Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

Büyüden ve büyücülerden nefret ediyorum

Gaimol

New member
Joined
Aug 27, 2021
Messages
7
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .
 
O halde yapman gereken çıkış tuşuna basmak.

Nefret ettiğini öğrendik, bu bilgi çok işimize yaradı. Seni 3 hayır ile uğurluyoruz.
 
Gaimol said:
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .




Diğerlerini bilmem ama ss'ler hak etmeyen kişilere kara büyü yapmıyorlar. İnsanlık pagan zamanlarında yeterince bir olgunluğa sahipti zaten çünkü Şeytan onlara yol gösteriyordu ve yine o zamanlarda gereksiz yere ,suçsuz insanlara kara büyü yapılmadığı düşüncesindeyim . Şuan SS ler dışında büyü yapanlar genelde havvas yapıyor ve evet bu tür insanlar,diğer insanlara bir gereği olmadan zarar verebiliyor . Eğer insanlık Şeytana dönerse bu tür olayların pek yaşanacağını sanmıyorum.
 
İzzylightwood said:
Gaimol said:
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .




Diğerlerini bilmem ama ss'ler hak etmeyen kişilere kara büyü yapmıyorlar. İnsanlık pagan zamanlarında yeterince bir olgunluğa sahipti zaten çünkü Şeytan onlara yol gösteriyordu ve yine o zamanlarda gereksiz yere ,suçsuz insanlara kara büyü yapılmadığı düşüncesindeyim . Şuan SS ler dışında büyü yapanlar genelde havvas yapıyor ve evet bu tür insanlar,diğer insanlara bir gereği olmadan zarar verebiliyor . Eğer insanlık Şeytana dönerse bu tür olayların pek yaşanacağını sanmıyorum.

666'da beni niye sırtımdan vuruyorsun oğlum sen? Ülkeni savunsana. Vurduğumuz yer ypg'nin kalkış üssü saçma sapan şeyler yazıyorsun orada ben de seni yabancı sandım hain çıktın.
 
Gaimol said:
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .

Esenlikler...

Eeee, madem beğenmiyorsun adamım! O halde kapa gözlerini vur kafanı kuma! Hiçte çıkarma! Deve kuşu olmak sana yaraşır... Zaten deve kuşu (rahat ol) bu dünyaya ait bir hayvan, yani emin ol ruhla ilgisi yok :)

Ruhsuz günler sana,(sevmiyorsun ya hani) bize de enerji dolu günler...
 
Kadisiye said:
İzzylightwood said:
Gaimol said:
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .




Diğerlerini bilmem ama ss'ler hak etmeyen kişilere kara büyü yapmıyorlar. İnsanlık pagan zamanlarında yeterince bir olgunluğa sahipti zaten çünkü Şeytan onlara yol gösteriyordu ve yine o zamanlarda gereksiz yere ,suçsuz insanlara kara büyü yapılmadığı düşüncesindeyim . Şuan SS ler dışında büyü yapanlar genelde havvas yapıyor ve evet bu tür insanlar,diğer insanlara bir gereği olmadan zarar verebiliyor . Eğer insanlık Şeytana dönerse bu tür olayların pek yaşanacağını sanmıyorum.

666'da beni niye sırtımdan vuruyorsun oğlum sen? Ülkeni savunsana. Vurduğumuz yer ypg'nin kalkış üssü saçma sapan şeyler yazıyorsun orada ben de seni yabancı sandım hain çıktın.


Sadece türk askerlerinin sivilleri,ezidileri vurduğunu söyledim. Gerçekleri söyleyince hain mi olunuyor?
 
Aratosbung said:
Hadi diyelim ki gereksiz büyü yaptık, bunda da sorun yok. Burası hem fiziksel hem ruhsal rekabetin olduğu yerdir. Kendini korumayı öğrensin ve büyü tutmasın. Bu daha mantıklı gibi.

Kendini korumayı öğrenmek basit bir koruma aurasından mı ibaret sanıyorsun ?
Özel olarak varlıklar tarafından korunsan ve kendini korusan bile kara büyüler hayatına büyük ölçüde etki edebilir. O kadar kolay değil yani arkadaşım.
 
Apokovyski said:
Gaimol said:
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .

Esenlikler...

Eeee, madem beğenmiyorsun adamım! O halde kapa gözlerini vur kafanı kuma! Hiçte çıkarma! Deve kuşu olmak sana yaraşır... Zaten deve kuşu (rahat ol) bu dünyaya ait bir hayvan, yani emin ol ruhla ilgisi yok :)

Ruhsuz günler sana,(sevmiyorsun ya hani) bize de enerji dolu günler...


Hahaaa cidden esprili bir mesaj arkadaşım.
Fakat düşündüğüm şeyi tam olarak anlatamamışım sanırım. Demek istediğim insanların kara büyüyü kafasına göre acımasızca kullanması.
 
İzzylightwood said:
Kadisiye said:
İzzylightwood said:
Diğerlerini bilmem ama ss'ler hak etmeyen kişilere kara büyü yapmıyorlar. İnsanlık pagan zamanlarında yeterince bir olgunluğa sahipti zaten çünkü Şeytan onlara yol gösteriyordu ve yine o zamanlarda gereksiz yere ,suçsuz insanlara kara büyü yapılmadığı düşüncesindeyim . Şuan SS ler dışında büyü yapanlar genelde havvas yapıyor ve evet bu tür insanlar,diğer insanlara bir gereği olmadan zarar verebiliyor . Eğer insanlık Şeytana dönerse bu tür olayların pek yaşanacağını sanmıyorum.

666'da beni niye sırtımdan vuruyorsun oğlum sen? Ülkeni savunsana. Vurduğumuz yer ypg'nin kalkış üssü saçma sapan şeyler yazıyorsun orada ben de seni yabancı sandım hain çıktın.


Sadece türk askerlerinin sivilleri,ezidileri vurduğunu söyledim. Gerçekleri söyleyince hain mi olunuyor?

Biz gelmeden kürt partizanlar paralamıştır onları merak etme. Gara katliamını taşımazlar ama arap medyasını takip etmekte de geri kalmazlar. Ve öğren şunu, Türk askeri sivil vurmaz. Benim akrabam 8. Ana jette pilot benden iyi bilemezsin. Yazman gereken "daha fazla centilin kanı akmaması için bölücü hareketin üssünü vuruyoruz" ya da bilgin yoksa hiç yazma. Çünkü bu savaşı başlatan biz değiliz yahudi destekli ypg/pkk. Bizim subay kadromuz 2016'da ifşa oldu ve temizlendi, ekipmanlarını talibana bırakıp kaçan ülkenin kadrosuna da bir temizlik gerek. Yanlış anlaşılmasın malum kişiyi savunmuyorum o da ülkeyi karıp katan başka bir yahudi belası. ISIS'e yardım yataklık yapan Türkmen katili. Onun dışında TSK MSB'den emir alır, o da sınır güvenliğiyle alakalı 2 yılda bir battı-çıktı yapılır. Bu 90'larda da böyleydi. Bu bizim güneydoğu meselemiz istemiyorlarsa söylesinler kendi ülkelerinin yahudi subaylarına kürdistan hayalinden vazgeçsinler. Adamları yağlayacağım diye sinirimi hoplattın. Kendi atalarının haçlı seferlerinde ne halt yediklerini biliyorlar mı acaba hiç taşıyorlar mı buraya? Yemez.
 
İzzylightwood said:
Kadisiye said:
İzzylightwood said:
Diğerlerini bilmem ama ss'ler hak etmeyen kişilere kara büyü yapmıyorlar. İnsanlık pagan zamanlarında yeterince bir olgunluğa sahipti zaten çünkü Şeytan onlara yol gösteriyordu ve yine o zamanlarda gereksiz yere ,suçsuz insanlara kara büyü yapılmadığı düşüncesindeyim . Şuan SS ler dışında büyü yapanlar genelde havvas yapıyor ve evet bu tür insanlar,diğer insanlara bir gereği olmadan zarar verebiliyor . Eğer insanlık Şeytana dönerse bu tür olayların pek yaşanacağını sanmıyorum.

