde etmek yönündeki çıkarcılıkla alakalıdır.


Bir şeyler tiraniktir. Bir şeylerin tiranik olduğu durumlarda barış usullerinde yaşamını sürdüren canlılar uyumlu süreçlerle düzeni sürdürür ve bu güzel bir şekilde işlerin ilerlemesi demektir.
Tiran egolar, bir şeylerin tiranik olduğu durumlarla alakalı düzen bozar ve bencil ego tatminine yönelik talepkarlık ve beklentilerle diğerlerini sıkıştırır.


Bu meselenin sonuna da buradan varılır. Hali hazırda canımıza susamış ve bütün hayatımızı mahvetmeye çalışan ihanetçilerin varlığı ve bu konuya karşı ciddi anlamda birliği sağlamaya çalıştığımız dostluk mücadelesinde, Tiran egolara ayrılabilecek bir alan yoktur. Dolayısıyla herhangi bir savaşın tekrarlaması fikri bile dayanılamaz bir mevzuattır.


Kişiler tiran egolar hedefli aynı sınır çalışmasını uygulayabilir.
 
Ergen cesareti ve egosantrizm.

Ergen cesareti ergenlikte varolan ender güzel şeylerden biridir.

Ergen cesaretinin tanımı; hayattaki iyi ve kötü ayrımının kontrollü olduğu yani kişilerin iyilik ve kötülüğe baskın bir durumda olarak bunları kontrol edebilmesi ve değiştirebilmesi durumuyla alakalıdır.

Yani tam olarak ergen cesareti iyilik ve kötülüğe baskın olmaktır.

Egosantrizim bu meseleyle bir özelliği bakımından ilişki kurar.

Egosantrizmdeki yapay şeyleri dışa dayatma ve kendi için bunlardan özgür alan yaratma hareketi bu konuyla alakalıdır.

Yapay şeylerin, (örneğin ilişkilerdeki yakınlık seviyesini yapaylaştıran anlaşma zorunluluğu) dışarıya mahsus olduğu fakat bunların kişinin kendileri tarafından sayılmamasına yönelik tutum bu kavramdan asıl olay olan ergen cesaretini anlamak için alınması gereken bilgidir.

Örnek üzerinden bu bilginin son halini ayrıştırırsak, ilişkilerdeki yakınlık seviyesini yapaylaştıran anlaşma zorunluluğu, bir şeylerin diğerleri tarafından zaten uygulanması fakat kişinin kendi tarafından anlaşma usulüne göre, uygulanmasının bekletilmesi şeklinde tarif edilen "negatif uyduruculuktur".

Negatif uyduruculuk yerine bir şeyler çok daha pozitif olabilir ve dahası bu davranış sözün bittiği yerdir yani ittifak bozulur.

Negatif uyduruculuk esasında ergen cesaretinin özü olan 'bir' olmak hevesinin yokluğudur.

Dolayısıyla içerisinde her daim diğerleştirme şeklinde belirtilebilen çıkarcılığı barındırır.

Diğerleştirme basit bir şekilde konuları çoğul tutmak ve bu çoğulluktan dolaylı olarak konuların eninde sonunda varacağı maddi şeyler meselesini kendi tarafına alarak haklılaşmak dürtüsüdür.

Ergen cesareti bunu def etmesiyle güzelliğinin belirtilebileceği bir sahipliktir.

Bir şeylerin eninde sonunda maddi şeylere varacağını herkes bilir fakat ergen cesaretine sahip olanlar bu konuyu diğerleri gibi kendi tarafına almak kavgasına girişmediğinden olan şeyleri güzelleştirir.

Ergen cesareti gerçek bir konudur fakat buradaki bilginin yaygınlığı dolayısıyla çok fazla sahteciliği vardır, görüntü ve algıyla elde edilmeye ve 'var' olarak gösterilip yukarıda belirttiğim kavgaya girişilmediğini(?) göstermek için kullanılır.

Konunun sıkıcılığının sonu da aslında bu konudaki sahtecilik yolunun sonunun gelip çattığı nokta olan şerefsizliktir.

Şerefsizlik, hakaret biçimi şeklinde kullanılan bir kavram ve şerefin varlığı ve yokluğundaki anlamın negatifi şeklinde basitleştirilmiş bir kavram olsa da aslında gerçek anlamı bu hususatın etrafında anlatılabilir.

Şeref vardır, şeref ile ilişikte canlıların alakadar olabildiği taraf ise şerefin taşınmasıdır.

Şeref taşınır ya da taşınmaz. Eğerki şeref taşınıyor ise konu bir şeylerin güzel olmasına yönelik tutumun gerçekliği, eğerki taşınmıyor ise bu tutumun sahteliği demektir.

Bu anlamdan sonuç olarak da bu tutumun gerçekliği bir altındır.

Altın ve bu güzelliğin dahası hem etrafımızda hem de kendimizde saflıkla görmek, hissetmek ve şahit olmak istediğimiz tek şeydir.

