Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Bilinmeyenle Başa Çıkmak

Pammy

Active member
Joined
Nov 14, 2021
Messages
764
Bir zamanlar bir psikoloji profesörünün yeni mezun olmuş, iş hayatına atılacak öğrencilere konuşmasını dinlemiştim. Oldukça uzun olan konuşmanın size bir cümlesini bugün tekrar edeceğim: Bilinmeyen her zaman bilinenden fazla olacak.

Eğer hayatınızda bilinenler bilinmeyenlerden fazlaysa, konfor alanına hapsolmuş kendine ördüğe çitlerin dışına adım atamayan bir ihtiyar olmuşsunuz bile demektir.

Sayısız kişi kendini kurallarını bilmediği, savaşmayı bilmediği, tarafları bilmediği bir savaşın ortasında bulduracak mantıklı argümanlarımızı görmezden gelerek ona doğduğu andan beri öğretilmiş ‘‘bildiği’’ yalan dünyayı tercih eder.

Ölünce yok olacaksın. Çok basit. Kafa karışıklığı yok. Bilinmezler yok. Kafanızı yormanıza gerek yok. Yok olacağını kabullenmek elbette bazı insanlar için zor, yine de ne olacağını bilememekten çok daha kolay.

İyi köle olursan huri var, kötü köle olursan yanarsın. Günde beş defa siyah taşa secde edersen Cennet’e girebilirsin. Her şey gökten inmiş. Düşünmenize gerek yok, itaat etseniz yeter. Bilinmeyenle uğraşmak zorunda değilsiniz.

Bilinmeyen, sevgili dostlarım, gerçekten de korkunç. Siz hiç kayboldunuz mu? Bir teknede gök mavi, sağınız mavi, solunuz mavi, görünürde tek parça kara olmadan kalakaldınız mı? Yollarını bilmediğiniz, dilini bilmediğiniz, yönünüzü bulamadığınız bir ülkeye gittiniz mi hiç? Balta girmemiş bir ormanı rehbersiz ziyaret ettiniz mi? Tanıdığınız herkesi ve her şeyi arkada bırakarak bilmediğiniz insanlara, mekanlara gittiniz mi? Bilinmeyenin içinde olmayı tecrübe etmediyseniz eğer, ne demek istediğimi size anlatacak kelimem yok.

Satanist olmak için bilmenin rahatlığını bırakmamız gerekti. Göremediğimiz ve bilemediğimiz bir astralin varlığını kabul ettik. Bilmediğimiz düşmanlarla savaşmayı tercih ettik. Gözlerimizin bağlı olduğunu kabul ettik. İyi de yaptık, çünkü o bağı çıkarmanın tek yolu önce varlığını kabullenmek.

Bunu yazmamın sebebi bir süre önce Hitler hakkında ne kadar bilgi sunulursa sunulsun tatmin olmayan kişiydi. Kişisel sebeplerle geç oldu. https://ancient-forums.com/viewtopic.php?f=29&t=71246&hilit=Hitler ‘‘Hitler ölmedi demek, kaçtı, öyle mi? Nereden biliyorsunuz? Hm demek bunu destekleyen belgeler gösteriyorsunuz? Ama aksini gösteren bir şey gördüm ben? Aaa demek sahte kanıt üretilebiliyor? O zaman nereden biliyorsunuz? Yok ama nasıl oldu yani? Kurşun sesini duymuşlar ya? Ne demek kaçtı? Hangi yolla? Nereye kaçtı? Nasıl kaçtı? Kimler biliyordu? Nerede yaşadı? Geri kalan hayatını nasıl geçirdi? Nasıl Dünya’yı terk etti? Bana HER ŞEYİ DETAYLARIYLA açıklamanıza ihtiyacım var.’’

Bilinmeyene katlanamayan bir zihin. Bu yüzden size bilinmeyenle baş etmek konusunu açtım. Linkteki konu hakkında söylemek istediğim iki şey var. Bir, biz kimiz ki bilelim? MİT’e gidip bana şu çok gizli operasyon hakkındaki her şeyi söylemezseniz vatandaşlıktan çıkarım der misiniz? İki, Magnum Opus’u tamamlayan kişilerin güvenliğini tehlikeye atabilecek bilgilerin sizin merakınızı gidermek için açıklanmasını istemek hangi mantığa uygun?