666'da beni niye sırtımdan vuruyorsun oğlum sen? Ülkeni savunsana. Vurduğumuz yer ypg'nin kalkış üssü saçma sapan şeyler yazıyorsun orada ben de seni yabancı sandım hain çıktın.


Sadece türk askerlerinin sivilleri,ezidileri vurduğunu söyledim. Gerçekleri söyleyince hain mi olunuyor?

İşte Türkiye'nin gelişememesinin sebeplerinden biri de budur, İzzy Bey/Hanım. İngilizler, Amerikalılar, Ruslar hiçbir zaman savaş suçlarını belirtmediler. Bugün Hitler'in sözde katliamındaki 6 milyondan katlarcasını Sovyetlerin ve Çin'in işlediği söylenmiyor, komünistlere öcü gözüyle bakılmıyor. Çünkü öne çıkarılan, sürekli dillendirilen şey Hitler'in sözde işlediği suçlardı.

Biz Ermenilerin işlediği suçları, PKK'nın ne kadar zararlı olduğunu değil de bunları dillendirirsek anca üstümüze atılan boku bir de iyice biz sıvamış oluruz. Bizi hesaba çeken kişiler tanrılar değil. Herkesin ne suçu varsa artık altın çağ ne zaman gelirse o zaman açığa çıkar. Şimdi işlenmiş olsun ya da olmasın bu suçları belirtmek sadece kendimize zarar.

Bunu dedim diye herkes bana ırkçı diyebilir, ancak ben sadece bu sözleri zaten belli makamlarca içine edilmiş memleketin bir de vatandaşı tarafından içine edilmesin diye diyorum. Zaten YouTube'daki "CcC" yazan 3 IQ veletleri hiç saymıyorum. Dünya kamuoyundaki prestijimiz o kadar düşük ki... Ha bir de bunları dersek zaten Türk'üm demeye utanır hâle geleceğiz.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Osmanlı ele geçirdiği yerlerde Türk kültürünü dayamadı. Arap'ı Türk'ten üstün gördü. Selim, Kürtleri getirirken Türklerle savaştı, kültürümüzün içine etti. Bizi yobaz bir hâle soktu. İşte Osmanlı bunları yapıp bizim anamızı ağlatırken İspanyol da gittiği yeri sömürdü, kendi dilini dayadı. Şimdi İspanyolca en çok konuşulan dillerden birisi ve o zaman da halkı zenginlik içinde yüzüyordu, hatta enflasyon yaşamışlardı. Bunu sadece İspanyollar için değil, sömürgeci diğer devletler için de diyebilirsiniz. Suçumuz varsa da kabul etmek elimize hiçbir şey geçirmez. Kendi milletini düşünenler tarihte avantajlı çıktılar, bizim Anadolu irfanlı pek sevgili ""atalarımız"" da Arap'ı düşündüğü için bizim kültürümüz bozuldu, vergilerimiz sömürüldü ve binbir türlü belayı çeker olduk.

Bu tarz konularda tek istediğim Türk halkının daha yüzsüz davranması. Siz belki bunları inkâr ederken, hedef değiştirirken ülkenizin işlediğini düşündüğünüz suçtan ötürü pişmanlık duyabilirsiniz. Ancak siz kabul ettikçe sadece daha çok suçlamalar yöneltilecek. Bu tarz şeylerde kimse hakikate bakmıyor. Herkes Zencileri Beyazların köle yaptığını sanıyor ve onlara kötü gözle bakıyor. Yahudilerin yaptıklarından haberleri bile yok. Yahudiler çünkü bunu planladı, bunu söyledi, bunu dayattı. Son olarak işlediğimiz her suçun tazminatını ödesek zaten çulsuz olan halkın iyice parası gidecek. Sizin iyi niyetinizi anlıyorum ancak bu iyi niyetli davranışınız da aynı samimi şekilde devletçe uygulansa ve Ermeni soykırımını ya da şu bu katliamını kabul etsek yine sizin ve benim vergimizden tazminatlar ödenecek. Kimse "erdemli davrandılar, affedelim" demeyecek bize bu durumda. Tabii sizin bunları belirtmeniz de bize tazminat ödetmeyecek ama yine de yabancıların bize bakış açısı değişecek.

Umarım sözlerim anlaşılmıştır. Doğruyu söylemek bir erdemdir ancak propaganda yapabilmek ve kitlelerin konuştuklarını değiştirebilmek de bir sanattır. Şu durumda bu doğruyu söyleme erdeminden bir çıkarımız olmayacak. Tek yapmamız gereken elimizden geldiğince entelektüel bir şekilde hedef değiştirmek ve Türklere düşman yapılanmaların ve devletlerin kötülüklerini anlatmak.
 
Bright Truth said:
İzzylightwood said:
Kadisiye said:
666'da beni niye sırtımdan vuruyorsun oğlum sen? Ülkeni savunsana. Vurduğumuz yer ypg'nin kalkış üssü saçma sapan şeyler yazıyorsun orada ben de seni yabancı sandım hain çıktın.


Sadece türk askerlerinin sivilleri,ezidileri vurduğunu söyledim. Gerçekleri söyleyince hain mi olunuyor?

İşte Türkiye'nin gelişememesinin sebeplerinden biri de budur, İzzy Bey/Hanım. İngilizler, Amerikalılar, Ruslar hiçbir zaman savaş suçlarını belirtmediler. Bugün Hitler'in sözde katliamındaki 6 milyondan katlarcasını Sovyetlerin ve Çin'in işlediği söylenmiyor, komünistlere öcü gözüyle bakılmıyor. Çünkü öne çıkarılan, sürekli dillendirilen şey Hitler'in sözde işlediği suçlardı.

Biz Ermenilerin işlediği suçları, PKK'nın ne kadar zararlı olduğunu değil de bunları dillendirirsek anca üstümüze atılan boku bir de iyice biz sıvamış oluruz. Bizi hesaba çeken kişiler tanrılar değil. Herkesin ne suçu varsa artık altın çağ ne zaman gelirse o zaman açığa çıkar. Şimdi işlenmiş olsun ya da olmasın bu suçları belirtmek sadece kendimize zarar.

Bunu dedim diye herkes bana ırkçı diyebilir, ancak ben sadece bu sözleri zaten belli makamlarca içine edilmiş memleketin bir de vatandaşı tarafından içine edilmesin diye diyorum. Zaten YouTube'daki "CcC" yazan 3 IQ veletleri hiç saymıyorum. Dünya kamuoyundaki prestijimiz o kadar düşük ki... Ha bir de bunları dersek zaten Türk'üm demeye utanır hâle geleceğiz.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Osmanlı ele geçirdiği yerlerde Türk kültürünü dayamadı. Arap'ı Türk'ten üstün gördü. Selim, Kürtleri getirirken Türklerle savaştı, kültürümüzün içine etti. Bizi yobaz bir hâle soktu. İşte Osmanlı bunları yapıp bizim anamızı ağlatırken İspanyol da gittiği yeri sömürdü, kendi dilini dayadı. Şimdi İspanyolca en çok konuşulan dillerden birisi ve o zaman da halkı zenginlik içinde yüzüyordu, hatta enflasyon yaşamışlardı. Bunu sadece İspanyollar için değil, sömürgeci diğer devletler için de diyebilirsiniz. Suçumuz varsa da kabul etmek elimize hiçbir şey geçirmez. Kendi milletini düşünenler tarihte avantajlı çıktılar, bizim Anadolu irfanlı pek sevgili ""atalarımız"" da Arap'ı düşündüğü için bizim kültürümüz bozuldu, vergilerimiz sömürüldü ve binbir türlü belayı çeker olduk.

Bu tarz konularda tek istediğim Türk halkının daha yüzsüz davranması. Siz belki bunları inkâr ederken, hedef değiştirirken ülkenizin işlediğini düşündüğünüz suçtan ötürü pişmanlık duyabilirsiniz. Ancak siz kabul ettikçe sadece daha çok suçlamalar yöneltilecek. Bu tarz şeylerde kimse hakikate bakmıyor. Herkes Zencileri Beyazların köle yaptığını sanıyor ve onlara kötü gözle bakıyor. Yahudilerin yaptıklarından haberleri bile yok. Yahudiler çünkü bunu planladı, bunu söyledi, bunu dayattı. Son olarak işlediğimiz her suçun tazminatını ödesek zaten çulsuz olan halkın iyice parası gidecek. Sizin iyi niyetinizi anlıyorum ancak bu iyi niyetli davranışınız da aynı samimi şekilde devletçe uygulansa ve Ermeni soykırımını ya da şu bu katliamını kabul etsek yine sizin ve benim vergimizden tazminatlar ödenecek. Kimse "erdemli davrandılar, affedelim" demeyecek bize bu durumda. Tabii sizin bunları belirtmeniz de bize tazminat ödetmeyecek ama yine de yabancıların bize bakış açısı değişecek.

Umarım sözlerim anlaşılmıştır. Doğruyu söylemek bir erdemdir ancak propaganda yapabilmek ve kitlelerin konuştuklarını değiştirebilmek de bir sanattır. Şu durumda bu doğruyu söyleme erdeminden bir çıkarımız olmayacak. Tek yapmamız gereken elimizden geldiğince entelektüel bir şekilde hedef değiştirmek ve Türklere düşman yapılanmaların ve devletlerin kötülüklerini anlatmak.

Yazdıkların genel olarak doğru ama bir ya da iki yanlışın var, Osmanlı'nın Türkleri aşağılayıp Arapları el üstünde tutması gibi bir durum söz konusu değil. Dil ve yazı üzerinden çıkarım yaptıysan Türklerin kendilerine özel bir yazı sistemi zaten yok. Orta Asya'dayken katip olarak irani soğdları kullanıyoruz, orhun kitabeleri de soğdların alfabesiyle yazılıyor. akdeniz coğrafyasına indikten sonra, akdeniz dünyasının iki dili var o dönem biri latince diğeri arapça, hatta sicilya kralları arapça nakışlı elbiseler giyiyorlar, iranlı farslı katipler yine her zaman olduğu gibi, onlar da arapçayı kullanıyorlar, biz de coğrafya gereği farsça-arapça yazı sistemini alıyoruz doğal olarak. Osmanlı'dan önce de Türklerin akdeniz dünyasında araplara boyun eğmesi söz konusu değil. 1055'de Tuğrul Bey Bağdat'a girdikten sonra Araplar Türklere boyun eğiyorlar, Atatürk bunu "adeta çöllerine döndüler" olarak yorumlar ve takdir eder (ama halifeliği kaldırmamasını hata olarak yorumlar, halifelik 1924'te kaldırılır) moğollar bağdat'ı yakıp yıktığı zaman arap halifenin ailesinden biri kaçıp yine başka bir Türk devleti olan Memlüklere sığınır, Selim Mısır'ı fethettiği zaman bu ailenin torunları Selim'in huzuruna çıkıp el ayak öperler önünde diz vururlar.

Selim ve kürtler meselesine gelecek olursak, eğer Selim Safevilerle savaşmasaydı Şah İsmail iran'da yaptığı gibi anadoluyu doğraya doğraya şii yapacaktı. Başta plan Memlüklerle ittifak edip Safevilere karşı savunma yapmaktı ama sonrasında Memlükler saf değiştirdiği için ortadan kaldırılıyorlar, Bu yalnız durumda Safevilere karşı tampon bölgeye ihtiyaç duyuluyor o da kürt aşiretlerle sağlanıyor. Adam nereden bilsin başımıza bela olacaklarını?

Sonuca gelirsek, Osmanlı'ya arapçı'dan çok Avrupacı demek daha doğru olur, ilginç geliyor değil mi? Cihangir solcuları facebook gruplarında bahsetmezler ben anlatayım; en basitinden Osmanlı Fransa'yla uzun süre ittifak halinde kaldı. Fransızlara kapitülasyonlar verildi.
Osmanlı Venedik ve Cenevizlilere serbest ticaret hakkı tanıdı. Gümrük vergilerini kaldırdı. Biz onların limanında gümrük vergisi verirken onlar bizim limanımızda ücret ödemiyorlardı. Ayrıca Cenevizlilerin boğazlardan serbest geçiş hakları uzun süre devam etti.
Osmanlı'nın almaya gücü yetip almadığı Avrupa devletleri vardı. Raguza cumhuriyeti, Eflak ve Boğdan prenslikleri. Buralar asla fethedilmedi Eflak ve Boğdan vasal, Raguza olduğu gibi bırakıldı.
Osmanlı istese karadan ilerleyip Venedik'i ortadan kaldırabilirdi, yapmadı. 4. Murat zamanında Lehistan'ı ortadan kaldırabilecek güçteydi, yapmadı. Daha neler neler var ama uzun olur diye yazmıyorum.
Osmanlı'nın Fatih devrinden sonrasına kadar halen Tengricilik Şamanistlik izlerine motiflerine rastlanır. Ateş kültü gibi Yaşam Ağacı gibi vb. Osmanlı'nın/Türklerin islam anlayışı Pagan Emeviler gibidir sadece adı islamdır.

Ahmet Taşağıl Osmanlı için Batı Göktürk Devleti'nin devamıdır der. Detaylı bilgi istiyorsanız Türk Model Devleti Göktürkler kitabını tavsiye ederim.

Teşekkür ederim. Sorunuz olursa tekrar cevaplarım.
 
Gaimol said:
Apokovyski said:
Gaimol said:
İnsanlığın gerekli olgunluğa ulaşmadan asla öğrenemedi gerekirdi. Tam anlamıyla beş belası birşey. Kendi menfaati için insanları öldüren, aileleri dağıtan, başkalarını mankurtlaştıran tonla insan var . Ve bunu hiç utanmadan aşağılık egoları için yapıyorlar. Bundan zevk aldığını söyleyenler var. Kendi çıkarı için insanlara acı çektirmek hoşuna gidiyor insanımsı yaratıkların. Büyünün neden insanlardan saklanması gerektiğini çok daha iyi anladım. İnsan denen yaratık gerekli ahlaki olgunluğa ulaşmadan asla büyüye el sürmemeliydi. Bütün kara büyücülerden nefret ediyorum. Keşke büyü yapılabileceği asla ortaya çıkmasaydı .

Esenlikler...

Eeee, madem beğenmiyorsun adamım! O halde kapa gözlerini vur kafanı kuma! Hiçte çıkarma! Deve kuşu olmak sana yaraşır... Zaten deve kuşu (rahat ol) bu dünyaya ait bir hayvan, yani emin ol ruhla ilgisi yok :)

Ruhsuz günler sana,(sevmiyorsun ya hani) bize de enerji dolu günler...


Hahaaa cidden esprili bir mesaj arkadaşım.
Fakat düşündüğüm şeyi tam olarak anlatamamışım sanırım. Demek istediğim insanların kara büyüyü kafasına göre acımasızca kullanması.

Merhabalar,
Etik olduğu müddetçe kullanımında sakınca yok, bunun yanlış kullanımı normal gereksiz şiddetten ve tacizden farksız olabilir..
Ama düşünsene birisi var seni taciz ediyor (her hangi bir konuda:finansal, maddi, manevi) ve sana çok zarar vermiş birisi. Bu kişiden intikamını öyle bilinen normal yollar ile de alamıyorsun. Mecbur bu tür bir yola girişmen gerekir.
Eğer cidden intikam istiyorsan, zarar görmek istemiyorsan ve güvende olmak istemiyorsan bunun için çabalaman gerek.. Evrende işler böyle man.

Bye bye
 
İzzylightwood said:
Kadisiye said:
İzzylightwood said:
Diğerlerini bilmem ama ss'ler hak etmeyen kişilere kara büyü yapmıyorlar. İnsanlık pagan zamanlarında yeterince bir olgunluğa sahipti zaten çünkü Şeytan onlara yol gösteriyordu ve yine o zamanlarda gereksiz yere ,suçsuz insanlara kara büyü yapılmadığı düşüncesindeyim . Şuan SS ler dışında büyü yapanlar genelde havvas yapıyor ve evet bu tür insanlar,diğer insanlara bir gereği olmadan zarar verebiliyor . Eğer insanlık Şeytana dönerse bu tür olayların pek yaşanacağını sanmıyorum.

666'da beni niye sırtımdan vuruyorsun oğlum sen? Ülkeni savunsana. Vurduğumuz yer ypg'nin kalkış üssü saçma sapan şeyler yazıyorsun orada ben de seni yabancı sandım hain çıktın.


Sadece türk askerlerinin sivilleri,ezidileri vurduğunu söyledim. Gerçekleri söyleyince hain mi olunuyor?

İzzy,
Demek bitti ha ?
 
Kadisiye said:
Bright Truth said:
İzzylightwood said:
Sadece türk askerlerinin sivilleri,ezidileri vurduğunu söyledim. Gerçekleri söyleyince hain mi olunuyor?

İşte Türkiye'nin gelişememesinin sebeplerinden biri de budur, İzzy Bey/Hanım. İngilizler, Amerikalılar, Ruslar hiçbir zaman savaş suçlarını belirtmediler. Bugün Hitler'in sözde katliamındaki 6 milyondan katlarcasını Sovyetlerin ve Çin'in işlediği söylenmiyor, komünistlere öcü gözüyle bakılmıyor. Çünkü öne çıkarılan, sürekli dillendirilen şey Hitler'in sözde işlediği suçlardı.

Biz Ermenilerin işlediği suçları, PKK'nın ne kadar zararlı olduğunu değil de bunları dillendirirsek anca üstümüze atılan boku bir de iyice biz sıvamış oluruz. Bizi hesaba çeken kişiler tanrılar değil. Herkesin ne suçu varsa artık altın çağ ne zaman gelirse o zaman açığa çıkar. Şimdi işlenmiş olsun ya da olmasın bu suçları belirtmek sadece kendimize zarar.

Bunu dedim diye herkes bana ırkçı diyebilir, ancak ben sadece bu sözleri zaten belli makamlarca içine edilmiş memleketin bir de vatandaşı tarafından içine edilmesin diye diyorum. Zaten YouTube'daki "CcC" yazan 3 IQ veletleri hiç saymıyorum. Dünya kamuoyundaki prestijimiz o kadar düşük ki... Ha bir de bunları dersek zaten Türk'üm demeye utanır hâle geleceğiz.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Osmanlı ele geçirdiği yerlerde Türk kültürünü dayamadı. Arap'ı Türk'ten üstün gördü. Selim, Kürtleri getirirken Türklerle savaştı, kültürümüzün içine etti. Bizi yobaz bir hâle soktu. İşte Osmanlı bunları yapıp bizim anamızı ağlatırken İspanyol da gittiği yeri sömürdü, kendi dilini dayadı. Şimdi İspanyolca en çok konuşulan dillerden birisi ve o zaman da halkı zenginlik içinde yüzüyordu, hatta enflasyon yaşamışlardı. Bunu sadece İspanyollar için değil, sömürgeci diğer devletler için de diyebilirsiniz. Suçumuz varsa da kabul etmek elimize hiçbir şey geçirmez. Kendi milletini düşünenler tarihte avantajlı çıktılar, bizim Anadolu irfanlı pek sevgili ""atalarımız"" da Arap'ı düşündüğü için bizim kültürümüz bozuldu, vergilerimiz sömürüldü ve binbir türlü belayı çeker olduk.

Bu tarz konularda tek istediğim Türk halkının daha yüzsüz davranması. Siz belki bunları inkâr ederken, hedef değiştirirken ülkenizin işlediğini düşündüğünüz suçtan ötürü pişmanlık duyabilirsiniz. Ancak siz kabul ettikçe sadece daha çok suçlamalar yöneltilecek. Bu tarz şeylerde kimse hakikate bakmıyor. Herkes Zencileri Beyazların köle yaptığını sanıyor ve onlara kötü gözle bakıyor. Yahudilerin yaptıklarından haberleri bile yok. Yahudiler çünkü bunu planladı, bunu söyledi, bunu dayattı. Son olarak işlediğimiz her suçun tazminatını ödesek zaten çulsuz olan halkın iyice parası gidecek. Sizin iyi niyetinizi anlıyorum ancak bu iyi niyetli davranışınız da aynı samimi şekilde devletçe uygulansa ve Ermeni soykırımını ya da şu bu katliamını kabul etsek yine sizin ve benim vergimizden tazminatlar ödenecek. Kimse "erdemli davrandılar, affedelim" demeyecek bize bu durumda. Tabii sizin bunları belirtmeniz de bize tazminat ödetmeyecek ama yine de yabancıların bize bakış açısı değişecek.

Umarım sözlerim anlaşılmıştır. Doğruyu söylemek bir erdemdir ancak propaganda yapabilmek ve kitlelerin konuştuklarını değiştirebilmek de bir sanattır. Şu durumda bu doğruyu söyleme erdeminden bir çıkarımız olmayacak. Tek yapmamız gereken elimizden geldiğince entelektüel bir şekilde hedef değiştirmek ve Türklere düşman yapılanmaların ve devletlerin kötülüklerini anlatmak.

Yazdıkların genel olarak doğru ama bir ya da iki yanlışın var, Osmanlı'nın Türkleri aşağılayıp Arapları el üstünde tutması gibi bir durum söz konusu değil. Dil ve yazı üzerinden çıkarım yaptıysan Türklerin kendilerine özel bir yazı sistemi zaten yok. Orta Asya'dayken katip olarak irani soğdları kullanıyoruz, orhun kitabeleri de soğdların alfabesiyle yazılıyor. akdeniz coğrafyasına indikten sonra, akdeniz dünyasının iki dili var o dönem biri latince diğeri arapça, hatta sicilya kralları arapça nakışlı elbiseler giyiyorlar, iranlı farslı katipler yine her zaman olduğu gibi, onlar da arapçayı kullanıyorlar, biz de coğrafya gereği farsça-arapça yazı sistemini alıyoruz doğal olarak. Osmanlı'dan önce de Türklerin akdeniz dünyasında araplara boyun eğmesi söz konusu değil. 1055'de Tuğrul Bey Bağdat'a girdikten sonra Araplar Türklere boyun eğiyorlar, Atatürk bunu "adeta çöllerine döndüler" olarak yorumlar ve takdir eder (ama halifeliği kaldırmamasını hata olarak yorumlar, halifelik 1924'te kaldırılır) moğollar bağdat'ı yakıp yıktığı zaman arap halifenin ailesinden biri kaçıp yine başka bir Türk devleti olan Memlüklere sığınır, Selim Mısır'ı fethettiği zaman bu ailenin torunları Selim'in huzuruna çıkıp el ayak öperler önünde diz vururlar.

Selim ve kürtler meselesine gelecek olursak, eğer Selim Safevilerle savaşmasaydı Şah İsmail iran'da yaptığı gibi anadoluyu doğraya doğraya şii yapacaktı. Başta plan Memlüklerle ittifak edip Safevilere karşı savunma yapmaktı ama sonrasında Memlükler saf değiştirdiği için ortadan kaldırılıyorlar, Bu yalnız durumda Safevilere karşı tampon bölgeye ihtiyaç duyuluyor o da kürt aşiretlerle sağlanıyor. Adam nereden bilsin başımıza bela olacaklarını?

Sonuca gelirsek, Osmanlı'ya arapçı'dan çok Avrupacı demek daha doğru olur, ilginç geliyor değil mi? Cihangir solcuları facebook gruplarında bahsetmezler ben anlatayım; en basitinden Osmanlı Fransa'yla uzun süre ittifak halinde kaldı. Fransızlara kapitülasyonlar verildi.
Osmanlı Venedik ve Cenevizlilere serbest ticaret hakkı tanıdı. Gümrük vergilerini kaldırdı. Biz onların limanında gümrük vergisi verirken onlar bizim limanımızda ücret ödemiyorlardı. Ayrıca Cenevizlilerin boğazlardan serbest geçiş hakları uzun süre devam etti.
Osmanlı'nın almaya gücü yetip almadığı Avrupa devletleri vardı. Raguza cumhuriyeti, Eflak ve Boğdan prenslikleri. Buralar asla fethedilmedi Eflak ve Boğdan vasal, Raguza olduğu gibi bırakıldı.
Osmanlı istese karadan ilerleyip Venedik'i ortadan kaldırabilirdi, yapmadı. 4. Murat zamanında Lehistan'ı ortadan kaldırabilecek güçteydi, yapmadı. Daha neler neler var ama uzun olur diye yazmıyorum.
Osmanlı'nın Fatih devrinden sonrasına kadar halen Tengricilik Şamanistlik izlerine motiflerine rastlanır. Ateş kültü gibi Yaşam Ağacı gibi vb. Osmanlı'nın/Türklerin islam anlayışı Pagan Emeviler gibidir sadece adı islamdır.