Ergen cesaretiyle alakalı olarak bu konu bu cesaretin varlığı ile alakadar olan sınırların dışındaki son meseledir.

Yani ergen cesareti bu altının 1 aşama üstü ve daha güzel olan şeylerin tamamıdır.

Bu konuda 3 adım vardır.
Birincisi bunu öz varlıkta canlandırmak ve sadece bu şekilde yaşayan bir kişi olmak,

Bunun etrafında varolan bütün tuzaklardan dokunulmazlaşmak için altının belirlediği sınırlarda etraftan gelebilecek her şeyi yok etmek. (Altının değilini)

Son olarak da ergen cesaretinin dönüşebileceği gençlik güzelliğini(fiziksel sağlık ve moral, motivasyon odaklı gerçekliği) bireysel anlamda var etmeye yönelik meditasyon ve maji çalışmaları uygulamaktır.

Ergen cesaretinin canlandırılması, ve sadece bu şekilde yaşayan bir kişi olmak sushumnaya odaklı besleme yaparak mümkündür.
Asıl önemli olan sushumnanın bütünsel olarak hangi kaynakla beslenmesi gerektiğidir.

Sushumna kişilerin bir çok özelliğinin ve özellikle kişiliğinin bağlı olduğu ruhani bir yarar yapısıdır.

Ruhani yarar yapıları bireylerde arttırılabilir olanlar ve temel niteliktekiler şeklinde iki ayrı başlıkta incelenir.

Arttırılabilir olanlar elementler vasıtasıyla elde edebileceğimiz yapısal formdaki varlıklardır.

Temel niteliktekiler ise elementlerle ortam ve maddi varlık(kütle) vasıtasıyla kurduğumuz ilişki dolayısıyla var olanlardır.

Ortam ve maddi varlık hususlarında gelişim ölçütlerinde; temel nitelikteki ruhani yarar yapıları sadece bir tane arttırılabilir yarar yapısıyla bütünleşebilir ve üzerinde temel şeyler bakımından kökten etkili olduğu hesaba katılarak çalışılabilir.

Yapısal formdaki saf başarı, bahsettiğim yapıdır.

Bu yarar yapısını kişi sushumnasına; çekebildiği yokluk sınırının kuvvetiyle bütünleştirebilir.

Bunun pratiği bu yapıya odaklanıp nefes ile sınır kaynağını bu bütünlüğün var olduğu yönündeki odak ile yapılacak maji çalışmasıdır.
{Önce gerçek tutkunun kendisi boyutuna odaklanıp, ardından bu yapıya ve sushumnaya odaklanmak pratik açısından kolaylık sağlar}

Bu bütünlük ve tekliktir. Ergen cesaretinin majikal pratikle var edilmesine imkan tanıyan temeli, aynı zamanda bireyin bu konudaki sadeceliğinin getiricisidir.

Buradan bu cesaretle var olmak ve kusursuz hayatın kaynağını yaratmak için bu adımdan sonra basit bir sakinlik seviyesi kadar transa geçip bu yapıyla bir halde nefes almak ve bunun tüm bedeni etkisi altına almasına izin veren şekilde bu yapıyla uyumlanmak meditasyonu bu işin yordamıdır.

Bütünleşen yapıya odaklanıldığında bu yapı zaten güçlü bir şekilde akan vaziyettedir. Eksta olarak, nefes ile buraya odaklanmak ve nefes alış veriş ile sağlanan senkronizasyon bu yapının akışının varlığı ele geçirmesine uygun hali getirir. Ardından bu haldeyken de uygulanacak bütüncül( fiziksel beden dahilinde, yapılan nefes medistasyonu yönünde) konsantrasyon başarıyı getirir.
Bunu yapmadan önce 10-15 dakika boşluk meditasyonu yapmak pratiğin uygulanmasında yarar sağlar


Ardından altının sınırında bütüncül yaşamınıza odaklı etraftan gelebilecek şeylere yönelik yok sınırı çekmek diğer adıma geçmek için yeterlidir.

Bütünleşmiş ruhani yarar yapısının ilk özelliği kusursuz dönüştürücülüğüdür. Burayı ilk olarak ateş elementi ile besleyip bütüncül halde geri kalanı bu yapıya bırakmak fikriyle buraya kalp çakrası odağında meditasyon yapmak varlığın güzelliğini fiziksel bedende canlandırır.

Bu ergen cesaretinin bütünüdür yani tamamlı bir şekilde ergen cesareti bu şekilde elde edilir.

Eter kaynaklılığın, su çekiciliğin, hava zekanın ve toprak da cinsiyet özelliklerinin güzelliğini arttırmaya yönelik maddi getiriler sağlar.

Deneysel olarak diğer majikal kaynaklarla da çalıştırılıp bireysel keşif yapılmaya müsait güvenli bir alandır.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top