Sonuç: Bilemeyeceğiz.

Burada ayırdını etmek istediğim bir şey var. Bu yanlış zihin yapısının iki sebebi var: Gerçeğin gökten vahiyle ineceğine inanmak ve internetin bilgiye ulaşmayı çok kolay hale getirdiği bir çağda yaşamamız. Sizi soru sormaktan caydırmak istemiyorum. Bilginin hayatın doğal şartlarında gökten inen veya bir tıkla kolayca bulunan bir şey olmadığını söylemek istiyorum. Eğer bu iki durum gerçekleşiyorsa, orada öğrenmenin ve anlayış kazanmanın doğal yoluna müdahale edilmiştir.

Hazır bilgi talep etmek kimseyi ilerletmez.

Hesap makinesi 4x6=24 diyebilir. Ama bu size cevaptan başka hiçbir şey kazandırmaz. Çarpma yapmayı öğretmez. Tanrılar bize sadece cevabı değil, cevabı bulma yolunu öğretmek istiyorlar. Düşman peygamberleri ve azizleri ‘‘sadece kendilerinin yapabileceği’’ mucizeleri gösterirler ve bunun için el ayak öpmenizi beklerler. Allah’ın yaptığı ‘‘yardım’’, kölelerine bir lütufken Satan ve Demonları bizi ‘‘insan’’ yerine koyuyor. Bu da çoğu insanın anlamadığını düşündüğüm bir konu ve daha sonra konuşmak istiyorum. Şimdilik değinmek istediğim şey şu: Bize yolumuzu bulmayı öğretmeye çalışıyorlar, hazır cevaplar vermelerinin bize uzun vadede faydası olmayacağını biliyorlar.

Bizi A noktasından B noktasına elimizden tutup götürdüler diyelim, B’den C’ye gitmemiz gerektiğinde ne olacak? Parasız kalınca gökten para yağdı diyelim, o para bitince ne olacak? Hastamızı iyileştirdiler diyelim, bir daha sevdiğimiz biri hastalanınca ne olacak? Onlar bize şifa vermeyi öğretmek istiyorlar. Bize harita çizip verdiler diyelim, hayatımız boyunca o haritanın sınırlarında mı yaşayacağız? Onlar bizim yolumuzu çizmek istemiyor, bize yolumuzu bulmayı öğretmek istiyorlar.

Ben Satanistleri düşündüğümde bilinmez sularda korkusuzca yüzen kaşifler düşünüyorum. Balta girmemiş ormanda da, çölün ortasında da, uzayın bilinmez köşelerinde de, binlerce yıldır duyularının bağlanması için lanetlendiği halde düşmanın akılsız kölelerine çevrilmek için sayısız psikolojik saldırı ve manipülesi altında dahi kaybolmayan kişiler düşünüyorum. Çünkü yollarını bulmayı biliyorlar.

Yolunuzu bulmayı nasıl mı öğreneceksiniz? Bilinmeyenle yaşamayı öğrenmeniz gerek. Başkalarının hazırladığı cevapları talep etmek yerine bilinmeyenle başa çıkmayı seçeceksiniz.

Şimdilik bu kadar. Düşüncelerinizi bekliyorum.
 
Esenlikler,

Yazdıklarınızla ilgisiz ancak, "Satan" yerine Şeytan adını kullanmanızı öneriyorum. En kötü, Satanas diyebilirsiniz.

İyi akşamlar.
 
Bright Truth said:
Esenlikler,

Yazdıklarınızla ilgisiz ancak, "Satan" yerine Şeytan adını kullanmanızı öneriyorum. En kötü, Satanas diyebilirsiniz.

İyi akşamlar.

Elbette ama sebebini sorabilir miyim?
 