Ahmet Taşağıl Osmanlı için Batı Göktürk Devleti'nin devamıdır der. Detaylı bilgi istiyorsanız Türk Model Devleti Göktürkler kitabını tavsiye ederim.

Teşekkür ederim. Sorunuz olursa tekrar cevaplarım.

Araplara "kutsal soy" derken Türklere "idraktan yoksun Türk" deme (bunun kaynağı çok güvenilir gözükmüyor, yanlışım olabilir), Anadolu Türklerine Sünni İslâm'ı dayama ve Türkçe'yi ibadet dili olmaktan çıkarma gibi meseleleri diyorum. Elbette zaten o dönem herkes dinci. İsmail de dinciydi. Ancak adamın dinciliği daha Türk'e yakın. En azından Türklük unsurlarıyla yoğrulmuş. İlk Alevilerin de zaten gizli pagan olduğunu demeye gerek yok. Tabii ki o dönemki aleviler gizli pagandı demiyorum ama hâlâ eskiden bir şeyler kalmış, tamamen Arap unsurlarıyla yoğrulmamış.

Şu dünya tarihinde Yahudi'den daha zalim insanlardan gösterebileceğim ve Türklere direkt zararı dokunmuş kişilerden ikisi Gazali ve Selim. Birisi İslâm'ı daha da zalimleştirdi, düşünmeyi ve aydınlanmayı öldürdü ve o dönemki hâlâ centil yanları kalmış Arapları daha da boka batırdı. Diğeri de işte Gazali'nin tamamlayıcısı, onun yediği boku Türklere taşıdı. Bence bunlardan birini savunmanın gereği yok.
 
Bright Truth said:
Kadisiye said:
Bright Truth said:
İşte Türkiye'nin gelişememesinin sebeplerinden biri de budur, İzzy Bey/Hanım. İngilizler, Amerikalılar, Ruslar hiçbir zaman savaş suçlarını belirtmediler. Bugün Hitler'in sözde katliamındaki 6 milyondan katlarcasını Sovyetlerin ve Çin'in işlediği söylenmiyor, komünistlere öcü gözüyle bakılmıyor. Çünkü öne çıkarılan, sürekli dillendirilen şey Hitler'in sözde işlediği suçlardı.

Biz Ermenilerin işlediği suçları, PKK'nın ne kadar zararlı olduğunu değil de bunları dillendirirsek anca üstümüze atılan boku bir de iyice biz sıvamış oluruz. Bizi hesaba çeken kişiler tanrılar değil. Herkesin ne suçu varsa artık altın çağ ne zaman gelirse o zaman açığa çıkar. Şimdi işlenmiş olsun ya da olmasın bu suçları belirtmek sadece kendimize zarar.

Bunu dedim diye herkes bana ırkçı diyebilir, ancak ben sadece bu sözleri zaten belli makamlarca içine edilmiş memleketin bir de vatandaşı tarafından içine edilmesin diye diyorum. Zaten YouTube'daki "CcC" yazan 3 IQ veletleri hiç saymıyorum. Dünya kamuoyundaki prestijimiz o kadar düşük ki... Ha bir de bunları dersek zaten Türk'üm demeye utanır hâle geleceğiz.

Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Osmanlı ele geçirdiği yerlerde Türk kültürünü dayamadı. Arap'ı Türk'ten üstün gördü. Selim, Kürtleri getirirken Türklerle savaştı, kültürümüzün içine etti. Bizi yobaz bir hâle soktu. İşte Osmanlı bunları yapıp bizim anamızı ağlatırken İspanyol da gittiği yeri sömürdü, kendi dilini dayadı. Şimdi İspanyolca en çok konuşulan dillerden birisi ve o zaman da halkı zenginlik içinde yüzüyordu, hatta enflasyon yaşamışlardı. Bunu sadece İspanyollar için değil, sömürgeci diğer devletler için de diyebilirsiniz. Suçumuz varsa da kabul etmek elimize hiçbir şey geçirmez. Kendi milletini düşünenler tarihte avantajlı çıktılar, bizim Anadolu irfanlı pek sevgili ""atalarımız"" da Arap'ı düşündüğü için bizim kültürümüz bozuldu, vergilerimiz sömürüldü ve binbir türlü belayı çeker olduk.

Bu tarz konularda tek istediğim Türk halkının daha yüzsüz davranması. Siz belki bunları inkâr ederken, hedef değiştirirken ülkenizin işlediğini düşündüğünüz suçtan ötürü pişmanlık duyabilirsiniz. Ancak siz kabul ettikçe sadece daha çok suçlamalar yöneltilecek. Bu tarz şeylerde kimse hakikate bakmıyor. Herkes Zencileri Beyazların köle yaptığını sanıyor ve onlara kötü gözle bakıyor. Yahudilerin yaptıklarından haberleri bile yok. Yahudiler çünkü bunu planladı, bunu söyledi, bunu dayattı. Son olarak işlediğimiz her suçun tazminatını ödesek zaten çulsuz olan halkın iyice parası gidecek. Sizin iyi niyetinizi anlıyorum ancak bu iyi niyetli davranışınız da aynı samimi şekilde devletçe uygulansa ve Ermeni soykırımını ya da şu bu katliamını kabul etsek yine sizin ve benim vergimizden tazminatlar ödenecek. Kimse "erdemli davrandılar, affedelim" demeyecek bize bu durumda. Tabii sizin bunları belirtmeniz de bize tazminat ödetmeyecek ama yine de yabancıların bize bakış açısı değişecek.

Umarım sözlerim anlaşılmıştır. Doğruyu söylemek bir erdemdir ancak propaganda yapabilmek ve kitlelerin konuştuklarını değiştirebilmek de bir sanattır. Şu durumda bu doğruyu söyleme erdeminden bir çıkarımız olmayacak. Tek yapmamız gereken elimizden geldiğince entelektüel bir şekilde hedef değiştirmek ve Türklere düşman yapılanmaların ve devletlerin kötülüklerini anlatmak.

Yazdıkların genel olarak doğru ama bir ya da iki yanlışın var, Osmanlı'nın Türkleri aşağılayıp Arapları el üstünde tutması gibi bir durum söz konusu değil. Dil ve yazı üzerinden çıkarım yaptıysan Türklerin kendilerine özel bir yazı sistemi zaten yok. Orta Asya'dayken katip olarak irani soğdları kullanıyoruz, orhun kitabeleri de soğdların alfabesiyle yazılıyor. akdeniz coğrafyasına indikten sonra, akdeniz dünyasının iki dili var o dönem biri latince diğeri arapça, hatta sicilya kralları arapça nakışlı elbiseler giyiyorlar, iranlı farslı katipler yine her zaman olduğu gibi, onlar da arapçayı kullanıyorlar, biz de coğrafya gereği farsça-arapça yazı sistemini alıyoruz doğal olarak. Osmanlı'dan önce de Türklerin akdeniz dünyasında araplara boyun eğmesi söz konusu değil. 1055'de Tuğrul Bey Bağdat'a girdikten sonra Araplar Türklere boyun eğiyorlar, Atatürk bunu "adeta çöllerine döndüler" olarak yorumlar ve takdir eder (ama halifeliği kaldırmamasını hata olarak yorumlar, halifelik 1924'te kaldırılır) moğollar bağdat'ı yakıp yıktığı zaman arap halifenin ailesinden biri kaçıp yine başka bir Türk devleti olan Memlüklere sığınır, Selim Mısır'ı fethettiği zaman bu ailenin torunları Selim'in huzuruna çıkıp el ayak öperler önünde diz vururlar.

