Pegasus666 said:Büyük İskender MÖ 332'de Memphis'e girdi ve Mısır'ın yönetimini Pers Satrabı Mazaces'ten devraldı. Mısırlılar öncesinde Pers yönetimi altında ezildiklerinden Pers Satrabı da dahil İskender'i işgalciden çok kurtarıcı olarak gördüler. Ardından Memphis'te çeşitli atletizm oyunları düzenledi ve iç oğlanlarıyla birlikte zevk-i sefa ettiği İskenderiye şehrinin temellerini attı.
İskenderiye'den batıya doğru çöl boyu yol katetti. Amacı Siwa vahasında bulunan tapınağa varmaktı. Tapınak Mısır'ın merkezinden oldukça uzak olup Libya yakınlarında ulaşılması zor bir çölün ortasında bulunuyordu. Büyük İskender'in ordusu çölü katederken bitkin düştüğü esnada göklerden beklenen yardım geldi ve yağmur yağdı.
-Bu noktada, Büyük İskender'in kendisini Zeus'un oğlu olarak görmesi, Zeus'un aslında Beelzebul olması ve Beelzebul'ın havayı kontrol etmesi güzel bir bağdaşmadır.
Neydi bu tapınağı bu kadar özel yapan?
Siwa tapınağının dini ve siyasi olmak üzere iki önemli yönü vardır. Dini açıdan Yunan ve Mısır kültlerinin ortak buluşma noktası kabul ediliyordu. Yani tek bir kültüre ait değildi. Mısırlılar burada tapındığı gibi Yunanlar da hac vazifesine benzer şekilde burada tapınma ve ritüel yapabiliyorlardı. Siyasi yönden ise Pers Kralı Kambyses Mısır'ı işgal ettiği esnada Siwa yönüne 50.000 kişilik ordu göndermiş fakat bu ordu çölde mahvolmuştu. Büyük İskender Kambyses'in yapamadığını yaparak Perslere mesaj vermek istiyordu. Neticede MÖ 331 yılında tapınağa ulaştı.
Siwa Tapınağı
Siwa Tapınağının kalıntıları
Büyük İskender tapınağa vardığı zaman tapınağın rahibi onu "Ammon'un Oğlu" olarak karşıladı. Ammon, Zeus'un Mısır kültüründeki karşılığıdır. Ardından birlikte tapınağa girdiler fakat Büyük İskender, kurmaylarına dışarıda kalmalarını emretti. Bu yüzden içerde ne konuşulduğu veya yapıldığı, Büyük İskender'in tarihçisi Kallisthenes'in eserinde bile geçmemekte olup, Arrian, Plutarch ve Curtius gibi Helenistik ve Romalı tarihçiler de sadece tahminler üzerinden yürümektedirler. Arrian ve Plutarch, biyolojik babası II. Philiph'in suikasti üzerine yoğunlaşıp, o ve katilleri hakkında sorular sorduğunu ve olumlu yanıtlar aldığını anlatırken,
Romalı Curtius'un anlattığı İskender ve arkadaşlarının ilahi bir şerefe nail olacağı hikayesi en uzun ve detaylı anlatımdır.
-Bundan hareketle İskender'in tapınakta Beelzebul için adak adadığı, onun için bir ritüel gerçekleştirdiği veya onunla görüştüğü kabul edilebilir. Ardından ilahi şeref olarak Pers ordularının imhası emrini almış olabilir. Tapınaktan çıktıktan sonra Büyük İskender'in kişiliğindeki değişimler, Tanrı-Kral davranışları, kurmaylarına olan güvensizliği ve sürekli onları denemesi gibi, bu ihtimalleri su yüzüne çıkartmaktadır.
Büyük İskender Siwa Tapınağında, tapınağın rahibi tarafından Firavun ilan edilmiş ve taç giydirilmiştir. Artık Büyük İskender sadece Mısır fatihi değil aynı zamanda Mısır Firavunlarının halefi bir Firavun'dur. Dolayısıyla onların misyonları da Büyük İskender'e geçmiş ve böylelikle fetihlerinin fikri altyapısını oluşturmuştur. Veya ilahi görev vasfı ile fetihlerine belirli bir zeminde haklılık kazandırmıştır.
Büyük İskender'i taçlı bir biçimde, Ammon ile birlikte gösteren Luxor Tapınağındaki kabartma
Hype0 said:Yazı için teşekkürler sadece bir yeri düzeltmek istiyorum. Amon, Zeus'un Mısır'daki karşılığı değildir. Lord Amon Şeytan'ın ilk oğlu, Zeus'un(Beelzebul) yeğenidir. Genel olarak Avrupa toplumlarının mitolojilerinde Lord Beelzebul baş tanrıyken (Odin,Zeus), Mezopotamya toplumlarında(Sümer hariç) Lord Amon/Marduk baş tanrı olarak öne çıkıyor. Açıkçası bu farkın nedenini bilmiyorum, belki Şeytan farklı medeniyetlerin yönetimini farklı tanrılara bölüştürmüştür.
Pegasus666 said:Esenlikler
Yüksek Rahibe Maxine Dietrich'in "Beelzebul ve Azazel'in Şeytan'ın kardeşleri olduğunu zannediyorduk, yakın zamana kadar oğulları olduğunu bilmiyorduk" tarzında bir açıklaması vardı. Karışıklık bundan kaynaklanıyor. Şeytan'ın ise şarap ile bilinen Dionysos olduğunu okumuştum yabancı forumda. Güncel siteyi tekrar okuyunuz.
İyi günler.
Pegasus666 said:Esenlikler
Pandemi döneminde Lord Beelzebul ve Lord Azazel konuları Yüksek Rahibe Maxine Dietrich tarafından aydınlatıldı ve değiştirildi. Zamanın yöneticileri Malpirgi bey ve Soyga bey tarafından da Türkçeye çevrilmiştir.
Dejavu bey de dahil çoğu kişi bu detayı atlamış veya hatırlamıyor. Hatta "Zeus Beelzebul ise Şeytan Kronos mu oluyor bu durumda" muhabbeti dönmüştü yabancı forumda.
İyi akşamlar.
Lütfen Hp Maxine'in gönderilerini atabilir misin?Pegasus666 said:Baroness Blossom said:Pegasus666 said:Esenlikler
Yüksek Rahibe Maxine Dietrich'in "Beelzebul ve Azazel'in Şeytan'ın kardeşleri olduğunu zannediyorduk, yakın zamana kadar oğulları olduğunu bilmiyorduk" tarzında bir açıklaması vardı. Karışıklık bundan kaynaklanıyor. Şeytan'ın ise şarap ile bilinen Dionysos olduğunu okumuştum yabancı forumda. Güncel siteyi tekrar okuyunuz.
İyi günler.
Esenlikler,
Lord Beelzebul, Üvey kardeşi ve Lord Azazel, oğlu. Ve bu tarz birşey daha önce görmedim.
İyi günler.
Esenlikler
Pandemi döneminde Lord Beelzebul ve Lord Azazel konuları Yüksek Rahibe Maxine Dietrich tarafından aydınlatıldı ve değiştirildi. Zamanın yöneticileri Malpirgi bey ve Soyga bey tarafından da Türkçeye çevrilmiştir.
Dejavu bey de dahil çoğu kişi bu detayı atlamış veya hatırlamıyor. Hatta "Zeus Beelzebul ise Şeytan Kronos mu oluyor bu durumda" muhabbeti dönmüştü yabancı forumda.
İyi akşamlar.
"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan