Üslubla alakalı bir durum yok. Soru sormuş sadece. Salaklıkları da o ya da biz yapmıyoruz (en azından yaşadığımız toplum için) zaten bu soruları sorması bile bir ses çıkartmaktır. Çevreyi önemseyen, insanı ve kendilerini önemseyen bir sürü insan var ama yeterli sayıda yok. Kanal istanbul gibi bir ton olay yaşandı ülkede ve hepsine irili ufaklı ses çıktı. Geçmişte yaşanan geziler ve yakın zamandaki üniversite-lise hareketleri en göze çarpanları. Ancak bunlar gücü ve çoğunluk kitleyi (çoğunluk sürü psikolojisinde ilerler ve aptaldır) bir kere elde ettikleri için ne yapılırsa yapılsın ülkeyi batırmak uğruna (olan o zaten) dahi olsa gücü ellerinde tutmak için her şeyi yapıyorlar ve başarılı oluyorlar. Bu geçtiğimiz bir hafta siyasi olarak yoğundu öyle değil mi? Bunun sebebi iklim kanunun meclisten geçmesi ve insanların buna karşı sesini çıkartmasını engellemek için gündemi yoğun tutmaları. Bu gündem değiştirme manüpülasyonu asla ama asla bir komple teorisi değil. Dünyada yahudiler kriz yaratıyor ve krizi fırsata çeviriyorlar. Evet cezasını hepimiz çekiyoruz, hepimiz bundan etkileniyoruz. Ama suçlu olan biz değiliz. Biz haklı ve mağdur tarafız ve ne yapsakta bu krallık yıkılmaz. Tek yolu seçimlerde halkı biraz daha ve biraz daha bilinçlendirmek ve birlik olmaya teşvik etmek, onlardan olmayan ve bu ülkeyi seven, bölünmesini isteyemen kimseyi ayrıştırmamak ve birleştirmek. CHP'liler (daha doğrusu sol gericiler) İnceye o kadar hakaret etti adaylıktan çekilmesi için. Çekilmesine rağmen kaybettiler. İnce CHP'ye geri geldiğinde alkış tuttular kimsenin sesi dahi çıkmadı. Toplum olarak bu iki yüzlülükten kurtulduğumuzda kazanmaya başlayacağız. Suçlu olan biz değiliz. Toplumun geri kalanı suçlu. Bizi suçlamayın.Uslubunuza dikkat etseniz çok hoş olur. Bir milyon tane thread var, ''Tanrılar neden bunu yapmıyor?''Neden şunu yapmıyor?'' Yaptığınız ya da yaptığımız salaklıkların bedelini çekmek durumundayız aynı şekilde de sorumluluklarını aldığımız olayların da meyvelerini elde etmek durumundayız. Neden evrenin (ve tanrıların) işleyişine kafa yormak yerine Tanrıları suçlar bir uslupla konuşuyorsunuz ki?
Konuya gelmek gerekiyorsa şunu söyleyebilirim ki bazı insanlar daha zengin olabilsin diye yapılan bir uygulama. Zaten yıllardır insanlık bunlarla uğraşıyor. Tahtları her an yıkılabilir diye tetikteler o sebeple son düzlükte ne kadar bizi yolabilirlerse o kadar kar. (yumuşak a tuşunu bulamadım idare edin)
Zaten insanlar çereyi s*lemiyor. Kanal İstanbula bile sesleri çıkmayan yolunmaya hazır kaz sürüsü...Dünya insanları da böyle kimse dünyayı kimse s*lemiyor ama bu tarz şeylerin bedelini şimdiden ödemeye başladık. Daha çevreyi kirleteli 1 yüzyıl oldu burnumuz yerlerde sürtünüyor insanlık olarak.
Çevreni bilinçlendirmeye çalışıyorsun kırmızı saçlı bağıran abla atıp gülüyorlar. Toprak Ana Gaia siz ne ekerseniz onu biçtirir size. O bize şevkatli daranıp yaşamamız için kutsal bir alan verdi. Biz ne yapıyoruz? Çöplüğe çevirmek için can atıyoruz. Bunu engellemeye çalışan insanlara da köstek oluyoruz. Bu aptallığın bir sonucu olacak ve oluyor da zaten.
Cümleleriniz hep yarım kalıyor gibi.Tanrıları suçladığımı da neden çıkardınız? Böyle bi çıkarım yaptıysanız bu sizin içsel durumuzla alakalı bi durumdur. Birisinin niyeti, neyi ne amaçla söylediği duygularla belli olur niyeti. Düz yazıda duygular belli olmadığı için he okuyan kendi frekansına göre yorumluyor. Ben zaten yıllrdır duygular üzerine çalışıyorum, arınmak için. Yani bunu sorarken, bende suçlayıcı yarglayıcı bir duygu yoktu. Yani sadece bir soru içinde duygu yok.