Selim ve kürtler meselesine gelecek olursak, eğer Selim Safevilerle savaşmasaydı Şah İsmail iran'da yaptığı gibi anadoluyu doğraya doğraya şii yapacaktı. Başta plan Memlüklerle ittifak edip Safevilere karşı savunma yapmaktı ama sonrasında Memlükler saf değiştirdiği için ortadan kaldırılıyorlar, Bu yalnız durumda Safevilere karşı tampon bölgeye ihtiyaç duyuluyor o da kürt aşiretlerle sağlanıyor. Adam nereden bilsin başımıza bela olacaklarını?

Sonuca gelirsek, Osmanlı'ya arapçı'dan çok Avrupacı demek daha doğru olur, ilginç geliyor değil mi? Cihangir solcuları facebook gruplarında bahsetmezler ben anlatayım; en basitinden Osmanlı Fransa'yla uzun süre ittifak halinde kaldı. Fransızlara kapitülasyonlar verildi.
Osmanlı Venedik ve Cenevizlilere serbest ticaret hakkı tanıdı. Gümrük vergilerini kaldırdı. Biz onların limanında gümrük vergisi verirken onlar bizim limanımızda ücret ödemiyorlardı. Ayrıca Cenevizlilerin boğazlardan serbest geçiş hakları uzun süre devam etti.
Osmanlı'nın almaya gücü yetip almadığı Avrupa devletleri vardı. Raguza cumhuriyeti, Eflak ve Boğdan prenslikleri. Buralar asla fethedilmedi Eflak ve Boğdan vasal, Raguza olduğu gibi bırakıldı.
Osmanlı istese karadan ilerleyip Venedik'i ortadan kaldırabilirdi, yapmadı. 4. Murat zamanında Lehistan'ı ortadan kaldırabilecek güçteydi, yapmadı. Daha neler neler var ama uzun olur diye yazmıyorum.
Osmanlı'nın Fatih devrinden sonrasına kadar halen Tengricilik Şamanistlik izlerine motiflerine rastlanır. Ateş kültü gibi Yaşam Ağacı gibi vb. Osmanlı'nın/Türklerin islam anlayışı Pagan Emeviler gibidir sadece adı islamdır.

Ahmet Taşağıl Osmanlı için Batı Göktürk Devleti'nin devamıdır der. Detaylı bilgi istiyorsanız Türk Model Devleti Göktürkler kitabını tavsiye ederim.

Teşekkür ederim. Sorunuz olursa tekrar cevaplarım.

Araplara "kutsal soy" derken Türklere "idraktan yoksun Türk" deme (bunun kaynağı çok güvenilir gözükmüyor, yanlışım olabilir), Anadolu Türklerine Sünni İslâm'ı dayama ve Türkçe'yi ibadet dili olmaktan çıkarma gibi meseleleri diyorum. Elbette zaten o dönem herkes dinci. İsmail de dinciydi. Ancak adamın dinciliği daha Türk'e yakın. En azından Türklük unsurlarıyla yoğrulmuş. İlk Alevilerin de zaten gizli pagan olduğunu demeye gerek yok. Tabii ki o dönemki aleviler gizli pagandı demiyorum ama hâlâ eskiden bir şeyler kalmış, tamamen Arap unsurlarıyla yoğrulmamış.

Şu dünya tarihinde Yahudi'den daha zalim insanlardan gösterebileceğim ve Türklere direkt zararı dokunmuş kişilerden ikisi Gazali ve Selim. Birisi İslâm'ı daha da zalimleştirdi, düşünmeyi ve aydınlanmayı öldürdü ve o dönemki hâlâ centil yanları kalmış Arapları daha da boka batırdı. Diğeri de işte Gazali'nin tamamlayıcısı, onun yediği boku Türklere taşıdı. Bence bunlardan birini savunmanın gereği yok.

Oğlum o kadar yazdım hesapla ilgili bir sorundan dolayı silindi gitti hepsi. Neyse, önceki gittiyse onu da oku, ben özet geçeyim

>Edrak-ı bi idrak mevzusu doğru ama çarpıtılmış. Hikayesi şöyle Şah İsmail kendisine kaçan Türkmenleri dışardan geldikleri için denemek amaçlı hepsine görevler veriyor, kimi kendini kuleden aşağı atıyor, kimi ölüm yürüyüşü yapıyor, kimi ölüm orucu tutuyor. Bunun haberi İstanbul'a ulaşınca Bayezid ve erkanı bunlar idraktan akıldan yoksundurlar anlamında Edrak-ı bi İdrak diyor onlar için.

> Şia ve aleviliğin alakası yok. Alevilik doğuşu, ritüelleri açısından apayrı bir şey. Severim ve saygı duyarım. Alevilerin anadolunun kadim halkı Luvilerle bağlantısı olduğunu söyleyen tarihçiler de vardır ama kesin değildir. Şia ise Irak yani Arap kökenlidir, Hüseyin'in torunları olduklarını iddia eden kişilerce yazılmış bir doktrindir. Siyasidir, ruhani yönü yoktur. Bektaşilik de tasavvufi bir şeydir alevilikle alakası yoktur. Sünnilerin mevleviliği benimsemesi de yanlıştır, onun da alakası yoktur.

>Şah İsmail'in bağlı olduğu tarikatın kurucusu Safiyüddin Erdebilî kürt'tür. Şah İsmail'in annesi alemşah begüm hatun'dur onun annesi Despina Hatun'dur. İsmail anne tarafından Komnenoslarla akrabadır. Baba tarafı Türk'tür. Şah İsmail taraftarlarına mehdi geldi dedirtebilmek için kendini yahudi Ali'nin torunu gibi göstermeye gayret etmiştir, sahte şecere hazırlatmıştır.

>Selim ve 40 bin alevi konusu, Türk mitolojisinde 7 ve 40 kutsal rakamlardır. Meftumun 7'si 40'ı gibi Kür Şad ve 40 çerisi gibi. Tufan Gündüz hoca -kendisi Şah İsmail'i sahiplenen İranlılara Şah İsmail'in Türk olduğunu kanıtlamış ve kabul ettirmiştir- Şah İsmail'in katliamlarına dair çağdaş belgelerin bulunduğunu, ancak Selim'in katliamlarına dair ne çağdaş ne de sonradan yazılmış bir belge bulunmadığını söyler. Yani bu 40 bin alevi konusu holohoax'a benzer, 6 milyarmilyon cheesecake.

>Selim'in Anadoluya sünniliği dayatması gibi bir şey söz konusu değil. Anadoluya geldiğimiz zaman orta sınıf dediğimiz halk zaten hanefiliği, bir kısmı da maturidiliği çoktan benimsemiş, aristokrat dediğimiz üst kesim, tüccarlar, gaziler ve yönetici sınıf da tasavvufla-ruhaniyetle ilgileniyorlar. Bu konu için kolonizatör türk dervişleri kitabını tavsiye ederim.

>Selim daha akılcıdır ve moderndir, Türklük bununla da alakalıdır. Çaldıran'da İsmail'i toplarıyla yenmiştir. O dönemin şartlarından ötürü Safevi ordusunda top olmamasını biraz anlayabiliriz ama İsmail, subaylarının gece saldıralım topları kör edelim teklifini de reddetmiştir. Bu haliyle İsmail mantık ve moderniteden uzak bir portre çizer.

>Şah İsmail zamanındaki Şamanik motifler, İran'daki Türkmen aşiretleri yanına çekebilmesi için kendisi tarafından eklenmiştir. Yine de Safeviyye tarikatı irani etkiden kurtulamamıştır.

>Gazali matematik Şeytan işidir derken farkında olmadan doğru bir noktaya parmak basmış, Yavuz Sultan Selim ile alakasını göremedim.

>Doğrularıyla yanlışlarıyla ikisi de atamızdır. En objektif halleriyle kabul etmeye çalışalım.

>Osmanlı hiçbir zaman Arap'ı Türk'ten üstün tutmamıştır. Atatürk'ün kavmi necip evladı anısı ordudaki islamcı subaylarla ilgilidir. 19. Yüzyılda ortaya çıkan batıcılık, türkçülük, islamcılık gibi fikirler orduya da tesir edip sık sık çatışmalar yaratmıştır ama hiçbiri Osmanlı'nın ana politikası olmamıştır.

