Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?

satou

Active member
Joined
Mar 24, 2022
Messages
374
Hiçlik yerine neden varlık var? Bir bilince sahip olmak gerçekten garip hissettiriyor. Bilincin kaynağı tam olarak ne? Öz nasıl bir şey? İnsanların yüzlerini, seslerini ya da bir ruhun enerjilerini kim belirliyor? Teknoloji ve sonsuz olasılıklar nasıl var? Bir şeyler daha farklı olabilecekken böyle olmasına ne sebep oldu? Eter nereden geliyor? Sürekli bir şeyler saklı ve eksik hissettiriyor neden tam anlamıyla her şeyin cevabı yok. Evren mümkün değilmiş gibi geliyor ama sonuç olarak bir şekilde burada..

Bunları düşünme ve hayatına odaklan gibi şeyler duymak istemiyorum zaten hayatın amacını yerine getiriyorum pragmatist bir yaklaşıma sahip olmak ne demek onu da biliyorum. Zaten üzerlerine düşünmüyorum sadece çok yoğun bir his olarak varlar.
 
Önceden biraz da olsa fark etsem de şimdi bir şeyleri daha iyi anlıyorum. Öncelikle sonsuzluk direkt olarak anlaşılabilecek bir şey değil ben sonsuzluğu algımın sınırı kadar anlayabiliyorum yani aslında benim bilincim sonsuzluğun aktif hali. Ben ise bilincimdeki bu aktif sonsuzluğu, pasif sonsuzluğun tamamı sanıyorum.

Eğer fark ettiklerimi birleştirecek olursam, bilincim sonsuzluğa tanık olsun diye var. Bilinç yaşamdır, her şeydir ve artabilir. Zaten ne olursa olsun bir şeyleri daha iyi duruma getirmek de bu demek. Varoluşsal sancı çekilse bile. Ama bir taraftan da acizliği kabullenmek gerekir gelişmek için. Bilinci arttıran şey de sonsuzluğa daha fazla tanık olmak. Gözlerinin açılması. Sonsuzluğun aktif olan bilince yani ışığa dönüşmesi. Bu ise sonsuzluğu yani mükemmelliği daha da anlamak ve yaşam gücüne dönüşmesi demek. Gözlerinin açılması ve hayatın mükemmelliğini görmek.. Yani bir anda tüm her şey bilinemiyor gelişim ve sınırlılık bu yüzden var.

Dindarlar sonsuzluğu (eteri) tanrı yerine koyup acizliklerini ve algılarının sınırlılıklarını kabul ediyorlar. Yine düşman tuzağı.

Belki de belirli bir seviyedeki farkındalık bir hastalıktır ve herkes bir şeyleri anlamaya çalışarak panzehir arıyor. Bunu başaranlara da Tanrı diyoruzdur.. Bunları düşünmek zaten saçma geliyordur ama bir kere bulaşınca sonunu getirmek zorunda kalıyorsun. Hayat çok garip.
 
Varlık aslında zıtlıktan meydana gelmiş bir şey olmasa da. Sorgulamanın cevabına varlık-yokluk zıtlığından ulaşabilirsiniz. Bilinci insanın içindeki evren, yani varlığın maddesel yansıması şeklinde var eden bir evren modeli bilimsel olarak Satanizmin ilkeleri içerisinde yer alır. Varlık ilkeleri bahsettiğiniz öz temel alınarak yani araştırılarak ve çözümlenerek belirlenir. Zamanın ve Doğanın birliği gibi anlamsal meseleler enerjilerin akışının belirlenmesinde önem arzeder. Eter fantazik evrenin insan bilinci sayesinde var olan boyuttan yani Eterik boyuttan gelir. Maddesel dünyanın algısal ve duygusal alanına etki eder. Bilgi bilincimizin tanınmasında en mutlak yol göstericidir. Bilincin anahtarı bilgi ve bilginin varlığımızla ilişkisidir. Varlık ancak bilgi-insan ilişkisi üzerinden açıklanabilir ve insanın "içtenlik" dediğimiz kavram üzerinde yoğunlaşması aracıyla anlaşılabilir. Mümkünatlılık tesadüfi evren kadar yüksek bir olasılığa sahip olsa da varlık evreni çok geniş olasılıklara sahiptir ve henüz İnsanlık o seviyelere vakıf değil. Varlığı, başlangıç boyutu olarak değil bir tohumun toprağa ekilip yeterli besin ve şartlara uygun olarak yeşerdiği bir durum olarak kabul edersek evrenin varlığı da o kadar kolay anlaşılır. Bilgi evreni zihni zorlar gerçek bilgi büyük akıl sayesinde kavranır. Yine de bilinç, bilgi evreni karşısında üstün gelemez. Takibin bilgiye olduğu her medeniyet gelişir. İnsanlığın en güçlü amacı budur. Bilgiyi kavramakla meşgul olundukça sorularınızın cevabı da zaten sizi bulur.


