Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!
Daemonica
Reaction score
1,213

Profile posts Latest activity Postings About

  • "What am I supposed to do
    If I want to talk about peace and understanding
    But you only understand the language of the sword?
    What if I want to make you understand that the path you chose leads to downfall
    But you only understand the language of the sword
    What if I want to tell you to leave me and my beloved ones in peace
    But you only understand the language of the sword
    I let the blade do the talking
    So my tongue shall become iron and my words the mighty roar of war
    Revealing my divine anger's arrow shall strike
    All action for the good of all, I see my reflection in your eyes
    But my new age has just begun, the sword is soft
    In the fire of the furnace, it hungers to be hit
    And wants to have a hundred sisters
    In the coldest state of their existence
    They may dance the maddest in the morass of the red rain
    Beloved brother enemy, I sing my sword song for you
    The lullaby of obliteration
    So I can wake up with a smile
    And bliss in my heart and bliss in my heart and bliss in my heart
    Coexistence, conflict, combat
    Devastation, regeneration, transformation
    That is the best I can do for you
    I see a grey gloom on the horizon
    That promises a powerful sun to rise, melt away all moons
    It will make the old fires of purification, purification
    Look like dying embers, look like dying embers
    Look like dying embers, look like dying embers
    Look like dying embers, look like dying embers
    Look like dying embers, look like dying embers
    Look like dying embers, look like dying embers"


    "Ne yapmam gerekiyor?
    Barış ve anlayış hakkında konuşmak istersem,
    Ama sen ancak kılıcın dilinden anlıyorsan?
    Seçtiğin yolun yıkıma götürdüğünü anlamanı istersem,
    Ama sen ancak kılıcın dilinden anlıyorsan?
    Beni ve sevdiklerimi rahat bırakmanı istersem,
    Ama sen ancak kılıcın dilinden anlıyorsan?
    Bıçağın konuşmasına izin veririm;
    Böylece dilim demir, sözlerimse savaşın kudretli kükremesi olacak.
    İlahi öfkemin oku ileri fırlayacak ve vuracak.
    Herkesin iyiliği için yapılacak şey, gözlerinde kendi yansımamı görüyorum.
    Ama benim yeni çağım henüz başladı, kılıç yumuşak.
    Fırının ateşinde, dövülmek için can atıyor.
    Ve varoluşlarının en soğuk halinde,
    Yüz adet kardeş istiyor kendine.
    Kızıl kıvılcım yağmurunun altındaki bataklıkta çılgınca dans etsinler,
    Sevgili düşman kardeşim, senin için kılıç şarkımı söylüyorum;
    Yok oluşun ninnisini.
    Böylece gülümsemeyle uyanabilirim;
    Ve kalbimde huzurla, kalbimde huzurla, kalbimde huzurla...
    Birlikte var olma, çatışma, savaş;
    Yıkım, yenilenme, dönüşüm;
    Senin için yapabileceğim en iyi şey bu,
    Ufukta gri bir kasvet gözüküyor,
    Güçlü bir güneşin doğacağını, tüm ayları eriteceğini vaat ediyor;
    Eski arınma ateşini yakacak, arınma ateşlerini,
    Ölen közler gibi gösterecek, ölen közler gibi gösterecek,
    Ölen közler gibi gösterecek, ölen közler gibi gösterecek,
    Ölen közler gibi gösterecek, ölen közler gibi gösterecek,
    Ölen közler gibi gösterecek, ölen közler gibi gösterecek,
    Ölen közler gibi gösterecek, ölen közler gibi gösterecek"

    -Krigsgaldr, Heilung

    1753548967156.png
    “Is this the Region, this the Soil, the Clime,”
    Said then the lost Arch Angel, “this the seat
    That we must change for Heav’n, this mournful gloom
    For that celestial light? Be it so, since he
    Who now is Sovran can dispose and bid
    What shall be right:
    farthest from him is best
    Whom reason hath equall’d, force hath made supreme
    Above his equals.
    Farewell happy Fields
    Where Joy for ever dwells: Hail horrors, hail
    Infernal world,
    and thou profoundest Hell
    Receive thy new Possessor: One who brings
    A mind not to be chang’d by Place or Time.
    The mind is its own place, and in itself
    Can make a Heav’n of Hell, a Hell of Heav’n.
    What matter where, if I be still the same,
    And what I should be, all but less than he
    Whom Thunder hath made greater?
    Here at least
    We shall be free; th’Almighty hath not built
    Here for his envy, will not drive us hence:

    Here we may reign secure, and in my choice
    To reign is worth ambition though in Hell:
    Better to reign in Hell, than serve in Heav’n.

    But wherefore let we then our faithful friends,
    Th’associates and co-partners of our loss
    Live thus astonish on th’oblivious Pool,

    And call then not to share with us their part
    In this unhappy Mansion, or once more
    With rallied arms to try what may be yet
    Regain’d in Heav’n, or what more lost in Hell?”