Sadece psikolojide değil tarihte de aynı yöntemi kullanırız. En güzel örneği Platon'un mağarasıdır. Biz bir mağaranın içindeyizdir, yüzümüz mağaranın duvarına dönük, sırtımız mağaranın ağzına bakmaktadır. Ağzın giriş çizgisinde ise bir meşale yanmaktadır. Mağaranın dışında olaylar yaşanır, ortadaki meşale sayesinde olayların (mağazanın ağzının kadrajına girebildiği kadar) karşımızdaki duvara yansımasına şahit oluruz. Arkamızı dönüp olayların aslına bakma şansımız yoktur, dolayısıyla duvardan bize yansıdığı kadarıyla yorum yapabiliriz. Meşaleyi tutuşturarak yani bilgi ve belge sayısını arttırarak yorumlarımızı geliştirebiliriz.

Teşekkürler.
 
Pammy said:
Elbette ama sebebini sorabilir miyim?

Esenlikler,

Türkçe bir cümlenin arasında "Satan" kullanılınca, İngilizce anlamından önce Türkçesi aklıma geliyor. Böyle yüce bir tanrının ismi geçince, akılda farklı anlamlar çağrışması, takdirinizdir ki istenilen bir şey değil.

İyi akşamlar.
 
Bright Truth said:
Pammy said:
Elbette ama sebebini sorabilir miyim?

Esenlikler,

Türkçe bir cümlenin arasında "Satan" kullanılınca, İngilizce anlamından önce Türkçesi aklıma geliyor. Böyle yüce bir tanrının ismi geçince, akılda farklı anlamlar çağrışması, takdirinizdir ki istenilen bir şey değil.

İyi akşamlar.

Anladım. Sanırım malum düşman programı yüzünden zihnimde hala bir bariyer var Şeytan’a karşı. Satan veya Enlil isimleri için olmuyor bu ama Şeytan ismini yazmaya elim gitmiyor. Zihnimi yeniden programlamak için Şeytan ismini kullanmam gerektiğini kendime hatırlıyordum, bu da başlangıcı olsun.
 
Bright Truth said:
Pammy said:
Elbette ama sebebini sorabilir miyim?

Esenlikler,

Türkçe bir cümlenin arasında "Satan" kullanılınca, İngilizce anlamından önce Türkçesi aklıma geliyor. Böyle yüce bir tanrının ismi geçince, akılda farklı anlamlar çağrışması, takdirinizdir ki istenilen bir şey değil.

İyi akşamlar.

Bazı tanrıların isimlerinin Türkçe anlamları da ilk bakıldığında yanlış anlaşılmalara sebebiyet veriyor. Örneğin Lord Murmur veya Lord Bifrons. Yanılmıyorsam Murmur "fazla gürültü çıkaran" anlamına geliyordu. Bifrons ise "iki yüzlü" anlamına geliyor.
 
Güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bu arada bebeklikten gelen de bir şey var. Sıkıntısını ağlayarak ifade ediyor, ağladığında istediği yapılıyor, ağladığında ilgileniliyor. İnsanlar büyüyünce ağlamaya devam ediyor. Ama ağladığımızda bize istediğimizi verecek kişi Şeytan ya da Tanrılar değil. Onlara bu şekilde istediğini yaptırmaya kalkışmak çok çocukça. “Sen yeter ki iste evren verir, allah verir” zihniyeti bu dinde yok. Evet, Şeytan ve Tanrılar bizi duyuyor ve ihtiyacımız olan şeyi biliyor ama onu bizim için yapmıyorlar. Cobra’nın da dediği gibi bir fikirle, bir ilhamla yardım ediyorlar çoğu zaman. Daha fazlasını bilmek ve anlamak istiyorsan meditasyon yap deniyor. Bu da sırların korunması gibi bir şey. Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
 
CinnamonCake said:
Güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bu arada bebeklikten gelen de bir şey var. Sıkıntısını ağlayarak ifade ediyor, ağladığında istediği yapılıyor, ağladığında ilgileniliyor. İnsanlar büyüyünce ağlamaya devam ediyor. Ama ağladığımızda bize istediğimizi verecek kişi Şeytan ya da Tanrılar değil. Onlara bu şekilde istediğini yaptırmaya kalkışmak çok çocukça. “Sen yeter ki iste evren verir, allah verir” zihniyeti bu dinde yok. Evet, Şeytan ve Tanrılar bizi duyuyor ve ihtiyacımız olan şeyi biliyor ama onu bizim için yapmıyorlar. Cobra’nın da dediği gibi bir fikirle, bir ilhamla yardım ediyorlar çoğu zaman. Daha fazlasını bilmek ve anlamak istiyorsan meditasyon yap deniyor. Bu da sırların korunması gibi bir şey. Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.

