Eğer yanlış hatırlamıyorsam henüz yaşınız küçüktü ve geçtiğimiz aylarda bazı zor olaylar yaşamıştınız.
Hayatta böyle dönemlerden geçeriz ve kişisel uğraşlarımızda zorlandığımız anlar olur. Böyle dönemler normaldir ve daima bizi test edeceklerdir.
Tüm bu yaşananların ve mevcut durumunuzun ardından, yaşamınızın iplerini yavaş yavaş tutmaya başlamalı ve her gün kendiniz için ufak da olsa bir şeyler yapmalısınız. Bunu yapmaya iç dünyanızı temizlemekle ve iyileştirmekle başlayın. Dış dünyadaki problemleri hâlletmek ve onlar üzerinde kontrol sağlamak oldukça zor olabilir veya zaman isteyebilir ama iç dünyanızdaki huzursuzlukları çözmeniz ve ilerleme kaydetmeniz bir nebze daha kolay olacaktır.
İç dünyamızı düzelttiğimizde, bu iç dünyadaki değişimler, bizi bir birey olarak değiştirecek ve yeterli düzeye geldiğinde de davranışlarımızı değiştirerek, nihayetinde dış dünyaya etki edecektir. Bunu "As within, so without." sözüyle ifade ederiz ve üzerine meditasyon yaptığınız taktirde, yaşadığınız pek çok çaresizliğin özünde bu olaylara bakış açınızdan kaynaklandığını anlayacaksınız.
Ufak bir örnek vermek gerekirse, eğer ders notlarınız çok iyi olsun istiyorsanız, kendinizi ders çalışmaya zorlamak yani dış dünyayı kaba kuvvetle değiştirmek yerine içinize dönün ve neden ders notlarınızı iyileştirmek istediğinizi, bunun için ne yapmanız gerektiğini ve bunu yapmanın hayatınızda yaratacağı değişimleri düşünün. Bunlar üzerine düşünmekle geçireceğiniz günler, size nihayetinde ne yapmanız gerektiğine dair çok net bir fikir verecektir ve bu fikrin zihninizdeki yankıları, sizi içsel olarak değişmeye itecektir. Ardından, kendini zorla ders çalıştıran biri değil ancak sırf ders çalışmak ve iyi notlar almak için hayatını düzene sokan ve zamanını verimli kullanmaya çalışan biri olduğunuzu göreceksiniz.
Eğer insan, kaybettiği saatlerin aslında ona neler getirebileceğini bilseydi, boşa geçirdiği her dakika için kalbi yanmaz ve ömrünün tek bir saniyesini bile boşa geçirmeye tenezzül etmez miydi? İnsanın kalbi yanardı ve tek bir saniyesini bile boşa harcamazdı ömrünün. Zira o kadar iyi bilirdi ki neleri kaybettiğini ve nelerden vazgeçtiğini, aksi bir yönde ilerlemek istemezdi.
Sizin de yapmanız gereken şey, en temelinde budur. Bunu boşluk meditasyonlarıyla, temel meditasyonlarla, içgörü meditasyonuyla, filozofların kitaplarını okumakla, paylaştığımız vaazları okumakla ve daha pek çok şey yapmakla gerçekleştirmeniz mümkündür. Bunları yaptıkça, adım adım, yavaş yavaş ama sağlam bir şekilde, hayatta nereye ilerlemeniz gerektiğini anlamış olacaksınız. Bu süreçte kendinizi strese sokmayın, boğmayın ve hırpalamayın.
Sadece ışığa doğru ilerleyin ve ışık sizi kapsadıkça, siz de ışığı yansıtmaya başlayacaksınızdır.