Sormak istediğim hayatın akışına, evrene, Tanrlara güveniyorum, güvenmye çalışıyorum. Bu nedenle endişelenmemeye çalışıyorum. Muhtemlen bu endişe duygularıda yok olur tabii. Şu an bu iklim kanunu hakkında kimse itiraz etmiyor. Dünyanın durumu daha kötüye gidiyor. Bizlerin maneviyat çalışmlarınada karışırlarsa,
Kusura bakmayın lütfen. ''Tanrılar neden bir şey yapmıyor?'' demişsiniz ben de yanlış yorumlamışım. Zaten bu konular açıldığında çok geriliyorum, şu yaşımda elimden de bir şey gelmiyor. Çaresiz hissetmek beni daha da sinirlendiriyor...Zaten normalde böyle cevap yazmıyorum fazla tepkisel yazmışım bu konu beni sinirden kudurtuyor.Tanrıları suçladığımı da neden çıkardınız? Böyle bi çıkarım yaptıysanız bu sizin içsel durumuzla alakalı bi durumdur. Birisinin niyeti, neyi ne amaçla söylediği duygularla belli olur niyeti. Düz yazıda duygular belli olmadığı için he okuyan kendi frekansına göre yorumluyor. Ben zaten yıllrdır duygular üzerine çalışıyorum, arınmak için. Yani bunu sorarken, bende suçlayıcı yarglayıcı bir duygu yoktu. Yani sadece bir soru içinde duygu yok.
Sormak istediğim hayatın akışına, evrene, Tanrlara güveniyorum, güvenmye çalışıyorum. Bu nedenle endişelenmemeye çalışıyorum. Muhtemlen bu endişe duygularıda yok olur tabii. Şu an bu iklim kanunu hakkında kimse itiraz etmiyor. Dünyanın durumu daha kötüye gidiyor. Bizlerin maneviyat çalışmlarınada karışırlarsa,
Evet biliyorum biz suçlu değiliz. Bu organize salaklıkla da başa çıkamıyoruz. Kendimi bu konuda çok suçlu hissediyorum sanki ormanları ben yakıp otel yapmışım gibi. Çevre ve hayanlar konusu miğdemi bulandırıyor her duyduğumda sinirleniyorum, suçlu hissediyorum, üzülüyorum. Hadi oldu da bu dedeler gitti başımızdan bu kadar çöpü ve kirliliği ne yapacağız. Nasıl düzelecek bu dünya resmen uykularım kaçıyor. Tüm dünya olarak bu pis insanları neden öldürmüyoruz? Neden uzaya fırlatmıyoruz? Çünkü bunlar gibi insanlar çoğunlukta bu insanları destekleyen insanlar var. Yani şuan yazmak istediğim o kadar şey var ki keşke görseydiniz beni ekranın başında kuduruorum sinirden, üzülüyorum yani midem bulanıyor resmen. Nasıl düzelir diyorum işin içinden de çıkılmıyor. Keşke maddi kaygı diye bir şey olmasaydı meslek falan umrumda olmazdı kendimi buna adardım...Üslubla alakalı bir durum yok. Soru sormuş sadece. Salaklıkları da o ya da biz yapmıyoruz (en azından yaşadığımız toplum için) zaten bu soruları sorması bile bir ses çıkartmaktır. Çevreyi önemseyen, insanı ve kendilerini önemseyen bir sürü insan var ama yeterli sayıda yok. Kanal istanbul gibi bir ton olay yaşandı ülkede ve hepsine irili ufaklı ses çıktı. Geçmişte yaşanan geziler ve yakın zamandaki üniversite-lise hareketleri en göze çarpanları. Ancak bunlar gücü ve çoğunluk kitleyi (çoğunluk sürü psikolojisinde ilerler ve aptaldır) bir kere elde ettikleri için ne yapılırsa yapılsın ülkeyi batırmak uğruna (olan o zaten) dahi olsa gücü ellerinde tutmak için her şeyi yapıyorlar ve başarılı oluyorlar. Bu geçtiğimiz bir hafta siyasi olarak yoğundu öyle değil mi? Bunun sebebi iklim kanunun meclisten geçmesi ve insanların buna karşı sesini çıkartmasını engellemek için gündemi yoğun tutmaları. Bu gündem değiştirme manüpülasyonu asla ama asla bir komple teorisi değil. Dünyada yahudiler kriz yaratıyor ve krizi fırsata çeviriyorlar. Evet cezasını hepimiz çekiyoruz, hepimiz bundan etkileniyoruz. Ama suçlu olan biz değiliz. Biz haklı ve mağdur tarafız ve ne yapsakta bu krallık yıkılmaz. Tek yolu seçimlerde halkı biraz daha ve biraz daha bilinçlendirmek ve birlik olmaya teşvik etmek, onlardan olmayan ve bu ülkeyi seven, bölünmesini isteyemen kimseyi ayrıştırmamak ve birleştirmek. CHP'liler (daha doğrusu sol gericiler) İnceye o kadar hakaret etti adaylıktan çekilmesi için. Çekilmesine rağmen kaybettiler. İnce CHP'ye geri geldiğinde alkış tuttular kimsenin sesi dahi çıkmadı. Toplum olarak bu iki yüzlülükten kurtulduğumuzda kazanmaya başlayacağız. Suçlu olan biz değiliz. Toplumun geri kalanı suçlu. Bizi suçlamayın.
"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Shaitan