İyi günler dilerim.
 
Kadisiye said:
Bright Truth said:
Kadisiye said:
Yazdıkların genel olarak doğru ama bir ya da iki yanlışın var, Osmanlı'nın Türkleri aşağılayıp Arapları el üstünde tutması gibi bir durum söz konusu değil. Dil ve yazı üzerinden çıkarım yaptıysan Türklerin kendilerine özel bir yazı sistemi zaten yok. Orta Asya'dayken katip olarak irani soğdları kullanıyoruz, orhun kitabeleri de soğdların alfabesiyle yazılıyor. akdeniz coğrafyasına indikten sonra, akdeniz dünyasının iki dili var o dönem biri latince diğeri arapça, hatta sicilya kralları arapça nakışlı elbiseler giyiyorlar, iranlı farslı katipler yine her zaman olduğu gibi, onlar da arapçayı kullanıyorlar, biz de coğrafya gereği farsça-arapça yazı sistemini alıyoruz doğal olarak. Osmanlı'dan önce de Türklerin akdeniz dünyasında araplara boyun eğmesi söz konusu değil. 1055'de Tuğrul Bey Bağdat'a girdikten sonra Araplar Türklere boyun eğiyorlar, Atatürk bunu "adeta çöllerine döndüler" olarak yorumlar ve takdir eder (ama halifeliği kaldırmamasını hata olarak yorumlar, halifelik 1924'te kaldırılır) moğollar bağdat'ı yakıp yıktığı zaman arap halifenin ailesinden biri kaçıp yine başka bir Türk devleti olan Memlüklere sığınır, Selim Mısır'ı fethettiği zaman bu ailenin torunları Selim'in huzuruna çıkıp el ayak öperler önünde diz vururlar.

Selim ve kürtler meselesine gelecek olursak, eğer Selim Safevilerle savaşmasaydı Şah İsmail iran'da yaptığı gibi anadoluyu doğraya doğraya şii yapacaktı. Başta plan Memlüklerle ittifak edip Safevilere karşı savunma yapmaktı ama sonrasında Memlükler saf değiştirdiği için ortadan kaldırılıyorlar, Bu yalnız durumda Safevilere karşı tampon bölgeye ihtiyaç duyuluyor o da kürt aşiretlerle sağlanıyor. Adam nereden bilsin başımıza bela olacaklarını?

Sonuca gelirsek, Osmanlı'ya arapçı'dan çok Avrupacı demek daha doğru olur, ilginç geliyor değil mi? Cihangir solcuları facebook gruplarında bahsetmezler ben anlatayım; en basitinden Osmanlı Fransa'yla uzun süre ittifak halinde kaldı. Fransızlara kapitülasyonlar verildi.
Osmanlı Venedik ve Cenevizlilere serbest ticaret hakkı tanıdı. Gümrük vergilerini kaldırdı. Biz onların limanında gümrük vergisi verirken onlar bizim limanımızda ücret ödemiyorlardı. Ayrıca Cenevizlilerin boğazlardan serbest geçiş hakları uzun süre devam etti.
Osmanlı'nın almaya gücü yetip almadığı Avrupa devletleri vardı. Raguza cumhuriyeti, Eflak ve Boğdan prenslikleri. Buralar asla fethedilmedi Eflak ve Boğdan vasal, Raguza olduğu gibi bırakıldı.
Osmanlı istese karadan ilerleyip Venedik'i ortadan kaldırabilirdi, yapmadı. 4. Murat zamanında Lehistan'ı ortadan kaldırabilecek güçteydi, yapmadı. Daha neler neler var ama uzun olur diye yazmıyorum.
Osmanlı'nın Fatih devrinden sonrasına kadar halen Tengricilik Şamanistlik izlerine motiflerine rastlanır. Ateş kültü gibi Yaşam Ağacı gibi vb. Osmanlı'nın/Türklerin islam anlayışı Pagan Emeviler gibidir sadece adı islamdır.

Ahmet Taşağıl Osmanlı için Batı Göktürk Devleti'nin devamıdır der. Detaylı bilgi istiyorsanız Türk Model Devleti Göktürkler kitabını tavsiye ederim.

Teşekkür ederim. Sorunuz olursa tekrar cevaplarım.

Araplara "kutsal soy" derken Türklere "idraktan yoksun Türk" deme (bunun kaynağı çok güvenilir gözükmüyor, yanlışım olabilir), Anadolu Türklerine Sünni İslâm'ı dayama ve Türkçe'yi ibadet dili olmaktan çıkarma gibi meseleleri diyorum. Elbette zaten o dönem herkes dinci. İsmail de dinciydi. Ancak adamın dinciliği daha Türk'e yakın. En azından Türklük unsurlarıyla yoğrulmuş. İlk Alevilerin de zaten gizli pagan olduğunu demeye gerek yok. Tabii ki o dönemki aleviler gizli pagandı demiyorum ama hâlâ eskiden bir şeyler kalmış, tamamen Arap unsurlarıyla yoğrulmamış.

Şu dünya tarihinde Yahudi'den daha zalim insanlardan gösterebileceğim ve Türklere direkt zararı dokunmuş kişilerden ikisi Gazali ve Selim. Birisi İslâm'ı daha da zalimleştirdi, düşünmeyi ve aydınlanmayı öldürdü ve o dönemki hâlâ centil yanları kalmış Arapları daha da boka batırdı. Diğeri de işte Gazali'nin tamamlayıcısı, onun yediği boku Türklere taşıdı. Bence bunlardan birini savunmanın gereği yok.

Oğlum o kadar yazdım hesapla ilgili bir sorundan dolayı silindi gitti hepsi. Neyse, önceki gittiyse onu da oku, ben özet geçeyim

>Edrak-ı bi idrak mevzusu doğru ama çarpıtılmış. Hikayesi şöyle Şah İsmail kendisine kaçan Türkmenleri dışardan geldikleri için denemek amaçlı hepsine görevler veriyor, kimi kendini kuleden aşağı atıyor, kimi ölüm yürüyüşü yapıyor, kimi ölüm orucu tutuyor. Bunun haberi İstanbul'a ulaşınca Bayezid ve erkanı bunlar idraktan akıldan yoksundurlar anlamında Edrak-ı bi İdrak diyor onlar için.

> Şia ve aleviliğin alakası yok. Alevilik doğuşu, ritüelleri açısından apayrı bir şey. Severim ve saygı duyarım. Alevilerin anadolunun kadim halkı Luvilerle bağlantısı olduğunu söyleyen tarihçiler de vardır ama kesin değildir. Şia ise Irak yani Arap kökenlidir, Hüseyin'in torunları olduklarını iddia eden kişilerce yazılmış bir doktrindir. Siyasidir, ruhani yönü yoktur. Bektaşilik de tasavvufi bir şeydir alevilikle alakası yoktur. Sünnilerin mevleviliği benimsemesi de yanlıştır, onun da alakası yoktur.

>Şah İsmail'in bağlı olduğu tarikatın kurucusu Safiyüddin Erdebilî kürt'tür. Şah İsmail'in annesi alemşah begüm hatun'dur onun annesi Despina Hatun'dur. İsmail anne tarafından Komnenoslarla akrabadır. Baba tarafı Türk'tür. Şah İsmail taraftarlarına mehdi geldi dedirtebilmek için kendini yahudi Ali'nin torunu gibi göstermeye gayret etmiştir, sahte şecere hazırlatmıştır.

>Selim ve 40 bin alevi konusu, Türk mitolojisinde 7 ve 40 kutsal rakamlardır. Meftumun 7'si 40'ı gibi Kür Şad ve 40 çerisi gibi. Tufan Gündüz hoca -kendisi Şah İsmail'i sahiplenen İranlılara Şah İsmail'in Türk olduğunu kanıtlamış ve kabul ettirmiştir- Şah İsmail'in katliamlarına dair çağdaş belgelerin bulunduğunu, ancak Selim'in katliamlarına dair ne çağdaş ne de sonradan yazılmış bir belge bulunmadığını söyler. Yani bu 40 bin alevi konusu holohoax'a benzer, 6 milyarmilyon cheesecake.