Moderatöre not: İçerik değişikliği yaparak yayınlayacaksanız yayınlamayın lütfen.
 
chlorophyll said:
Varlık aslında zıtlıktan meydana gelmiş bir şey olmasa da. Sorgulamanın cevabına varlık-yokluk zıtlığından ulaşabilirsiniz. Bilinci insanın içindeki evren, yani varlığın maddesel yansıması şeklinde var eden bir evren modeli bilimsel olarak Satanizmin ilkeleri içerisinde yer alır. Varlık ilkeleri bahsettiğiniz öz temel alınarak yani araştırılarak ve çözümlenerek belirlenir. Zamanın ve Doğanın birliği gibi anlamsal meseleler enerjilerin akışının belirlenmesinde önem arzeder. Eter fantazik evrenin insan bilinci sayesinde var olan boyuttan yani Eterik boyuttan gelir. Maddesel dünyanın algısal ve duygusal alanına etki eder. Bilgi bilincimizin tanınmasında en mutlak yol göstericidir. Bilincin anahtarı bilgi ve bilginin varlığımızla ilişkisidir. Varlık ancak bilgi-insan ilişkisi üzerinden açıklanabilir ve insanın "içtenlik" dediğimiz kavram üzerinde yoğunlaşması aracıyla anlaşılabilir. Mümkünatlılık tesadüfi evren kadar yüksek bir olasılığa sahip olsa da varlık evreni çok geniş olasılıklara sahiptir ve henüz İnsanlık o seviyelere vakıf değil. Varlığı, başlangıç boyutu olarak değil bir tohumun toprağa ekilip yeterli besin ve şartlara uygun olarak yeşerdiği bir durum olarak kabul edersek evrenin varlığı da o kadar kolay anlaşılır. Bilgi evreni zihni zorlar gerçek bilgi büyük akıl sayesinde kavranır. Yine de bilinç, bilgi evreni karşısında üstün gelemez. Takibin bilgiye olduğu her medeniyet gelişir. İnsanlığın en güçlü amacı budur. Bilgiyi kavramakla meşgul olundukça sorularınızın cevabı da zaten sizi bulur.


Moderatöre not: İçerik değişikliği yaparak yayınlayacaksanız yayınlamayın lütfen.

Bunu okumaya başlamadan önce gözlerim ışıltıyla parlıyordu ama 20 kez okusam da anlamadım. Bugünkü overthinking kotamı doldurduğumdandır yine de teşekkürler.
 
Esenlikler,

Her şeyi bilmekten ziyade, bilinmesi o an gerekli olan şeylere odaklanılması taraftarıyım. Felsefenin gerçekten olduğu zamanlarda dünya son derece refah içerisindeydi, bundan dolayı insanlar bu tarz düşüncelere odaklanabiliyorlardı. Şu anki zamanda bu tarz düşüncelerden çok amacımıza odaklanmalıyız. Tanrı katına ulaştığımız zaman belki bu tarz sorulara cevaplar arayabiliriz ya da ilgilenebiliriz; fakat şu anki fani halimiz ile bu tarz sorular ile uğraşmanın bize bir şey katacağını sanmıyorum.

İyi günler.
 
Aeonn said:
Esenlikler,

Her şeyi bilmekten ziyade, bilinmesi o an gerekli olan şeylere odaklanılması taraftarıyım. Felsefenin gerçekten olduğu zamanlarda dünya son derece refah içerisindeydi, bundan dolayı insanlar bu tarz düşüncelere odaklanabiliyorlardı. Şu anki zamanda bu tarz düşüncelerden çok amacımıza odaklanmalıyız. Tanrı katına ulaştığımız zaman belki bu tarz sorulara cevaplar arayabiliriz ya da ilgilenebiliriz; fakat şu anki fani halimiz ile bu tarz sorular ile uğraşmanın bize bir şey katacağını sanmıyorum.

İyi günler.

Evet, unutmuşum ama refah seviyesi olayını da biliyorum. Dünya o zamanlar Jüpiter seviyesindeydi ve felsefeye önem veriliyordu. Ben çoğu temel şeyi zaten öğrendim gelişmeye devam ediyorum belki de kendimi o seviyeye çıkarmışımdır. Bazen temel şeyleri ve hayatı anlamanın mutluluğunu hissedebiliyorum. O mutluluğa ulaşmanın kolay olmadığını da biliyorum. Gitmem gereken çok fazla yol olsaydı belki öyle hissetmezdim ama zaten yolculukta öğrendiğim şeyler de bu konularda bir sonuca ulaşmamı sağladı. Bu şeylere istemsizce çekiliyorum aynı ihtiyaç gibi. Neyse zaten sandığımdan kısa zamanda çözdüm bir şeyleri.. çok ani gelişiyor her şey.
 
Sorduğunuz soruların cevapları ciddi üzerine düşünülmesi gerekilen şeyler dolayısıyla da bu denli ucu açık ve karmaşık. Daha ayrık ve sade konular hakkında sorarsanız daha kolay cevaplar verilebilir.
 
Esenlikler...Dünya yokluktan nasıl oluştu?Matrix de yaşıyoruz diyorlar doğru mu?
 
Esenlikler...Dünya yokluktan nasıl oluştu?Matrix de yaşıyoruz diyorlar doğru mu?
Matrix aslında kuralları ve sınırları belirlenmiş bir tür gerçekliktir, matematiksel olarak gerçekliğin geometrisidir. Düşman, bizleri ruhsal yollar ile kendi gerçekliğine hapsetti; bizler de uyguladığımız pratikler ile bunu kırıyor, kendi gerçekliğimizi oluşturuyoruz. Simülasyon anlamında düşünmeyin, gerçekliğin isteğe bağlı şekilde manipüle edilebildiğini düşünün.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top