    “Bu bölge, bu toprak, bu iklim mi,” diye sordu Baş Melek,
    “Cennet’le ikame etmemiz gereken?
    Bu yaslı karanlığı mı koyacağız o semavi ışığın yerine?
    Peki öyleyse, zira her kimse egemen,
    Neyin doğru olduğunu o kararlaştırıp bildirir.
    Uzak durmak en iyisi, akılca başkalarına eşit,
    Gücüyle eşitlerinden üstün olandan.

    Sevincin eksik olmadığı çayırlara elveda;
    Selamlayın korkuları, selamlayın şeytanlar diyarını,
    Ve sen, derin Cehennem, kabul et yeni efendini;

    Zamanın ve mekânın değiştiremeyeceği
    Bir zihin taşıyanı. Zihin kendi başına bir mekândır;
    Kendi içinde cenneti cehennem kılar,

    Cehennemi cennet. Nerede bulunduğumun
    Ne önemi var hâlâ aynıysam; neden farklı olayım
    Yıldırımların daha yüce kıldığından?
    Burada özgür olacağız en azından; Yüce Rab
    Kötülük için inşa etmedi bu yeri, bizi buradan göndermez.
    Hüküm süreriz kendimizden emin ve bana göre,

    Hükmetmek arzu edilir şeydir, Cehennemde bile:
    Cehennemde hükümdarlık yeğdir Cennet hizmetkârlığına.
    Fakat niçin sadık dostlarımızı, yoldaşlarımızı,
    Kaybımıza ortak olanları, unutkanlık veren bu gölde
    Şaşkına dönmüş yatar halde bırakalım;
    Niçin onları da çağırmayalım, bu gamlı meskeni

    Bizimle paylaşmaya ve tekrar silahlanmaya;
    Deneyip anlamak için: Ne kalmış Cennet’ten geri alabileceğimiz,

    Yahut kaybetmemiz mümkün ne var Cehennemde?”

    -Satan, Paradise Lost by John Milton

    1736704287823.png
    Hätt' ich mehr Seelen als da Sterne leuchten, Ich gäb' sie all für Mephostophilis!

    "Had I as many souls as there be stars, I'd give them all for Mephistophilis!"

    "Yıldızlar kadar ruhum olsa, hepsini Mephistopheles'e verirdim!


    Hail Lucifius Focalor!

    1722673959417.png
    ¡Oh noche que guiaste,
    Oh noche amable más que el alborada;
    Oh noche que juntaste
    Amado con amada,
    Amada en el Amado transformada!


    "Oh, night that guided me,
    Oh, night more lovely than the dawn,
    Oh, night that joined
    Beloved with lover,
    Lover transformed in the Beloved!"

    "Ah, bana rehber olmuş o gece,
    Ah, şafaktan da sevecen olan o gece,
    Ah, Maşuğu Aşığıyla bir araya getiren,
    Aşığı da Maşuğunda dönüştüren o gece!"


    1722433659263.png
    परित्राणाय साधुनां विनाशाय च दुष्कृताम् ।
    धर्मसंस्थानार्थाय सम्भवामि युगे युगे ॥ ८ ॥


    "paritrāṇāya sādhūnāṁ vināśāya ca duṣkṛtām dharma-saṁsthāpanārthāya sambhavāmi yuge yuge"

    "In order to deliver the pious and to annihilate the miscreants, as well as to reestablish the principles of religion, I advent Myself millennium after millennium."

    "Dindarları kurtarmak, zalimleri yok etmek ve aynı zamanda dinin ilkelerini yeniden ortaya çıkarmak için; binyıllar boyunca kendimi adıyorum."


    Bhagavad Gita 4.8

    1722067682529.png
    अपा॑म॒ सोम॑म॒मृता॑ अभू॒माग॑न्म॒ ज्योति॒रवि॑दाम दे॒वान् । किं नू॒नम॒स्मान्कृ॑णव॒दरा॑ति॒: किमु॑ धू॒र्तिर॑मृत॒ मर्त्य॑स्य ॥
    अपाम सोमममृता अभूमागन्म ज्योतिरविदाम देवान् । किं नूनमस्मान्कृणवदरातिः किमु धूर्तिरमृत मर्त्यस्य ॥


    "apāma somam amṛtā abhūmāganma jyotir avidāma devān kiṃ nūnam asmān kṛṇavad arātiḥ kim u dhūrtir amṛta martyasya."

    "We have drunk the soma; we have become immortal; we have gone to the light; we have found the gods. What can hostility do to us now, and what the malice of a mortal, o immortal one."

    "Biz soma içtik; biz ölümsüz olduk. Biz ışığa gittik; biz Tanrıları bulduk. Şimdi düşmanlarımız bize ne yapabilir? Saldırgan bir ölümlü, bir ölümsüze ne yapabilir?"


    Rig Veda 8.48.3

    1721209534663.png
  • Loading…
  • Loading…
  • Loading…

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan

Back
Top