>Selim'in Anadoluya sünniliği dayatması gibi bir şey söz konusu değil. Anadoluya geldiğimiz zaman orta sınıf dediğimiz halk zaten hanefiliği, bir kısmı da maturidiliği çoktan benimsemiş, aristokrat dediğimiz üst kesim, tüccarlar, gaziler ve yönetici sınıf da tasavvufla-ruhaniyetle ilgileniyorlar. Bu konu için kolonizatör türk dervişleri kitabını tavsiye ederim.

>Selim daha akılcıdır ve moderndir, Türklük bununla da alakalıdır. Çaldıran'da İsmail'i toplarıyla yenmiştir. O dönemin şartlarından ötürü Safevi ordusunda top olmamasını biraz anlayabiliriz ama İsmail, subaylarının gece saldıralım topları kör edelim teklifini de reddetmiştir. Bu haliyle İsmail mantık ve moderniteden uzak bir portre çizer.

>Şah İsmail zamanındaki Şamanik motifler, İran'daki Türkmen aşiretleri yanına çekebilmesi için kendisi tarafından eklenmiştir. Yine de Safeviyye tarikatı irani etkiden kurtulamamıştır.

>Gazali matematik Şeytan işidir derken farkında olmadan doğru bir noktaya parmak basmış, Yavuz Sultan Selim ile alakasını göremedim.

>Doğrularıyla yanlışlarıyla ikisi de atamızdır. En objektif halleriyle kabul etmeye çalışalım.

>Osmanlı hiçbir zaman Arap'ı Türk'ten üstün tutmamıştır. Atatürk'ün kavmi necip evladı anısı ordudaki islamcı subaylarla ilgilidir. 19. Yüzyılda ortaya çıkan batıcılık, türkçülük, islamcılık gibi fikirler orduya da tesir edip sık sık çatışmalar yaratmıştır ama hiçbiri Osmanlı'nın ana politikası olmamıştır.

İyi günler dilerim.

Bilgilendirici bir yazı olmuş. Sağ olun.
 
Bright Truth said:
Kadisiye said:
Bright Truth said:
Araplara "kutsal soy" derken Türklere "idraktan yoksun Türk" deme (bunun kaynağı çok güvenilir gözükmüyor, yanlışım olabilir), Anadolu Türklerine Sünni İslâm'ı dayama ve Türkçe'yi ibadet dili olmaktan çıkarma gibi meseleleri diyorum. Elbette zaten o dönem herkes dinci. İsmail de dinciydi. Ancak adamın dinciliği daha Türk'e yakın. En azından Türklük unsurlarıyla yoğrulmuş. İlk Alevilerin de zaten gizli pagan olduğunu demeye gerek yok. Tabii ki o dönemki aleviler gizli pagandı demiyorum ama hâlâ eskiden bir şeyler kalmış, tamamen Arap unsurlarıyla yoğrulmamış.

Şu dünya tarihinde Yahudi'den daha zalim insanlardan gösterebileceğim ve Türklere direkt zararı dokunmuş kişilerden ikisi Gazali ve Selim. Birisi İslâm'ı daha da zalimleştirdi, düşünmeyi ve aydınlanmayı öldürdü ve o dönemki hâlâ centil yanları kalmış Arapları daha da boka batırdı. Diğeri de işte Gazali'nin tamamlayıcısı, onun yediği boku Türklere taşıdı. Bence bunlardan birini savunmanın gereği yok.

Oğlum o kadar yazdım hesapla ilgili bir sorundan dolayı silindi gitti hepsi. Neyse, önceki gittiyse onu da oku, ben özet geçeyim

>Edrak-ı bi idrak mevzusu doğru ama çarpıtılmış. Hikayesi şöyle Şah İsmail kendisine kaçan Türkmenleri dışardan geldikleri için denemek amaçlı hepsine görevler veriyor, kimi kendini kuleden aşağı atıyor, kimi ölüm yürüyüşü yapıyor, kimi ölüm orucu tutuyor. Bunun haberi İstanbul'a ulaşınca Bayezid ve erkanı bunlar idraktan akıldan yoksundurlar anlamında Edrak-ı bi İdrak diyor onlar için.

> Şia ve aleviliğin alakası yok. Alevilik doğuşu, ritüelleri açısından apayrı bir şey. Severim ve saygı duyarım. Alevilerin anadolunun kadim halkı Luvilerle bağlantısı olduğunu söyleyen tarihçiler de vardır ama kesin değildir. Şia ise Irak yani Arap kökenlidir, Hüseyin'in torunları olduklarını iddia eden kişilerce yazılmış bir doktrindir. Siyasidir, ruhani yönü yoktur. Bektaşilik de tasavvufi bir şeydir alevilikle alakası yoktur. Sünnilerin mevleviliği benimsemesi de yanlıştır, onun da alakası yoktur.

>Şah İsmail'in bağlı olduğu tarikatın kurucusu Safiyüddin Erdebilî kürt'tür. Şah İsmail'in annesi alemşah begüm hatun'dur onun annesi Despina Hatun'dur. İsmail anne tarafından Komnenoslarla akrabadır. Baba tarafı Türk'tür. Şah İsmail taraftarlarına mehdi geldi dedirtebilmek için kendini yahudi Ali'nin torunu gibi göstermeye gayret etmiştir, sahte şecere hazırlatmıştır.

>Selim ve 40 bin alevi konusu, Türk mitolojisinde 7 ve 40 kutsal rakamlardır. Meftumun 7'si 40'ı gibi Kür Şad ve 40 çerisi gibi. Tufan Gündüz hoca -kendisi Şah İsmail'i sahiplenen İranlılara Şah İsmail'in Türk olduğunu kanıtlamış ve kabul ettirmiştir- Şah İsmail'in katliamlarına dair çağdaş belgelerin bulunduğunu, ancak Selim'in katliamlarına dair ne çağdaş ne de sonradan yazılmış bir belge bulunmadığını söyler. Yani bu 40 bin alevi konusu holohoax'a benzer, 6 milyarmilyon cheesecake.

>Selim'in Anadoluya sünniliği dayatması gibi bir şey söz konusu değil. Anadoluya geldiğimiz zaman orta sınıf dediğimiz halk zaten hanefiliği, bir kısmı da maturidiliği çoktan benimsemiş, aristokrat dediğimiz üst kesim, tüccarlar, gaziler ve yönetici sınıf da tasavvufla-ruhaniyetle ilgileniyorlar. Bu konu için kolonizatör türk dervişleri kitabını tavsiye ederim.

>Selim daha akılcıdır ve moderndir, Türklük bununla da alakalıdır. Çaldıran'da İsmail'i toplarıyla yenmiştir. O dönemin şartlarından ötürü Safevi ordusunda top olmamasını biraz anlayabiliriz ama İsmail, subaylarının gece saldıralım topları kör edelim teklifini de reddetmiştir. Bu haliyle İsmail mantık ve moderniteden uzak bir portre çizer.

>Şah İsmail zamanındaki Şamanik motifler, İran'daki Türkmen aşiretleri yanına çekebilmesi için kendisi tarafından eklenmiştir. Yine de Safeviyye tarikatı irani etkiden kurtulamamıştır.

>Gazali matematik Şeytan işidir derken farkında olmadan doğru bir noktaya parmak basmış, Yavuz Sultan Selim ile alakasını göremedim.

>Doğrularıyla yanlışlarıyla ikisi de atamızdır. En objektif halleriyle kabul etmeye çalışalım.

>Osmanlı hiçbir zaman Arap'ı Türk'ten üstün tutmamıştır. Atatürk'ün kavmi necip evladı anısı ordudaki islamcı subaylarla ilgilidir. 19. Yüzyılda ortaya çıkan batıcılık, türkçülük, islamcılık gibi fikirler orduya da tesir edip sık sık çatışmalar yaratmıştır ama hiçbiri Osmanlı'nın ana politikası olmamıştır.

İyi günler dilerim.

Bilgilendirici bir yazı olmuş. Sağ olun.

Rica Ederim.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top