Esenlikler

Mesela sekste de duygularımızı ağlayarak değil direkt açık şekilde tüm çıplaklığıyla ifade ederiz. Çok benziyor.
 
CinnamonCake said:
Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
Bu hep bahse konu olan eski Spiritüel Satanistlere ne oldu?
 
Spine said:
CinnamonCake said:
Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
Bu hep bahse konu olan eski Spiritüel Satanistlere ne oldu?

Gelişimlerini sürdürüyorlar doğal olarak.
 
Spine said:
CinnamonCake said:
Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
Bu hep bahse konu olan eski Spiritüel Satanistlere ne oldu?

Bir tanesi burada mesela.
 
Spine said:
CinnamonCake said:
Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
Bu hep bahse konu olan eski Spiritüel Satanistlere ne oldu?

Eskide kaldılar(!)

Belki bahsettiği kişiyi fazla anmak istemediği için "eski bir SS arkadaşım" dedi veya bahsettiği kişi artık kendini SS olarak tanımlamadığını biliyordur ve bu yüzden "eski bir SS arkadaşım" demiş olabilir.

Ayrıca forumlara katılmak veya katılmamak kendi bilecekleri iş, burada "HeR SS fOrUmLaRdA oLmAkTa ZoRuNdADıR" diye bir kanun veya emir veya bir zorunluluk yok. Ama evet burası Yüce Babamız Şeytan'ın Tek Kilisesi bu yüzden bazıları burada olsa iyi olabilirdi. Ayrıca belki kişisel hayatları yoğun olduğundan gelmiyor olabilirler sonuçta kişisel yaşamları ve gelişimlerinden ötürü artık aramızda çevrimiçi olmayan SSler var örneğin: baş rahibelerden shanon ve zildaar raasi.
 
Thersthara said:
Spine said:
CinnamonCake said:
Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
Bu hep bahse konu olan eski Spiritüel Satanistlere ne oldu?

Duruyorlar, çoğu forumlara katılmayı reddetti sadece.
Redden kastınız nedir? Neden burada değiller ve topluluğun gelişimine yardımcı olmuyorlar?
 
Spine said:
Redden kastınız nedir? Neden burada değiller ve topluluğun gelişimine yardımcı olmuyorlar?

Esenlikler,

"Eski SS'ler Derneği" gibi bir şeyin var olduğunu sanmıyorum, sonuç olarak genel bir bildirge yayınlayamazlar. Herkesin kendince nedeni vardır. Aynı şekilde birinin katılmaması için "eski" de olmasına gerek yok, yine aynı şekilde yeni adanmış ancak hesapsız bir şekilde dolanan kişiler de var.

İyi geceler.
 
Spine said:
CinnamonCake said:
Hitler hakkında anlatılanlar doğru mu diye sormuştum zamanında eski SSlerden birine, o da “evet, ruhaniyette ilerledikçe şüphen kalmıyor” demişti.
Bu hep bahse konu olan eski Spiritüel Satanistlere ne oldu?

Birkaç tanesi zaten uzaklaştırıldı. Ama Discord sunucularında bir sürü SS vardı, birçoğumuzdan çok daha önce adanmış kişiler onlar. İçlerinden Şeytan’ı ve bu dini terk edenler oldu. Geri kalanlarının çoğu da forumlarda yazmıyor; yani girip okuyanları vardır çünkü hiç değilse ritüellere katılıyorlardır ama işte burada bizimle iletişim kurmuyorlar. Türkiye’de en eski olanları ise Discord’da da yoklardı.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top