Welcome to our New Forums!

Our forums have been upgraded and expanded!

Welcome to Our New Forums

  • Our forums have been upgraded! You can read about this HERE

İlk olarak nitelenen, dolayısıyla beraat ettiren

Chlorophyll

Member
Joined
Oct 1, 2019
Messages
62
Varoluşta mevcut bir kaos ve zorlu bir kanunlar bütünü şeklinde tarif edilebilen bir mümkün evren teorisi vardır. Bu teori özünde bir kaç noktada belirli safsatalar içerir. Safsatalar her zaman yanlışı veya kusurluyu ifade etmese de hiç bir zaman gerçeği ifade etmemesi yönünde anlamlandırılan şeylerdir. Safsatalar konusunda günümüz politik dünyası ve Türk etnik kimlik yapısı nedeniyle çok fazla gelişmiş bilgi ve anlayışa sahibizdir. Bu sahiplikten dolayı özümüz ve karakterimiz üzerine düşünürken malum belirli sahte sınırlamalar ve gerçekçi olmayan birikim kaygıları penceremizin önüne sağlıksız bir şekilde ilişir. Bu sınırlamalar ve kaygılar bizden bağımsız değildir ve kesinlikle yargıya dahil edilir. Basit bir örnekle y*hudinin tarafında istemeden, bilmeden ve yanlışlıkla da olsa yer almak artık bilinçli ve sağlıklı bir şekilde engellenebilecek ve dahası sağlıklı farkındalık ile önüne geçilebilecek bir faktördür. Buna rağmen gerçekten hala istemeden, bilmeden ve yanlışlıkla y*hudinin tarafında olabilirite mevcuttur. Bu yazının asıl odağı bu mevcudiyetin neden ve nasıl sağlandığı üzerinedir.

Mümkün evren teorileri göz önünde bulundurulduğunda karşımıza 5 farklı evren teorisi gelir. Bu teorilerden üçü silinip akıllardan ve zihinlerden bile atılmıştır. Bunlar evrenin yalnız evrenle bir olarak geliştiği(evrimin odağının sadece evrenin kendisi yani insan olamadığı) dolayısıyla insanın "bitki" klasmanıyla eş tutulduğu evren, sonuçsuz birliğin sonucunun zaten var olup nihai evrimleşen mutlak türün sonuca odaklanarak zaten sağlanmış saf evrene "konup" sürebileceği(yani odağın sürmek olmasını gerçekleştiren şartlı evren teorisi) kalıcılık odaklı evren ve görülen ve görünmeyenin birliği dolayısıyla adalet kavramının silinmiş ve dahası yalanlanmış olduğu adaletin varoluşsal kendiliğinden gerçekleştiği dolayısıyla insanın evreni saflaştırmakla asla ve asla ilgisinin olamayacağı evren tanrıdır teorisi.

Bu teorilerden arda kalan 2 tanesi günümüzde hala mümkünatını korur ve ister istemez zihinleri şüphe ve gerçeklik açısından sorgulatır vaziyettedir. Biz Satanistler olarak daha önce belirttiğim gibi evrim teorisinin sonucunun insan olduğu ve bilincin kaynaklı ve kaynaksız birliğinden doğan üstünlüğü var edebilen yapısının evrenin kendisiyle "eş" oluşundan dolayı(varoluş teorisinin gerçekliğin kendisi olması bilgisiyle, yokluğun algıdan sonsuz üstün olup "yok" şeklinde bile nitelenemeyeceği gerçekliğinden hareketle) ilerinin ve ileride birleşmenin nihai doğru olduğu ve doğrunun nihayeti temsil ettiği evren modelini benimser ve kabul ederiz.

Diğer evren modeli bizim kabulümüz veya dinimiz açısından değil bilgi takibimizin gereğinden mümkünatsız görülür. Bu evren modelinde çalışan ve çalışmayan tüm yöntemlerin tanrısallık taşıyarak gelişmiş her faktörün ilahi ve doğru sayıldığı, güzellik ve erdemin her daim ilahiyetin altında ve gerisinde yer aldığı, evren gelişmişlik üzerinedir ve nihayet gelişmişlik üzerinden okunur ve kabul edilir şeklindeki özgürlüğün gereksiz ve yapay kısıtlandığı ve doğanın gerçekliği etkileyemeyeceği yönündeki safsatanın Tanrısallık olarak görüldüğü evren modelidir.

Bu teorinin henüz zihinlerden silinip atılamamasın tek nedeni zihinlerden silinip atılmamasıdır. Herhangi bir gerçeklik veya oluş hiçbir zaman bu yönde ilerlemez. Lakin konunun başında belirtilen mevzuatın nedensellik açısından mevzuyla ilişikliğinin giz ve casusluk yönünde ilerleyebilecek, ilerlenebilecek ve mümkünatlı kılınması dolayısıyla hala yöntem olarak taşınır vaziyettedir. Bir başka anlatımla yahudinin yaptığını istemeden, bilmeden ve yanlışlıkla "yapabilmek" adına kullanılır ve taşınır biz zihniyettir. Bu zihniyet bizim gözümüzün artık dikili olduğu ve kaçmaya çalışmasının boşuna olarak hüküm sağlandığı bir zihniyettir. Bu zihniyet ilk niteliğinde ve yan yana duracağımız kişilerde baktığımız ve kısas kabul ettiğimiz noktadır. Bu kabulün Satanist tarafı, hataları ve yanlışları gerçekten hata ve yanlış olarak gördüğümüz diğer tarafı ise bilinçli hata olarak niteleyip ona göre hükmettiğimiz taraftır. Yani beraat ya da suçlu hükmü bu zihniyet yapısı göz önüne alınarak verilir.

Son olarak yeterli açıklığa ulaşmak, isteniyor ise bu gerçekliğin yöntem ve usulüne ayıklık ve ayıklığın neticesi olan baştan korunan masumiyete ulaşmak, bunu sağlamlaştırmak ya da gerçek kılmak için Uruz rününün faaliyete kışkırtıcılığı kullanılır. "Zihniyet pasifliğimden başlayan ve nihayet noktası dahil yapımda uruz rününün faaliyete kışkırtıcılığının hakimiyeti mutlaklaşıyor." taslağı gereği karşılar. Pasif Satanist yoktur ve bu pasif niteliğinden ilk olarak zihniyet ayıklığıyla kurtuluruz. Henüz varolan evren biçimine ayılamamışlar Satanist sayılmaz. Zaten eylemleri de ufak tefek sıkıntıya yol açmaya artık başlamıştır. Bu sıkıntılar görece taşımaz ve ne yazık ki doğal değillerdir.
 

Al Jilwah: Chapter IV

"It is my desire that all my followers unite in a bond of unity, lest those who are without prevail against them." - Satan

Back
Top